Sağlıkta büyük çekişme var!

Sağlık Bakanlığı'nın yeni teşkilat kanunu ile sağlıkta yeni dönem bugün resmen başlıyor.  
 'Sağlıkta Dönüşüm Projesi' kapsamında oluşturulan Kamu Hastaneler Birliği (KHB) Genel Sekreterliği, bakanlığa bağlı hastanelerin tek çatı altında yönetilmesini hedefliyor. Birleşmeyle birlikte; sınırlı sayıdaki sağlık personelinin tek elden yönetilmesi, kaynakların verimli kullanılması, sağlık giderlerinin azaltılması ve vatandaşa daha kaliteli hizmet verilmesi amaçlanıyor. Kasım 2011'de çıkarılan kanun hükmünde kararnameyle Sağlık Bakanlığı, Türkiye genelindeki 842 kamu hastanesini il bazında bölgelere ayırarak birleştirdi. Bakanlık, bu hastaneleri yönetecek 100 Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri'nin (CEO) listesini hazırlayarak atamalarını yapmaya başladı.
Getirileri yanında handikapları olan sistemle,
Bakanlık hastaneleri performans, hasta-çalışan memnuniyeti gibi kriterler ile holding-şirket mantığıyla profesyonel yönetmeyi hedefliyor.   
Sistemle Sağlık Müdürlüğü 3 ayrıldı.
1. Sağlık Müdürlüğü
2. Halk Sağlığı Müdürlüğü
3. Kamu Hastaneleri Birliği
Sistemle Sağlık Müdürü'nün yetkileri büyük ölçüde budandı. Sağlık Müdürünün ilde temsili bir görevi olacak.  Ayrıca genel bütçeden gelen ödenekleri denetleyecek, sadece Acil 112 kendinse bağlı olacak  
Bakanlık performans üretemeyen,  beceremeyenlere bir anlamada bu yasa ile kapı araladı.  Bakanlık evrensel kriterlere dayalı yeni sistemle; "Hepiniz takımsınız, iyi bir takım olmak zorundasınız. Takımı iyi yönetin, her kademede başarılı, olun, kazanın, mutlu edin,  idari ve mali hizmetlerinde verimli olun.  Yönetim hizmetlerinde iyi bir takım oluşturun ki hastaların, çalışanların güvenini kazanabilesiniz" dedi.
 Bakanlık sistemi değiştirerek verimliliği artırmayı hedefliyor. 
Ama deneme yanılma yoluyla takım oyuncularının sık sık değiştiğini göreceğiz.  Bakanlık ilk aşamada kendi içinden, alt yapısından gelenlere şans verecek. Baktı bu şekilde gitmiyor.  Dışarıdan transferler yapacak. Baktı yine yürümüyor.  Tümünden profesyonel kadroya gidebilecek.  Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Acıbadem,  Medikal Park Hastaneleri yönetim anlayışı benzeri.
Oysa eski sistemde de çok başarılı olan, hastane gelirlerini titizlikle inceleyen, kaçakları önleyen gelirleri katlayan idareciler vardı. Bu tür idarecilere herkesin herzaman ihtiyacı vardır. Bunlar motor yağı gibidirler olmasa olmazlardandır.  Ama siyasiler istemese onlar ağızlarıyla kuş tutsa atanamazlar. 
Lakin sistem ne olursa olsun  " At binicisine göre kişner"  misali başarıya  ulaşabilmenin  esası da insandır.
Arabanın tekeri ucuzdur ama çok önemlidir. 
Gelelim sadede.
Bakanlık göreve atadığı yeni yöneticiler ile bu ilkeleri doğrultusunda birer sözleşme yaptı.  6 ayda bir performanslarını denetleyecek. Yeterli olmayanlara " güle güle", geride kalanlara da  "yola devam" diyecek. 
Ülkemizde atamaların siyasi,  sendika, cemiyet, hatır- gönül ve diğer esaslara göre yapıldığı herkesin malumudur.
Ama gerçekte olması gereken nedir?
Başbakan Erdoğan'ın balkondan söylediği " Ehliyet, Liyakat" tır!
Bakın, bakanlık mali küfleten kaçarken aslında aynı yere dönüyor.  81 ilde her genel sekretere 15-20 bin,  daire başkanlarına 13-17 bin, hastane yöneticilerine 10-15 bin, uzman ve memurlara, 5-  6 bin lira ödeyecek. 
Bakanlık sağlıkta yeni bir rant kapısı açmış oldu.
Umarım büyük futbol takımlarında futbolcular arasında mali farktan  kaynaklanan huzursuzluk hastanelerede yansımaz.
Yani futbolcular gibi  "onlar parayı alsın ben niye koşayım"   endişesi yaşanmaz! 
Atamalarda yaşanan kavganın,  çekişmenin esası özeti budur. 
Kimse kusura bakmasın. 
Durum da böyle olunca daha işin başında meslektaşlar arasında inanılmaz çekişmeler, dedikodular, kırgınlıklar oluştu. Vanlıların dışlandığını söyleyenler,  siyasilerin bazı isimleri istemedikleri gibi çeşitli iddialar var. Neler, neler…  
Van'da hastanelerde  ayda  yaklaşık 30-40 milyon (trilyon)  dönüyor, varın işin zorluğunu ve gerisini siz düşünün. 
Allah herkesin yardımcısı olsun.