İkram Kali

Kurban ve Cumhuriyet bayramı

İkram Kali

Kurban bayramına depremin gölgesinde girdik,  sarsıntısıyla çıktık.  
Her yerde bayram sevinci, alışverişi, kalabalığı vardı,  
Ancak bayram heyecanı, neşesi, lezzeti yoktu. 
Bayramlaşmalarda depremin psikolojik yansımaları, burukluğu vardı. 
Resmi, siyasi bayramlaşmalarda yapılan bütün konuşmalarda gündem depremdi.
Özellikle mezarlıklar arife ve bayram sabahı mahşer gününe döndü.  Uzun zamandır görüşemeyenler, buluşamayanlar mezarlıklarda ve bayram namazı sonrası kucaklaştı. Van'dan giden akraba, eş dost, arkadaşların yeri bu bayram pek fazla göründü. 
Deprem muhasebesi ve herkesin öz eleştirisini zaman zaman yapma  fırsatı bulduğu  bayram ziyaret ve sohbetlerinde;
* Deprem,
* TOKİ evleri,
* Yeni imar planı
* Yaklaşan kış ve yakacak,
* Büyükşehir,
* Okul ve eğitim sorunları,
* Belirsizlikler, ne olacaklar,  nasıl olacaklar,  endişeler,
* Ve Erciş'in organize başarısı konuşuldu.
"Depremi az da olsa unutmuştuk" derken bayramın son günü deprem kendini yeniden gösterdi. Sabah saatlerinde merkezi Kalecik köyü olan üst üste iki ayrı deprem meydana geldi. Panik yaşandı,  insanlar korktu. 
Tatlıların, aşurenin tadı kaçarken,  kahveler orta şekerden sadeye döndü.
Ev ziyaretleri kısaldı.
Üst katlarda oturanların bayram ziyaretçileri kesildi.  
Anlayacağınız bayram deprem tadında geçti. 
***
Kurban bayramının ilk günündeki kurban kesimlerinde Türkiye genelinde ise önceki yıllara göre daha düzenli görüntüler vardı. Ancak alınan önlemlere ve yapılan uyarılara rağmen, tepki çeken manzaralar yine eksik olmadı.
Bazılar kanı dışarı eti içeri etti. 
Kurbanı buzdolabına attı.  
Deri kavgası yaşanmadı.  
Hatta derilerin bir kısmı evlerde kaldı. 
Birçok kentte belirlenen noktaların dışında, uygun olmayan ortamlarda kesimlerin yapıldığı görüldü. Yine kurbanlık hayvanlar kaçtı, sahipleri ve görevliler kovaladı. Gerek kurbanlıkların nakli, gerek kesim sırasında hayvanlara eziyet sahneleri aynen yine yaşandı. Öyle ki, tüfekle hayvanı vuranlar,  hayvanın ayağını bıçaklayanlar sonra da bu zavallı hayvanları boğazlayarak yaptıklarına kurban diyenler oldu!
Kan revan içinde kalanlar, yaralanalar derken üzücü, çirkin görüntüleri oluştu.
Kurban üzerine televizyonlarda ünvanlı ilahiyatçıların kendi aralarında uzlaşamadıkları sözüm ona toplumu aydınlatmaya yönelik kafa karıştıran,  ilginç tartışmaları oldu. Her zaman olduğu gibi Zekeriya Beyaz tartışmaya damgasını vurdu.
Her şeye rağmen, hepimizi mutlu eden iki bayramı bir arada yaşamak güzel oldu.
Biri inancımızın gereği,  diğeri ülkemizin kahramanlık, kuruluş gerçeği.
Milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulandığı bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği kurban ve cumhuriyet bayramınız kutlu olsun.

Yazarın Diğer Yazıları