İkram Kali

Savaş başladı

İkram Kali

Savaş çok geniş alana yayılacak. Tavizlerle bu işin yürümeyeceği kesin olarak kabul edildi. Görmezden gelme, umursamazlık buraya kadar. İnsanların pisipisine ölmesine dur demek için güçlü ortak irade harekete geçti ve kesin savaş kararı aldı.  Yaşamak, ayakta durmak isteyen tarafını seçecek. Ya savaşa katılacak ya da kötü kaderine razı olacak. Savaşı kurallarına göre götüren savaştan kesin galip çıkacak. 

Size tavsiyem.

Savaşta yerinizi kararlılıkla, cesaretle, inançla almalısınız. Çünkü yaşamak için savaşmaktan başka yolun, çarenin olmadığı görüldü. Sizde yaşama hakkı tanımayan, sizi yok etmeye çalışan düşmanlarınızı yok etmelisiniz. 

Silahlı savaştan, kandan,  gözyaşından, ölümlerden söz etmiyorum.

Sağlığımızı elimizden alan, sosyal hayatımızı olumsuz etkileyen,  birçoğumuzu hastane köşelerine mahkûm eden yanlış beslenme alışkanlıklarına bağlı hastalıklara karşı bakanlıklar, kurumlar, hekimler, uzmanlar tarafından başlatılan savaşta söz ediyorum.

Bu savaşta 3 beyaz düşman var.

BİR:  Tuz ,

İKİ:   Un

ÜÇ:  Şeker

Beslenmemizde bilinçsizce, hoyratça kullandığımız ve üç beyaz olarak adlandırılan;  tuz, un ve şeker günümüzde uzak durulması gereken maddeler arasına girmiştir. Mide kanseri ve hipertansiyon hastalıklarının yaygın olduğu Van’da ailemizde, çevremizde daha yemeğin tadına bakmadan tuz kullanma ile hangi tatlandırıcı ile yapıldığı bilinmeyen ucuz ve sağlıksız sokak tatlıları  savaşın  gerekli kılan küçük bir ayrıntıdır.

Un

Tahılların öğütülmesiyle elde edilen ince toza verilen addır. Başta ekmek ve hamur işleri olmak üzere pek çok gıdanın temel bileşenidir. Genellikle buğdaydan elde edilin toza denir. Arpa, yulaf, çavdar, mısır, nohut gibi bitkilerden elde edilen, yaygın olarak o tahılın adıyla birlikte mısır ve arpa unu biçiminde adlandırılır. Çeşitleri: buğday, çavdar, pirinç, kestane, nohut.

Tuz

Kimyada sodyum klorür (NaCl) ismiyle bilinen beyaz kristal yapılı bir bileşiktir. Sofra tuzu doğada, denizlerde çözünmüş halde, kaya tuzu şeklinde ve kurumuş iç denizlerin yataklarında bulunur. İnsan dahil tüm canlıların besin kaynağıdır ve yemeklerde tatlandırıcı olarak kullanılır.

Şeker

Şeker kamışı ve pancarından elde edilen bir madde. Hindistan ve Arap ülkelerinde, tropikal ve yarı tropikal bölgelerde yetiştirilmektedir. Yüzyıllardan beri insanların önemli gıda maddelerinden birisi olmuş ve 18. yüzyılın sonuna kadar sadece kamışından üretilmiştir. Şeker pancarı tarımı ve pancarından üretimi ise 19. yüzyılda başlamıştır. Tatlandırıcı olarak, ayrıca; unlu ürünler, dondurma, helva, reçel, marmelat, alkollü ve alkolsüz içecekler sanayilerinde kullanılır.

Her konuda söylenebilen “Azı karar, çoğu zarar.” atasözümüz bu üç beyaz besin maddesinin kullanımı konusunda tam karşılık bulur. Muhtemel zararlarına bakacak olursak:

  • Genel olarak üç maddenin de kullanımında ortaya çıkan birbirine yakın sonuçlar vardır.
  • Tuz çok kullanıldığında kan basıncını arttırır. Bu nedenle tansiyonu yüksek kişilere önerilmez.
  • Böbrek bozukluklarında, kalp rahatsızlıklarında, ödem durumlarında yemeklere eklenmemesi gerekir.
  • Tuz bağırsakların çalışmasındaki etkinliği azalttığından vitamin yetersizliği ve bağırsak rahatsızlıklarına sebep olabilir.
  • Çok şeker tüketimi şişmanlık ve diş çürümesine neden olur.
  • Kepeği ve özü ayrılmadan değirmenlerde öğütülen un, besinlerle alınan demir, kalsiyum, çinko gibi mineralleri azaltır.
  • Çocuklara şekerli mamalar çok verildiğinde büyüme ve gelişme durur. (Kuvaşiorkor)
  • Şeker kullanımı diş çürüklerine neden olur.
  • Tuz kan şekerinin aniden yükselip aniden düşmesine sebep olur. Buna bağlı halsizlik, yorgunluk, uyku gibi rahatsızlıklar oluşur.
  • Fazla şeker pankreası yorar, insülin üretmeye zorlar, diyabete neden olur

İç Hastalıkları Uzmanı Prof Dr. Canan Karatay ekmek ve şekere karşı ciddi savaş başlattı.  Şeker ve ekmeği uyuşturucu madde derecesinde tehlikeli gören Karatay, kamuoyunda duyarlılık yaratmada başarılı oldu. İlk aşamada resmi kurumlarda çayın yanında tek şeker verilmeye başlandı. 

Sağlık Bakanlığı böbreklerin iflasına büyük ölçüde neden olan bilinçsiz tuz, şeker tüketimine, şişmanlamaya karşı savaş açtı. Aynı şekilde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da gıda ürünlerinde tuz oranlarına, tatlandırıcılara,  dondurulmuş gıdalara karşı savaş yürütme kararı aldı. Bakanlığın savaş alanına giren Van mutfağının vazgeçilmezi tuzlu otlu peyniri,  tuzlu Van bağlı, tuzlu kavurması için tehlike çanları çalıyor. Buradan haber vermiş olayım. 

Mesele şudur;   toplumda tuz, un ve şekere bağlı hastalıklar,  aktivite eksikliği artıyor. Hastalıkları tedavi etmek başta hasta için yorucu ve yıpratıcı, devlet açısından ise çok pahalı hale geldi.  Uzmanlara kanser, obezite,  tansiyon, diyabet  ve bunlara bağlı hastalıkları doğal gıdalarla dengeli, sağlıklı beslenme ve aktivitelerle önlemenin mümkün olduğunu  belirtiyor. Sağlıklı bir yaşam için sizde savaşa katılın.

Duyarlılık

Edremit İlçe girişine “ Hoş Geldiniz”  tabelasına Ermenice yazmayı ihmal etmeyen Edremit Belediyesi on binlerce Kürt ve Türk depremzede halkın yaşadığı TOKİ afet konut alanlarına ağaç dikmeyi, park yapmayı,  basit sorunları gidermeyi ise akıl etmiyor. Belediye gerekçesinde; “TOKİ belediyeye devredilmediği için karışamıyoruz.”  Çok dilli belediyecilik kadar çok yönlü belediyecilik de gerekiyor. 

Yazarın Diğer Yazıları