İkram Kali

Sakıp Ağa'nın Vanlılara tavsiyesi

İkram Kali

Vali İbrahim Taşyapan önceki gün Van Çimento Fabrikası'nı gezince Sabancı Holding'in kurucusu rahmetli Sakıp Sabancı'nın Van ile ilgili söylediklerini anımsadım.

1993 yılında TOBB Başkanı Vanlı Yalım Erez Anavatan Partisi iktidarı Maliye Bakanı Ekrem Pakdemirli ve başta Vehbi Koç, Sakıp Sabancı, Halis Toprak, Ziya Kalkavan, Halis Komilli  gibi ünlü işadamlarını ve ulusal gazetelerin köşe yazarlarını kalabalık bir heyetle Van'a getirmişti.  Büyük Urartu Oteli'nde  patronların  konuşmacı olarak katıldığı toplantı düzenlemişti.  Yakından izlediğim toplantıda ünlü iş adamları ders niteliği taşıyan değerli anlılarını paylaşarak ekonomi gerçekleri üzerine çarpıcı konuşmalar yapmışlardı. 

Toplantıda söz alan rahmetli Vehbi Koç yıllar önce bir kış günü Sıvas'ta misafir edildiği evde gece uyuyacağı yatakta üşümesin diye üstüne örtülen büyük yün yorganın altında küçük bedeniyle neredeyse boğulacağını anlatarak her yerin kendine özgü koşullarının olduğuna dikkat çekmişti.

Liceli Halis Toprak da akaryakıt sorununun, kuyrukların yaşandığı yıllarda evinin kaloriferi yanarken fabrikalarının yakıt ihtiyacı için bir bakana gittiğini ancak gittiği bakanının makam odasının kaloriferinin yanmadığını ve soğuk olduğunu görünce yanındakilere konuyu açmayın kaçalım dediğini aktararak yokluk döneminin Turgut Özal'ın ekonomide başarısı ile birlikte çözüldüğünü anlatmıştı.

Sakıp Sabancı ise kendine has üslubuyla yaptığı ilgi çekici konuşması salonda bulunanlarca dakikalarca alkışlanmıştı.

Toplantının konuk bakanı Ekrem Pakdemirli konuşma kürsüsünden Vanlı TOBB Başkanı  Yalım Erez'e  memleketinde  çatarak, "  Patronların patronusun. Memleketin Van'a neden yatırım yapmıyorsun? Sen Van'a 100 liralık yatırım yap biz hükümet olarak  200 liralık yatırım yapalım"    sözleriyle  Van'a  yapılacak yatırımlar  konusunda  topu taca atmıştı.

Toplantıya ara verildiğinde  koridorda Sakıp Sabancı'nın etrafında toplanan bir grup Vanlı iş adamı kendisine  sevgi ve ilgilerini yansıtırken sohbet arasında Sabancı'ya,  "  Van Çimento Fabrikası'nı almanızı istiyoruz Buraya yatırım yapın"  diyince Sakıp Ağa, " Gardaşım, Van çimento fabrikasını sermaye ve güç birliği yaparak Vanlı iş adamı olarak sizin almanız gerekir. Siz işletin, siz büyütün.  Bu cesareti gösterin. Benim almamın size faydası olmaz. Ama siz alırsanız ben destek olurum" demişti. 

Aradan yıllar geçmişti.

2000 yılında  Sabancı'nın vefatını televizyon flaş haber olarak veriyordu. Bir iş yerindeydik.  Orada bulunanlar arasında Vanlı bir hemşehrimizin söylediklerini hiç unutmuyorum. Aynen şöye demişti,  "  Allah rahmet etsin. Benim gibi bir insan yaşayacağına on binlerce insana iş, ekmek sağlayan, ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunan Sakıp Sabancı yaşasaydı" Bu  samimi ifade  orada bulunan herkesi çok etkilemişti.

Aradan yıllar geçti Van Çimento Fabrikası'nı özelleştirme yoluyla 1996 yılında Rumeli Holding'in sahibi  Uzan ailesi, sonra Orascom Mısırlılar,  daha sonra Lafarge  Fransızlar, sonra da Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde bir araya gelen, Van'ın başaramadığı sermaye dayanışmasını gerçekleştiren Erzurumluların kurduğu Aşkale Grubu satın aldı. Aşkale Van Çimento Fabrikası faaliyetine büyüyerek devam ediyor.

Söz açılınca nerden nereye geldik.

 

                                                              “Ufukta erken seçim var”

Hükümet senaryoları devam ediyor. Partiler arasındaki restleşme  artarak sürüyor.  

Vatandaş seçim meydanlarında söylenen sözlere takılmış. O sözleri hatırlayanlar “olmaz” , “olmamalı” diyor.  

Ulusal ve yerel basın yayın, köşe yazarları,  televizyonlarda siyaset uzmanları,  diplomatlar,  eski siyasetçiler hükümet senaryoları üzerine yorum yapıyor.

Haziran 2015 seçim sonuçlarını tam isabetle tutturan A&G Araştırmanın sahibi Adil Gür çok başka şey söylüyor.

Gür, koalisyon hükümet  senaryolarının aksine  sandıktan 'erken seçim' çıktığını  ileri  sürüyor.. Mevcut siyasi partiler arasında, bir uzlaşmayı, bir koalisyon ihtimalini çok zor görüyorum diyen Adil Gür, “Kurulacak koalisyonun uzun ömürlü olmayacağını'  vurguluyor.  Adil Gür, “ Bir koalisyon yapılamazsa, dışarıdan destekli bir azınlık hükümeti kurulamazsa Türkiye'nin en geç ekim ayı içerisinde sandık başına gideceğini düşünüyorum. Koalisyon yapılsa bile, hangisi olursa olsun, ben 6 ay-1 yıl içerisinde yeniden bir seçim yapılacağını düşünüyorum”  diyor.

Anlayacağınız  sonbaharda  sandık  görünebilir.  

Yazarın Diğer Yazıları