İkram Kali

Nasıl bir belediyecilik!

İkram Kali

Nitelikli belediyecilik hizmetleri kentlere, ilçelere kalite ve değer katar, yaşayanların hayatını kolaylaştırır. Böylece hem kentler, ilçeler, hem de insanımız ve ülkemiz kazanır.

Dünyanın her yerinde belediyelerden belde sakinlerinin beklentileri aşağı yukarı ayındır. Coğrafi konuma, ekonomik ve sosyal yaşam anlayışına göre beklentiler farklılıklar gösterse de temel ihtiyaçlar değişmiyor.

Nerede yaşarsak yaşayalım…

Kim çiçeklerle bezeli temiz bakımlı, cadde ve sokaklarda yürümek istemez.

Kim insanlara, hayvanlara, doğaya saygılı görüntü, ses, hava kirliliğinin olmadığı, kirletmenin-kirlenmenin, israfın yaşanmadığı kentte, ilçede yaşamın tadına varmak istemez.

Kim insanların, sürücülerin saygılı ve hoşgörülü davrandığı, kuralların hâkim olduğu kentin, ilçenin sakini olmak istemez.

Kim yaşlılara, engellilere, kadınlara, çocuklara öncelik verilen kentin, ilçenin ferdi olmaktan huzur duymaz.

Kim aydınlarına, yazarlarına, çizerlerine, şairlerine, halk sanatçılarına, sporcularına ve yetenekli, gençlerine değer verilen kentin, ilçenin insanı olmak istemez.

Kim kardeşçe yaşamayı ve eşit hizmeti esas alan belediyecilik anlayışından mutluluk duymaz.

Bunları yapacak olan belediyelerdir.

Ancak…

Kentlerin, ilçelerin bu normlara sahip olması belediyelerin bunları yapması yetmiyor.

Kentlerin, ilçelerin ihtiyaçlarının hızla değiştiği günümüzde farklı hizmetler de gerekiyor.  Düne kadar hiç ihtiyaç olmayan, gerekmeyen belediye hizmetleri bugün öncelikli hatta zorunlu hale gelmiştir.

Gelişmiş çağdaş modern kentler, ilçeler arası gelişmişlik yarışında/değerlendirmesinde o nedenle artık yol, park, düzenli imar planları, mimari estetik yapılar, sosyal alanlar ölçü alınmıyor.

Kentler arasında değerlendirme yapılırken…

Belediyelerin sahip olduğu kültür komplekslerine, kütüphanelere,  konferans ve konser salonlarına, açık hava konser ve festival alanlarına, kişi başına düşen yeşil alan miktarına, bisiklet kullanımına, spor etkinliklerine, ulaşım kolaylığına, toplum sağlığına verilen öneme bakılıyor.

Kent ve ilçe ile ilgili yayımlanan kitap, dergi, gazete, film, belgesel sayısına bakılıyor.

Konferans, panel, bilgi şöleni, festival, şenlik, konser, kitap fuarı, sergi, atölye çalışmaları, kültür ve sanat yarışmaları, gösterilere ve söyleyişlere ilgi gösteriliyor.

Belediyelerin okullara, üniversitelere, bilim insanlarına, öğrencilere, yetenekli gençlere,  birikimli insanlara, üreten insanlara katkıları ele alınıyor.

İlçelerde, mahallelerde hizmete açılan küçük ölçekli eğitim-kültür-spor komplekslerinin (Van Feyyaz Tokar Parkı benzeri)  yaygınlığı önemseniyor.

Kentlerin, ilçelerin kültürel ve tarihi değerlerine, mirasına sahip çıkılmasına özen gösteriliyor.

Kent ve ilçelerdeki anıtlar, heykeller, güzel sanat eserleri üzerinde duruluyor.

Kent ve ilçelerde açılan müzelere, sergilenen eserlere, sanat galerilerine ve ziyaretçi sayısına bakılıyor.

Kentin, ilçenin ( Kurtuluş Bayramı, Hıdırellez, Denizcilik Bayramı vs)  yerel anma günlerine, etkinliklerine verilen değere bakılıyor.

Kentlerde ve ilçelerde sunulan yaşam kalitesi ve insanların yaşadıkları yerle ilgili aidiyet duyguları esas alınıyor.

İnsanları doğumdan ölüme kadar mutlu edecek hizmetlerin verilip verilmediğine bakılıyor. 

Kentlerin, ilçelerin kültüre sanata, tarihe olan saygısına bakılıyor.

Çağdaş anlayışla yönetilen kent ve ilçelerde belediyeler hemşehrilerini çok daha mutlu, memnun etmek için çalışıp çabalıyorlar.

Bize gelince…

Bizler hala kaldırım, yol, düzenli trafik, park,  semt sahaları, çevreyle uyumlu mimari yapılar, otopark, mezarlık, çöp gibi işlerle uğraşıyoruz.

Seçimlere sayılı günler kaldı.

Siyasi tansiyon yükseliyor.

Vanlılar herkesin eşit hizmet aldığı, ötekileştirmemenin yaşanmadığı belediyecilik anlayışıyla yönetilen huzurlu, güvenli çağdaş bir kentte, ilçede yaşamak istiyor.

Seçilecek belediye başkanlarının beklentileri, söz verdikleri vaatleri yerine getirip getirmeyeceklerini bilmiyoruz. Zira seçim kampanyaları projeler, hizmetler, hedefler üzerinden yürütülmüyor. Seçmenlerin kendileri ve kentleri ile ilgili esas talepleri, beklentileri ideolojik polemikler arasında karambole getirilerek dikkatlerden kaçırılıyor. Seçmenler yanlış yönlendiriliyor. Örneğin, seçim bildirgelerinin okunması, adayların vaatlerin değerlendirilerek oy kullanmaları tavsiye edilmiyor.

Heyecansız, umutsuz, renksiz geçen siyasi kampanya ikliminde yapılacak yerel seçimde kentimizin, ilçelerin kaderi belirlenecek.

Ne diyelim?

Hayırlısı olsun.

Yazarın Diğer Yazıları