Korkuları var
İkram Kali
Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın alçakça öldürülmesi bütün Türkiye’de öfke seli yarattı. Ülkemizde kadın cinayetleri sıradanlaştı. İnsanlar Özgecan’ın başına gelenler karşısında “ benim kızımda olabilir” diyerek üzüldü, duygudaşlık yaptı. Edirne’den Van’a Türkiye sokaklara dökülerek vahşi cinayete karşı tepkilerini en sert şekilde gösterdi. Toplum Özgecan’ın acımasız ölümünden, ailesinin çektiği ağır acıdan kendisine pay biçti.
Özgecan cinayetini isyan ederek protesto eden kadınların haykırışlarının arka planında zihin derinliklerinde tanık oldukları, yaşadıkları endişe dolu gerçekler var. Anlatamadıkları bir yığın tedirginlikler, korkular, cinayetler var.
Kadınlar önceki gün avazlarının çıktığı kadar bağırdılar.
Bir şeylere dikkat çekmeye çalıştılar.
Özgecan’ın katledilmesine tepki gösteren bir bayan okurumuz mesaj atmış. Kadınların her yerde sorun yaşadıklarını belirterek Van’da utanç, korku ve endişe içinde yaşadıklarını anlatıyor;
“ Akşam işten çıktım. Hava kararmıştı. Eşim her zamanki gibi arabasıyla beni almaya gelecekti. Şehrin en hareketli sayılacak bir köşesinde eşimin gelmesini beklerken başıma gelmeyen kalmadı. Yoldan geçen erkekler laf atıp nerdeyse üstüme çımaya çalışırken son model pahalı otomobili olanlar ise yanıma yanaşıp ‘gideceğiniz yere bırakılım’ tekliflerini sırlamaktan çekinmediler. Sokak arasında caddede yürümek başlı başına sorun. Sokaklarda gördükleri her kadını elde edebileceklerini düşünen, taciz etme cesareti gösteren bu adamlarla genç kızımız Özgecan’ı acımasızca katleden zalimler arasında karakter ve psikoloji olarak ne fark var. Maalesef değerlerini yitiren toplum güvenli olmaktan çıkmış. Ben de bir kadın ve anne olarak diyorum ki, mademki bu tür sapkın davranışları gösteren insanların sayısı artıyor o zaman sokak güvenliği sağlansın, ceza yaslarında önleyici düzenlemeler yapılsın.”
İnsan Hakları’nın en temel öğesi olan yaşam hakkı kimsenin elinden alınamaz. Ama birileri istediğinin canını en vahşi, şekilde alabiliyor. Toplumda düzen hamasi nutuklarla sağlanamaz. Özgecan’ın ölümü herkesin aklını başına getirmelidir.
Öte taraftan.
İnsanlar genç bir kızın acımasızca katledilişine göz yaşı içinde tepki gösterirken medya maymunu cahil çapsızlar reklam amacıyla toplumun dikkatlerini kendi üzerlerine çekmek amacıyla saçma sapan boş sözlerle ortaya çıkıyorlar.
Nihat Doğan denilen zavallıdan söz ediyorum.
Sıfır bir adamı bu ülkede adam yerine koyarak televizyonlara yarışmalara, tartışmalara hatta dini programlara konuk edenler utansın.
Şimdi bir genç kızı yakan alçak, zavallı bir katile mi kızalım, yoksa insanları çileden çıkaran medya çocuğu cahil cühelaya mı?
Nerede eski siyasi kulisler
Anadolu şehirlerinde siyasetin nabzı yerel kulislerde tutulur. Siyasete soyunanlar, siyasette nabzı yoklamak isteyenler, deneyimi ve sözü olanlar, siyasette olup bitenleri duymak isteyenler ve sandık hesapları bu kulislerde yapılır. Söz konusu kulisler iş yerleridir, bürolardır., sohbet mekanlarıdır. Ama her yer kulis olmaz. Mekân sahibinin bir ağırlığı öngörüsü olacak.
Hangi aşiretin, hangi ailenin, hangi mahallenin geçmişte hangi siyasi partiye veya adaya oy verdiği, sandıktan kime kaç oy çıktığı burada bilinir, konuşulur. Siyasetin güngörmüş isimlerinin seçim öncesi tahminleri burada not edilir. Kaybedenlerin neden kaybettiklerinin, kazananların başarılarının analizi orada yapılır. Kulisler küçük araştırma şirketleri gibidirler. Eski belediye meclis üyesi Ferit Melen’in yakın siyasi çalışma arkadaşı Cafer Akköprülü, rahmetli İsmet Yörük’ün iş yerleri bilinen siyasi kulislerin başında gelirdi. Rahmetli Cafer Akköprü’nün siyaset defteri vardı. Geçmiş seçimlerde hangi ilçede, hangi köyde hangi partiye ne kadar oy çıkmış o defterde yazılıydı. Bir ağanın, beyin veya etkin kişinin parti değiştirdiğinde kaç oy beraberinde götürebileceğini üç aşağı beş yukarı kulise gelen deneyimli siyaset gözlemcileri isabetli tahmin ederlerdi. Kimi zamanda çok zevkli, heyecanlı tartışmalar yorumlar yapılırdı.
Kulislere her partiden, her görüşten siyasete ilgi duyan insanlar uğrardı. Bugünde siyasetin nabzının tutulduğu iş yerleri, bürolar var. Van’da siyasette vatandaş ne konuşuyor diyorsanız bu kulislere uğrayıp bir çay için sohbete kulak misafiri olun, hatta sizde katılın.
1. DÜNYA SAVAŞI 100 YAŞINDA
“Osmanlı ordusu savaş süresince boyundan büyük işler başarmıştır. Baştan sona İtilaf devletlerinin tahminlerinden daha iyi işler çıkardı. Özellikle de İngilizler Çanakkale ve Kutü’l Amare muhaberelerindeki başarısızlıklarına karşın, 1917 Osmanlıları fazlasıyla hafife almıştı. Osmanlı ordusunun en fazla çıkan yanı, son derece başarılı muhabere komutanlarına sahip olması, zorlu şartlar altındaki dayanıklılığı ve şartlara uygun muhabere birlikleri oluşturma kabiliyeti ile hareketli operasyonları gerçekleştirmedeki kayda değer başarısıdır. Osmanlı ordusu düşmanlarından daha hızlı olup daha fazla yol kat edebilme becerisine sahiptir ve son derece hareketli bir ordudur. En zayıf yönü ise lojistik araçlarıdır. Bu sebeple cephedeki askerlere yeterince silah, mühimmat ve gıda desteği sağlanamamıştır. Bu zayıflığın sebebi yoksulluk ile gelişmemiş milli alt yapı ve ekonomiydi. Bu sorunların savaş sırasında çözülmesi mümkün değildi. “ ABD’li Osmanlı Askeri Tarihi Uzmanı Prof. Dr. Edward J.Ercikson
