İkram Kali

Kentsel dönüşüm de kira yardımı unutulmamalı

İkram Kali

2011 depremi sonrası ağır hasarlı raporu ile yıkım kararı verilen binaların kentsel dönüşüm kapsamına alınması için gazete olarak yoğun çaba gösterdik. Konuyu ısrarla gündeme taşıdık. Haber yaptık, yazdık ilgilisine anlattık. Daha sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir genelgeyle deprem sonrası ağır hasarlı olan, ancak ayakta duran binaların kentsel dönüşüm kapsamına alınmasını kabul etti.  Biz tekrar birkaç haber yaptık ve dedik ki “  Yıkılan binalara ağır hasar raporu veren ve yıkın diyen devlettir. Yani binaların yıkılmasını siz istediniz, vatandaş da yıktı. Hatta yıkmayan bina sahiplerine yasal uyarıda bulunuldu. Şimdi burada vatandaşın suçu, kusuru nedir? Böyle çifte standart uygulama olur mu diye sorduk. Sorunun çözülmesi için de işin takipçisi olacağımızı söyledik. AFAD raporu ile binalarını yıkan arsa sahibi vatandaşların kentsel dönüşüm uygulamasından yararlandırılması gerektiğini milletvekillerine anlattık.

Milletvekilleri Fatih Çiftçi ve Mustafa Bilici soruna samimi duyarlık göstererek kentsel dönüşümde yaşanan çifte standardı ve mağduriyeti gidermek üzere çaba gösterdiler. Deprem sonrası merak ederek Van’a gelme gereği duymayan Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’ye milletvekilleri yaşanan çelişkiyi aktararak nihayet çözüm yolu buldular.  Sorun yasal düzenlemeyle çözülecek.

 Meclise gelecek torba yasa görüşmeleri sırasında AK Parti Van Milletvekili Fatih Çiftçi ve Mustafa Bilici’nin girişimleri ile Van’ın 4 milletvekili ortak önerge verecekler.  Önergede Van için kentsel dönüşüm yasasında özel bir düzenleme yapılarak deprem sonrası AFAD raporu ile evini yıkan vatandaşların da kentsel dönüşümden faydalanmasını geçici bir maddeyle isteyecekler. Yasa yakında mecliste kabul edilecek.

Ancak çok önemli bir ayrıntı var.

Kentsel dönüşümde mevcut uygulamada, yıkılan riskli binada evi bulunanlar binaları tamamlanıncaya kadar kira yardımı alabiliyor. Mecliste Van için önerge verecek olan Ak Parti Milletvekillerimize buradan hatırlatmayı bir görev addediyorum. Bütün kentsel dönüşüm uygulamalarında yasal bir hak olan kira yardımını önergede lütfen unutulmamalıdır. İçinde kira yardımı olmayan kentsel dönüşüm özel yasası eksik olur,  gerçek amacına ulaşmaz. Kira yardımı ile desteklenen Van Kentsel Dönüşüm Yasası mağduriyetleri gidermekle kalmayacak, aynı zamanda inşaat sektörüne de can verecektir. Bu topluma da büyük moral kazandıracaktır.

Yollarımız kesişmedi

Ünlü Romancı Elif Şafak'ın babası Türkiye'nin sayılı sosyal psikoloji uzmanlarından olan Ege Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm başkanı Prof. Nuri Bilgin, geçtiğimiz günlerde geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda etti. 

Elif Şafak babasının ölümü sonrası aralarında yaşanan kopuk ilişkiyi romancı ustalığı ile etkileyici, hüzün veren biçimde anlatıyor. Baba ile kızının kariyerlerini düşündüğünüzde bu durum karşısında tuhaf bir duyguya kapılıyorsunuz.

