İkram Kali

Mahalleli olmak

İkram Kali

Bazen bir halayda,

 

Bazen bir ağıtta

 

Bazen de bir türkünün nakaratında buluşmaktır mahalleli olmak.

 

Çocukluğumuzun ilk durağı,

 

Gençliğimizin ilk heyecanı,

 

Yaşlılığımızın ise son durağıdır mahallemiz. 

 

Mahalleli olmak yaşam felsefesidir.

 

Doğup büyüdüğümüz hayatımıza anlam katan mahallemizdir.

 

Nereli olduğumuz kadar hangi mahalleli olduğumuz da  önemlidir. O nedenledir ki adımız  baba, anne, soyadımız ve doğduğumuz şehrimizden sonra mahallemiz sorulur.

 

Mahalle ilk eğitim gördüğümüz okulumuz, geleceğe giden ilk yolumuzdur.

 

 

Ünlü romancımız Ahmet Hamdi Tanpınar’ın değdi gibi mahalle her uzvu birbirine bağlı yaşayan topluluktur.

 

Mahalle insani  ilişkiler yumağıdır.

 

Osmanlıdan günümüze belediye sınırları içinde, ihtiyaç ve öncelikleri benzer özellikler gösteren ve sakinleri arasında komşuluk ilişkisi bulunan, kent ve kasabaları oluşturan yerleşim yerinin adıdır mahalle.

 

Mahallenin kendine özgü, kokusu, rengi  tarihi var. Mahallemizin ahvalinde şekillenir halimiz

.

Şehrimize aidiyet  duygusu mahallede yeşererek dal budak olur sonra kök salarak aşka dönüşür.

 

Mahalleli olmak kan bağı olmadan akraba olmak gibidir. Mahalleli olmak geniş aile olmaktır. Mahallemiz bizi biz yapan kimliğimizdir.

Mahalleli olmak geniş aile olmaktır.

 

Mahalleye kimlik ve ruh kazandıran mahallelilerdir. Yaşadığımız şehri severek sahiplenme aşkını mahalleli olma felsefesi oluşturur.

Mahalle sakinleri varsa mahalleler var.

 

Uzun soluklu  arkadaşlıklar, dostluklar mahallede başlar yaşam boyu her yerde devam eder.

 

 

Paylaşımlar, cömertlikler, yardımlaşmalar, güçbirlikleri mahallede hayata geçer.

 

Unutulmaz aşk hikâyeleri, yaşama dair sırlar, lezzet paylaşımları, sorunlara ortak çözümler, diğerinin mutluluğundan mutlu olma anlayışı, takım olma ruhu, ortak sevinçler ve başarılar,  hüzünlü öyküler mahallede şekillenir.

 

Mahalleli kimliğimizle sadece kendi evimizi değil, çevresini de severek  benimseriz.

 

Mahallemizin ağacına, çiçeğine, kedisine, köpeğine, kuşuna, kehrizine, çeşmesine, direğine, yoluna, delisine, yaşlısına, çocuğuna  mahalleli kimliğimizle sahip çıkarız.

 

Mahalleli rahatlığıyla aynı sofraya oturur, aynı tabağa kaşık sallar, aynı fıkraya birlikte güler, aynı türküde, şarkıda duygulanır ve neşeleniriz.

 

Mahallenin alış veriş merkezi hatta kalbi bakkalımızdır. Bakkalımız mahallenin finans kaynağı zaman zaman kredi veren bankası, aynı zamanda doğanı, öleni iyi takip eden bir nüfus çalışanı, bazen haberleri sıcağı sıcağına aldığımız bir gazeteci, bazen zabıta, bir muhtar kadar her olaya vakıf olsa da bakkalımız yalnızca deftere yazılan hesabı tutmaz gönüllere yazılan dostluğu sağlam tutan yaşam odağıdır.

 

Küçücük yaşlarımızda herkesle  iyi geçinmeyi, büyüklere saygıyı, küçüklere sevgiyi,  utanmayı, gelenek görenekleri, çevremizi ve kalbimizi temiz tutmayı mahallemizde öğreniriz.

