İkram Kali

Şehitvan!

İkram Kali

Bu da nereden çıktı demeyin. 

'Şehitvan'nın  nereden,  ne zaman hangi  gerekçeyle  çıktığını anlatayım.  

Tarihin en kanlı savaşlarından biri olarak kayıtlara geçen Çanakkale Savaşlarında bazı kaynaklarda 150 bin, bazılarında 300 bin Türk askerinin şehit olduğu yer almaktadır. Osmanlı kaynaklarından derlenen rakamlarda ise muharebede şehit olanların sayısının 56 bin 643, sakat kalanların 97 bin 7, kaybolanlar 11 bin 178 olduğu belirtiliyor. Çanakkale Boğaz Komutanlığı tarafından yayınlanan resmi bilgi ve belgelerde cephede şehit olanların sayısı 57 bin olarak veriliyor. 

Çanakkale Savaşı’nda Osmanlı Ordusu’nda şehit olan 57 bin askerimiz arasında kayıtlara göre  36 Vanlı şehit bulunuyor.

Kurtuluş Savaşı’nda düzenli ordumuzun Batı cephesinde verdiği kayıplarda şehit düşen 35 bin askerimiz arasında  10 Vanlı şehit var.

Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı, görev şehitleri, iç güvenlik harekâtı, iç isyanlar, İstiklal Savaşı, Kıbrıs Barış Harekâtı, Kırım Savaşı, Kore Savaşı, Osmanlı Rus Savaşı, Osmanlı Yunan Savaşı ve Trablusgarp Savaşı'nda şehit düşen askerlerimizin illere göre dağılımı 1998 ‘de Milli Savunma Bakanlığı tarafından Cumhuriyetin Kuruluşu’nun 75. yıl dönümü anısına hazırlanan “Şehitlerimiz” kitabında ayrıntılı şekilde verildi.  Kitaptaki istatistiğe göre Van’ın toplamda 343 şehidi var. Bu rakama 1988 sonrası şehit sayısı dahil değil.

 

Batılı emperyalist güçlerle yapılan savaşlarda pek çok alanda çok büyük kayıplar yaşandı. Bu kayıplardan en önemlisi yetişmiş insan gücümüz oldu.  Vatan savunmasında verilen kayıplarda çok sayıda Vanlı ya şehit ya da gazi oldu. Örneğin 1. Dünya Savaşı’nda 20 Mayıs 1915’de Van’ın Ruslar tarafından işgali ve Ermeni isyanı sırasında 30 bini aşkın Vanlı Müslüman hayatını kaybetti.  İşgal ve isyan sırasında hiçbir askeri görevi olmadan yerel milis olarak mücadeleye katılarak  kahramanca şehit düşen, yaralanarak gazi olan Vanlıların sayısı da az değildir. Unutulan bu kahramanların sayıları, isimleri bugün bilinmemektedir. 

Devletimiz şehit ve gazileri madalya, rozet, beratlarla onurlandırıp sosyal yardımlarla sahiplenmektedir.  Devletimizin yanı sıra yerel yönetimlerin, vatandaşların da Vanlı şehit ve gazilere vefa borcu vardır.

Bu maçla 1990’lı yıllarda tarihi bir girişimde bulunuldu. Çeşitli partilere mensup Van İl Genel Meclis Üyeleri İl Özel İdaresi İl Genel Meclisi Başkanlığına verdikleri ortak yazılı önergeyle Van adının önüne “ Şehit”  ön isminin eklenerek Van'ın adının “Şehitvan” olması yönünde tavsiye niteliğinde  karar alınmasını, kararın  yasallaşması için TBMM’ye gönderilmesi istendi. Önerge oy birliği ve alkışlarla kabul edildi.  Önergede  özetle şu ifadelere yer verildi: “1. Dünya Savaşı sırasında Rus işgaline ve Ermeni katliamlarına maruz kalan, yakılıp yıkılan, çile çeken Van kadar başka bir Anadolu şehri, Vanlılar kadar büyük acılar, yokluklar, insan kaybı yaşamış başka bir şehir ahalisi yoktur.  Bu nedenle aziz Van şehrine ve hayatlarını kaybeden 30 bini aşkın Vanlıya, şehitlerimize, gazilerimize vefa borucumuz vardır. TBMM’de Antep’e verilen Gazilik, Urfa’ya verilen Şanlı,  Maraş’a verilen Kahramanlık unvanı gibi Van şehrimize de “Şehit” unvanı verilerek vefa borcunun ödenmesini talep ediyoruz...” 

 Van gibi bir şehir yakılıp yıklımış  ve işgal isyan öncesi 70 bin  olan nufustan geride  2-3 bin  kişi kalmışsa  bu  kent şehit değil de  nedir?