Elif Şafak şöyle anlatıyor;“Babam özel biriydi. İyi bir hoca, iyi bir eş, iyi bir sosyal demokrat, iyi bir akademisyen ve şüphesiz ki yıllar sonra tanıdığım kardeşlerime iyi bir babaydı. Ben onun parlak ve sevgi dolu hayat hikâyesindeki gölgeydim. Resimdeki güve yeniği. Bütünü bozan detay. Ayın karanlıkta kalan kısmı. Kardeşlerim güneş ışığıyla büyüdü, ben gölgede serpildim. Onlara kelimeler düştü, bana sessizlik. Bunlar beni zorlasa da belki de uzun vadede yazarlığıma, kelimelere ve hikâyelere sevdama büyük katkı yaptı. Ben hep boşlukları doldurmak istedim kitaplarımda, gölgeleri açığa çıkarmak... Babam Türkiye’nin dünya çapında ender sosyal psikologlarındandı. Entelektüel, birikimli, aydındı. O, toplumların psikolojisini çözmeye çalışırdı, toplumdan bireye giderek; bense karakter işçiliğini seçtim, insandan/bireyden topluma giderek. Yollarımız kesişmedi. Bunca kitap, bunca kelime, teori, birikim, birbimizi tam olarak anlamaya yetmedi…”

Toplumların psikolojisini çözmeye çalışan, toplumdan bireye giden bir baba ile bireyden topluma giderek karakter analizi yapan, acıları, hüzünleri, yaşanmışlıkları romanlaştıran, yazdıkları ile büyük kitleleri etkileyen romancı kızı neden bir araya gelemez? Yolların kesişme si için profesör, usta romancı olmak yetmiyor.

 Vizontele Yangın

Gevaş’da Vizontele Sinema Salonu yanında bulunan Berberoğlu Tuhafiye’de gece bilinmeyen bir nedenle yangın çıkıyor. Yapılan müdahale sonucu yangın söndürülüyor. Buraya kadar yaşananlar maddi kayba yol açan, esnafı mağdur eden üzüntü veren talihsiz bir olay.

Bundan sonrası anlatılana göre Vizontelelik bir durum.

İtfaiyenin olay yerine geç gelmesi nedeniyle içeride bulunan tüm malzemelerin yanıp kül olduğunu iddia eden İş yeri sahibi Volkan Berberoğlu, “Dükkânda çalışan eleman saat 08.00 civarında itfaiyeye haber veriyor. İtfaiye, olay yerine 08.45’te geliyor. Durum böyle olunca içeride bulunan tuhafiye malzemesi ile birlikte giyim ve yünün hepsi yandı kül oldu. Yangın, 130 bin TL zarara neden oldu. Yetkililerden yardımcı olmalarını istiyorum”  diyor.

 

Gevaş dediğimiz yer seslensen  herkesin birbirini duyacak büyüklükteki bir yer. Gevaş’ta yangın çıkan dükkan ile itfaiye arası kaç metre ki. Anlatılana göre 45 dakikalık gecikme var. Yaşanan yangını ve geç gelen itfaiyeyi Yılmaz Erdoğan duysa inanıyorum ki bundan trajikomik bir Vizontele Yangın filmi senaryosu çıkarır. 

                                                                                          BELDE-İ ŞUHEDA

2015 yılı 1.  Dünya Savaşı’nın 100. Yıl dönümüdür. 2015 aynı zamanda Van’ın 1915’te işgal edilişinin, derin izler bırakan yakılıp yıkılışının ve yaşanan acılarının 100. Yıl dönümüdür. 100 yıl önce Van’da çok sayıda masum Türk, Kürt insanımız hayatını kaybetti. Bunlardan biri de Molla Ahmed-i Cano’dur. Ahmed-i Cano Bediüzzaman’ın köylüsü, akrabası ve talebesi  olan sofidir. Ahmed-i Cano Bedüzaman’ın yanında Van müdafaasında yer  almıştır. Van’da ki Ermeni çetelerinin Zeve’de 7  köy halkını topluca  yaktıkları sırada Molla Ahmed-i Cano’da orada yanarak can vermiştir.  Kabri Zeve Şehitliğ’indedir.

Bediüzzaman  Zeve’ye gittiğinde göz yaşı döker, ayakkabılarını çıkararak girermiş. Talebelerine de Van’da ölürsem beni Zeve’ye defnedin, çünkü burası Belde-i Şuheda’dır. Yani Şehitler beldesidir diye vasiyet etmiş. Unutulan Zeve’de 100 yıl önce hayatını kaybedenleri ve Molla Ahmed-i Cano’yu rahmet ve saygıyla anıyorum.

 

Yazarın Diğer Yazıları