İkram Kali

Rauf Denktaş'ı anarken

İkram Kali

Temmuz- Ağustos Kıbrıs aylarıdır. Birinci Barış Hareketi Temmuz,  İkinci Barış Hareketi Ağustos bu aylarda gerçekleşti.
1993-1994 futbol sezonunda 2. Lig'de mücadele eden Vanspor, kasırga gibi eserek, 1. Lige yükselme grubu playoof'a katılma başarısını göstermişti.  Vanspor mütevazi kadrosuyla Teknik Direktör Enver Katip yönetiminde elde ettiği başarıyla Türkiye'de spor çevrelerinin dikkatlerini de üzerine toplamıştı. Van Türkiye gündemine oturmuştu. 
1.Lig'i hedefleyen, hayal eden Vanspor playoof maçları öncesi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)nde devre arası hazırlık kampı yapması karararı almıştı.  Yöneticiler; rahmetli Şevket Alpaslan,  Haydar Kartal, Lütfü Polat, Kemal Baba, Abidin Kasapoğlu, Süleyman Kuşman, Şeref Önay, Zafer İnanç, Sabri Gül ile Van'ın yerel televizyonları Mega Sow Tv'den Cahit Gül, Merkür TV'den Alihan Hasanoğlu ve Basın Sözcüsü olarak benim aralarında bulunduğu kafilemiz Magosa'da otele yerleşmişti. Enver Hoca takımı proğramı doğrultusunda çalıştırırken bizde yönetim olarak Vanspor'un sosyal kültürel sorumluluğunun gereği vardığımızın ikinci günü bir dizi ziyaret programı hazırlamıştık. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı, Spor Bakanı ve diğerleri.
Önce KKTC Cumhurbaşkanı rahmetli Rauf Denktaş'ın Özel Kalem Müdürü'nü arayarak Vanspor KKTC'de kamp yapıyor, bu vesileyle Vanspor yönetimi olarak bizlerde Sayın Cumhurbaşkanımızı ziyaret etmek istiyoruz dedim. Özel Kalem Müdürü size döneceğiz dedi.  Ardan 1 saat geçti. Özel Kalem Müdürü Cumhurbaşkanımız Vanspor futbolcularını ve yöneticileri konakladığınız otelinizde şu saatte ziyaret edecekler bilgisini iletti.
Denktaş protokol kurallarını aşan büyük bir jestle futbolcularımızı ve yöneticileri mutlu ve onure etmişti.    
Makam aracı ve korumalarıyla gelen Denktaş'ı otelin kapısında ziyaretimize gelen Milletvekili Demokrat Parti Milletvekili aslen Adanalı olan Kenan Akın ile birlikte karşıladık. Hoş geldin safhası sonrası Vansporlu futbolcular ile tek tek tanışan, ellerini sıkan, oynadıkları mevkileri, takımın genel durumunu, Van'ın desteğini ve rakiplerimizi soran Denktaş, Şevket Alpaslan'a Van'ı yakından tanıdığını, güzelliklerini bildiğini, Enver Kâtip'e Vanpor'un başarılı olacağını ve 1. Lig'e yükseleceğini söylüyordu. 
Spor-Kıbrıs ve Van ağırlıklı sohbet sonrası izin isteyerek Cumhurbaşkanı Denktaş'a Kıbrıs mücadelesi ile ilgili bazı sorular yönelttim. Diplomasi dilini iyi bilen, aynı zamanda hazır cevaplılığıyla tanınan, Kıbrıs'ın efsane lideri, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş,   sorularımı yanıtlarken gülen yüzü, kendisine has ses tonu, yorumu, mimikleriyle Kıbrıs mücadelesi ile geçen zorlu hayatının özetini aktarıyordu. Nefes kesen, heyecan veren anlatımıyla o günleri adeta yaşayan Denktaş'ın gözleri nemleniyor,  sinirleri geriliyordu. 
Çocukluk, gençlik yıllarından itibaren davanın içinde büyüdüğünü, yoğrulduğunu 1944'te hukuk eğitimi için İngiltere'ye gittiğini,1947'de adaya döndüğünü, avukatlığa başladığını, iyi bir hukukçu olduğunu, mücadeleci ruhunda, cesaretinde hukukçu olmasının önemli etkisinin bulunduğunu, 1948 yılında Kıbrıs Türklerinin düzenlediği ilk mitingde genç yaşta Dr. Fazıl Küçük ile beraber hatiplik yaptığını, Fazıl Küçük'ün sahibi olduğu Halkın Sesi gazetesinde yazılar yazmaya başladığını anlattı. Enosisle mücadelede ve EOKA karşısında Kıbrıs Türklerinin direnişini, 1950'li yılların sonunda, "Ya Taksim Ya Ölüm" adıyla anılan Türkiye'de yapılan mitingleri ayrıntılarıyla anlatan Denktaş'ı Vansporlu futbolcular ve yönetim ilgi ve dikkatle izliyordu. Denktaş'ın Vanspor'u ziyareti konferansa, panele dönüşmüştü.  KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş arkadaşlarıyla 1 Ağustos 1958'de Türk Mukavemet Teşkilatının kuruluşunu, Türk direnişi ve örgütlenmesini, 1964 Londra Konferansı'ndan sonra Makarios tarafından istenmeyen adam ilan edilişini, Yeşilada'ya girmesi yasaklanınca gizlice Erenköy'e çıkarak savaşa katılışını, 1967'de adaya gece tekneyle gizlice girerken yanlışlıkla Rum tarafına bırakması üzerine Rumlar tarafından tutuklanışını ve yoğun girişimler sonucu Türkiye'ye geri verilişini anlatırken sesini yükseltiyordu.  1968'de adaya giriş yasağı kaldırıldığından Kıbrıs'a döndüğünü, Rumların şımarıklığını, Kiliselerin, papazların siyasetin içinde olduğunu vurguluyordu.   
Bir sorum üzerine insan olarak yorucu Kıbrıs mücadelesinde bazı olumsuz gelişmelerin ardından bir an yeise düştüğünü, ama davadan hiçbir zaman kopmadığını, kopma noktasında sabrettiğini inancını tezleyerek mücadeleye kaldığı yerden devam ettiğini söylüyordu. Kendisine Van'dan getirdiğimiz Van katalogu, Van Kilimi, Otlu Peyniri hediye ettiğimizde teşekkür ederken ağabeyinin 1960'lı yıllarda Van'da çocuk doktorluğu yaptığını, o nedenle ailece Van'a karşı özel bir sevgilerinin olduğunu, Van Kedisi'ni çok sevdiğini ve Van Kedisi'ne sahip çıkmamızı istiyordu.  Denktaş, 1974 Kıbrıs mücadelesinde Vanlı askerlerin büyük kahramanlık gösterdiğini sözlerine ekleyerek Van'a Vanlılara selam gönderiyordu.  Anlamlı sohbeti Alihan Hasanoğlu kayıt altına alırken yaptığı çekimler Samanyolu ve Merkür tv'de günlerce yayınlanmıştı. 
Peygamber Efendimiz, "Ölülerinizi hayırla anınız" buyuruyor. Bizde Denktaş için öyle yaptık.

Yazarın Diğer Yazıları