 

 

İl Genel Meclisi’nde kabul edilen “Şehitvan”  tavsiye kararı İçişleri Bakanlığı aracılığıyla TBMM’ye gönderildi. Karar  herhangi bir bir ilerleme kaydetmeden, görüşülmeden kaldı.

Van'ın genç şairlerinden  Abdulkadir Erdem 1994’de yazdığı “Şehitvan”  adlı  şirinin son dörtlüğünde,  “Ey yorgun şehir kıyametler beklemek yalan/Zarardır bir arpa boyu yol alan/Sessizce kopuyorsun hayattan an ve an/ Ağlamak sana değil bize düşer Şehitvan” mısralarında duygularını dile getirdi.  

 Sonuçsuz kalan “Şehitvan”  girişimin üzerinden uzun yıllar gelip geçti.

Ama şehitler ve gazilerimizin hatıralarını kentimizde yaşatacak anıt eserlere ihtiyaç var.

Bu eksikliği giderecek iki proje öneriyoruz.

Birincisi; Vanlı şehit ve gazilerin “Vanlı Şehitler ve Gaziler adlı kitapta bir araya getirilmesi.   

İkincisi; Kent merkezinde Vanlı Şehitler Milli Egemenlik Parkı” yapılması.

 VANLI ŞEHİTLER VE GAZİLER KİTABI

Vanlı şehitlerin ve gazilerin isimlerinin kitapta toplanması kentimizin sosyal tarihi ve hafızası açısından çok önemli kazanım olur.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve Van Büyükşehir Belediyesi ortak projeyle Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü kayıtları ve Askerlik Şubelerinde bulunan vatandaşların askerlikle ilgili bilgilerinin bulunduğu defterlerden yola çıkarak Vanlı şehitlerin isimleri, medeni durumları, yerleşim birimleri, anne ve baba isimleri, varsa lakapları gibi konularda elde edilen bilgileri grafik, tablo ve fotoğraflar eşliğinde kaynak kitap haline getirebilir.  Böylece vatanımızın ve milletimizin bekası için emperyalist, işgalci güçlere karşı verilen mücadelede canlarını feda ederek şehit düşen, gazi olan Vanlıların fedakârlıkları gün yüzüne çıkarılarak unutulmaz.  ( Rahmetli babam Mecit’in babası, 1920’li yıllarda Siirt’te şehit düşen Van doğumlu Mecit-Reyhan oğlu Jandarma Çavuşu  Mehmet’in pek bilmediğimiz  hikayesi   bu araştırmayla  belki de ortaya çıkar.)

 VANLI ŞEHİTLER MİLLİ EGEMENLİK PARKI

 Belediyeler anıt eserler,  parklar yaparak  şehitlerimize, gazilerimize ve kentimizin kimliğine karşı daha duyarlı olabilirler.  Bu düşünceden hareketle Van'ımızın merkezi ve köylerinden askere giden, vatan savunmasından şehit olan 343 vatan evladıyla birlikte daha kayıtlara geçmemiş, ancak bu uğurda canlarını feda etmiş şehit ve gazilerin fedakârlıklarını ölümsüzleştirmek  üzere kentimize anıt-park yapılabilir.

Vali ve Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu’nun girişimleri sonucu TOKİ’den alınarak Milli Egemenlik Parkı adıyla Vanlıların hizmetine sunulan Milli Egemenlik Caddesi üzerindeki park, sözünü ettiğimiz anıt-park projesi için uygun bir yerdir. Bugün  taşıdığı adına yakışmayan görünümde olan park yeni bir görünüm ve  kimliğe kavuşturularak Van'a kazandırılabilir.  Vatan savunmasında farklı zamanlarda, farklı yerlerde şehit ve gazilerin isimlerine burada yer verilebilir. Çeşitli ağaç ve çiçeklerle donatılarak özel günlerde tören yapılabilecek özellikte projelendirilen parka, “Vanlı Şehitler Milli Egemenlik Parkı” adı verilmesi şehitlerimize, gazilerimize saygı ve vefanın somut ifadesi olur. 

Vanan düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılı  nedeniyle 2019 yılı 2 Nisan gününe kadar  çok sayıda etkinlik yapılacak.  Vanlıların beklentisi 100. yılda kent ve toplum hafızasında iz bırakacak nitelikli etkinlikler düzenlenmesi ve  geleceğe miras kalacak eserler yapılmasıdır.Özetle; Vanlı şehitler ve gaziler için kalıcı bir eser bırakın diyorum.

 18 Mart Şehitler Günü ‘Vanlı Şehitler Milli Egemenlik Parkı’  proje ön hazırlıkları hayata geçirilebilir. Anıt park gerçekleşirse tarihi, türküleri, hikayeleri, şiirleri acı ve gözyaşlarıyla yazılan Van'ımızın kent kimliğine değer ve zenginlik katar.

***

”Acı veriyorsa geçmiş; geçmemiş demektir.” Murathan Mungan

Yazarın Diğer Yazıları