 

 Mahalle kültürünün en önemli parçalarından, olmazsa olmazlarından biridir mahalle futbol takımları. Her maç sonrasında kavga eder, ardından can cana sarılanımızdır mahalle takımının karşı taraf oyuncusu.

 

Ya mahalle kahvehanelerimiz; hemen her sokakta bulunan, mahallelinin toplandığı, her derdin konuşulduğu, çareler aranıp bazen de bulunduğu en önemli sosyalleşme alanı kahveler değimli? Sıcak yaz günlerinde kahvenin dışına taşıp sokağa tavla oynayan ve onları merakla izleyen taraftarlar, ayrı bir sesi, ayrı bir rengidir mahallenin.

 

Mahallece gidilen piknikler, deniz sefaları, birilikte kesilen erişteler, birlikte hazırlanan kavurmalar unutulmazlar arasında hep yer alan eğlenceli anlarımızdır.

 

Her mahallenin bir esas oğlanı ve esas kızı olmuştur. Birde çöpçatanları. Bu iki aşığı birbirine denk gören bir araya getirmek için çaba sarf eden gönüllü birleştiricileri, gönül elçileri vardı. Bu işe karşı olan ve her konuda yorum yapan mahallenin dedikoducusu, ayrı bir misyon,  ayrı bir renk katandır mahalleye. Ne kadar kızsak da ayrı bir şirinliği vardı bu renkli şahsiyetlerin mahallemizde.

 

Kişiliğimizin şekil bulduğu; Hayatın içinde olmayı, sorumluluk almayı, cesur olmayı da sabretmeyi de, barışacak kadar kavga etmeyi, adam satmamayı, arkadaşını aldatmamayı, dürüst, ahlaklı, güvenilir olmayı mahallede öğrendik.

 

Komşu komşunun külüne muhtaçtır anlayışını hayatta hakim kılmayı, huzur içinde canını malını, namusunu komşuya emanet etmeyi,  komşudan gelen tabağın boş gitmeyeceğini mahallede özümsedik.

 

Düğünlerde kol kola halay çekmeyi,  basalyalara (kına gecesi)  güle oynaya çıkarma yapmayı, tabutun altına birlikte girmeyi, başıboş gönlü hoş yürümeyi,  toluca kızak sürmeyi,  uşkuna gitmeyi, paytonların arkasına asılmayı, milav, melikan oynamayı, komşu bahçelerden meyve çalmanın ayrıcalığını mahallede yaşadık.

 

Mahalleli, olmak bir yaşam kültürüdür.

 

Mahalleli olmak biz olmak, sokak arlarında çocuk cıvıltılarını duymak,  yıldızlar altında aydınlıkta olmaktır.

 

Mahalleli olmak durumdan vazife çıkararak mahallenin kızını, kadınını korumak kollamak adına yumruk yemektir.

 

Mahalleli olmak mahallenin birikimine, hafızasına sahip çıkmak, katkıda bulunmaktır.

 

Mahalleli olmak ayrıcalıktır.

 

Duvar kanarında sohbet etmek, pencereden pencereye sohbet, komşuya seslenebilmektir mahalleli olmak.

 

Mahalleli olmak şiirde mısra, manide söz, bağlamada ses olmaktır.

 

Mahalleli olmak şehrin kimliğinin, kültürünün sorumlusu olmaktır.

 

Mahalleli olmak “biz” olmak, paydaş olmaktır.

 

Mahalleli olmak yaşadığımız kente, topluma saygı duymak, huzura, barışa, kardeşliğe sahip çıkmaktır.

 

Mahalleli olmak aynı sararmış fotoğraf karesinde bulunmak, yıpranmış fotoğraf albümünde bir arada olmaktır.

 

Mahalleli olmak gelecek nesillere mahalle kültürünü miras bırakmaktır.

 

Mahalleli olmak tebessüm etmek, sıcak bir el uzatmaktır.

 

Mahalleli olmak kestirmeden kısa adres tarif etmek, hafızayı tazeleyebilmektir.

 

Mahalleli olmak vefalı olmaktır.

 

Mahalleli olmak doğduğun yere gönül bağıyla riyasız bağlanmaktır.

 

Senin mahallen benim mahallem olsa da, aslında biz hepimiz aynı mahalleliyiz.

Yazarın Diğer Yazıları