Kısıtlamalar, yasaklar geri gelebilir

Tedbirsizlik, ihmal hatta sorumsuzluk nedeniyle koronavirüste vaka sayısı uyarı niteliğinde yükseliyor.
Rakamlar yükseldikçe bizde endişeleniyoruz, tedirgin oluyoruz.

İkinci dalga salgın adeta kapıda.

Bu işin şakası yoktur.

Kurallara uymayanlar kendileriyle birlikte kurallara uyanların özgürlüklerini her an kısıtlayabilir. Ekonomik hasarlara neden olan can sıkıcı yasaklar, kısıtlamalar yeniden geri gelebilir.

Yeni normalleşme süreciyle birlikte toplumda bir rehavet dönemi başladı. Sanki koronavirüs sıfırlanmış gibi insanlar maske takmıyor, sosyal mesafeye, temizliğe dikkat etmiyor, kalabalık ortamlarda bulunmaktan çekinmiyor.

Uyarılara rağmen hala 'bana bir şey olmaz' düşüncesiyle kuralları hiçe sayanlar toplumda risk oluşturarak koronavirüsün sıfırlanmasını engelleyerek vaka sayısının yeniden yükselmesine yol açıyorlar.

Yeni normalleşme süreci öncesi alınan sıkı önlemler sayesinde Van'da vaka sayısı hızla düşmeye başlamıştı.

Normalleşme kapsamında seyahat kısıtlamasının kaldırılmasıyla birlikte il dışından gelenlerin sayısının artması ve bazı vatandaşlarımızın kuralları ihlal etmeleri sonucunda yeni 70 hasta tedavi altına alınmış durumda.   Vaka sayımız yükseliyor.

Vali ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Emin Bilmez'e son durumu sordum.  Vali Bey Van'da toplamda 600 vaka görüldüğünü hastaların büyük çoğunluğunun iyileşerek evlerine gönderildiğini, yeni normalleşme sürecine kadar sıfırlanma noktasına gelen hasta sayısında yeniden artış olduğunu söyledi.  Bugün itibariyle 70 hastanın hastanede tedavi gördüğünü kaydeden Vali Bilmez,  şüpheli olan vakaların artık evlerinde karantinaya alınmadığını hastanede tutulduğunu anlattı.

Koronavirüs tehdidi tüm ülkelerde devam ediyor.

Hiçbir şey bitmiş değil.

İkinci dalga bazı ülkelerde görülmeye başladı. Ülkemizde alınan önlemler ve başarılı mücadele virüsün sıfırlanması için tek başına yeterli değil. Vatandaş olarak bizlerde kurallara, uyarak sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekir.  Aksi halde ikinci dalganın görülmesi kaçınılmaz olur. O da ülkemiz ve bizler için felakete dönüşebilir.

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü önceki gün bir televizyon programında yaptığı konuşmada,  "Bu bir uyandırma alarmı. 'Bana bir şey olmaz' demeyin. Herkese olan size de olabilir. Siz de herkes gibisiniz. Hiçbirimiz güvende değiliz. Bugünkü rakamlar bize alarm çalıyor şu anda. Aman dikkat diyor. Tekrar eskiye dönebiliriz, tekrar kısıtlamalar gelebilir, yasaklar gelebilir, her şey geriye dönebilir diye bizi uyarıyor. Bunu ciddiye almamız lazım. Sarı alarma geçtik şimdi" dedi.  

Bazı insanların tedbirsizliğinin faturasını herkesin ödediğine işaret eden Prof. Dr. Özlü uyarısında şunları söyledi:
*Salgın bitti, tehlike geçti, eski günlere döndük" gibi davranmaya devam edemeyiz. Virüs tedbirsizliği affetmiyor. Salgın kaldığı yerden devam etmek için fırsat kolluyor.

* Bu mücadeleyi hep birlikte yürütmek zorundayız.

* Memleketinize, köyünüze, baba ocağınıza döndüğünüzde eski alışkanlıklarınızı tekrarlamayın. *Akrabalarınız, büyükleriniz, komşularınızla temas, el öpme, sarılıp, kucaklaşmaktan sakının. Ortak yemek, kahvaltı ve partilerden kaçının. Onları ve kendinizi tehlikeye atmayın.

 * Nişan, söz, sünnet, taziye, asker uğurlama gibi törelerimizi eskisi gibi değil; maske, mesafe ve hijyen kurallarına uygun olarak ve yeni normlara göre yapalım.  

* Virüs içimizden birilerinde dolaşmaya devam ettikçe, hepimiz tehdit altında olacağız. Bu kolektif bir mücadele. Birbirimizi uyaralım.

 * Eğer kurallara uyulsa, genel olarak maske, mesafe ve hijyen kuralına riayet etseydik, bugün bu rakamlar bu düzeyin çok altına inmiş olabilirdi. Ve daha güvenli günlere ulaşmış olurduk.

*Havaların sıcaklığının buna etkisinin olmadığını düşünüyorum. Böyle bir umudumuz vardı ama maalesef o umut boşa çıktı biraz. Şu anda İran, Sudan, Katar, Suudi Arabistan, Umman ve diğer Ortadoğu ülkelerinde vaka sayılarının arttığını görüyoruz.

Koç Üniversitesi-Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Ekonomik Araştırma Forumu Direktörü Prof. Selva Demiralp de koronavirüs salgınında ikinci dalga riskinin de maliyetinin de çok yüksek olacağını vurgulayarak "İkinci dalganın ekonomik maliyeti de çok yüksek. Çünkü vaka sayısındaki artışa paralel olarak tüketici güveni zayıf kalıyor. Eğer televizyonda vaka sayılarının tekrar arttığını görürsek, insanlar tekrar korkma, saklanma moduna girecekler. Talep yine o düşük seviyelerine inecek. Talep normale dönmeyince ise iş yerleri açılsa bile üretimde arzu edilen canlanma gerçekleşmeyecek" dedi.
Bilim insanları açık ve anlaşılır şekilde uyarıyor.

Aman ha dikkat.  

Tedbiri elden bırakırsak özgürlüğümüz yeniden kısıtlanabilir. Bütün plan ve programlarımız alt üst olabilir. Kayıplarımız bu kez katlanarak artabilir.

Virüs hayatımızda.

Virüs yolda, kahvede, piknikte, sahilde. Virüs insan olan her yerde var olmaya devam ediyor.

İkinci dalganın yaşanmamasını istemiyorsak maske takalım, sosyal mesafeye, temasa, izolasyona dikkat edelim. Kurallara uyalım, uymayanları da uyaralım.

Risk çok tedbir yok.