İkram Kali

Katilden kahraman yarattılar

İkram Kali

İnkar, yalan, iftira, emperyalist baskılar ve siyasi kararlarla tarihi gerçekler inkar edilemez, hafıza  silinemez. Birileri  gerçekleri yok saymaya çalışsa da  tarih unutmaz ve yok saymaz.

Ermenilerin katilleri, suçluları sözde soykırım yalanı üzerinden nasıl kahramanlaştırdıklarına Ermenistan'da düzenlenen bir tören üzerinden dikkat çekmek istiyorum. 

Hiçbir şey göründüğü gibi değil.

46 sene önce iki Türk diplomatını katlettiği için Ermenistan'da "kahraman"   olarak kabul edilen Ermeni Gurgen Yanikyan 27 Ocak 1973'te Los Angeles başkonsolosumuz Mehmet Baydar ile konsolosumuz 30 yaşındaki Bahadır Demir'i Osmanlı dönemine ait çok nadir bir para ile bir asır öce saraylardan birinden çalınmış bir yağlıboya tabloyu Türkiye'ye hediye etme bahanesi ile Santa Barbara'daki Biltmore Oteli'ne davet etmiş, daveti kabul edip gelen diplomatlarımızı orada vurmuş ama tatmin olmamış, bir başka tabanca ile başlarına da birer el ateş etmiş ve polisin gelmesini beklemişti!

İntikam kin nefret, düşmanlık duygularıyla diplomatlarımıza tuzak kuran katil Gurgen Yanikyan, 77 yaşındaydı. Yakalanarak mahkemeye çıkarıldı. Santa Barbara Mahkemesi'nin hâkimi Floyd Dodson jürinin birinci derece cinayetten suçlu bulduğu Yanikyan'ı, 21 Temmuz 1973'te müebbet hapis cezasına çarptırdı. Yanikyan, 1981 yılında cezaevi hastanesine kaldırıldı ve uzun süren hastalıktan sonra 31 Ocak 1984'te, sağlığının hapiste kalmasına imkân vermediği gerekçesi ile affa uğradı, bir huzurevine yatırıldı, ancak bir ay sonra, 27 Şubat 1988'de ölebildi ve cenazesi Kalifornaya'da defnedildi.

Gurgen Yanıkyan'ın işlediği cinayetten cesaret alan ASALA Terör Örgütü militanları Dünyanın dört bir tarafında görev yapan diplomatlarımıza, memurlarımıza ve hattâ din adamlarımıza silahlı terör saldırıları düzenledi.

Yazar, şair, gazetecilik hocası, akademisyen Haluk Şahin,  Gurgen Yanikyan cinayetinin  izlerini  Amerika'da gizli tutanaklarından ve tarihçilerin yeni bulgularından yola çıkarak araştırdı buldu ve 2016'da  "Unutulmuş Bir Suikastın Anatomisi"  adlı kitapta  anlattı.

Tarih 5 Mayıs 2019

1975 yılında Beyrut'ta kurulan, 1975-1985 tarihleri arasında faaliyet gösteren 10 yıl içinde toplam 21 ülkede 110 silahlı ve kanlı eylemde 42 Türk diplomatın faili olan, Türkçesi "Ermenistan'ın Özgürlüğü İçin Gizli Ermeni Ordusu" anlamına gelen Fransa ve Yunanistan'ın desteklediği ASALA Terör Örgütü'nün  fikir babası ve öncüsü Amerika'da ölen Gurgen Yanikyan'ın mezarından çıkarılan kemikleri Ermenistan'ın başkenti Erivan'daki Yerablur Askerî Mezarlığı'nda büyük bir törenle toprağa verildi!

Cinayetten mahkum olmuş bir katilin kemiklerinin definine ülkemizin  Doğu Anadolu Bölgesi toprakları üzerindeErmenistan'da  kurulan sözde Batı 'Ermenistan ( Erzincan, Van Gölü - Erivan - Ardahan dörtgeni arasında kalan...Van, Ağrı, Erzurum, Bitlis, Muş, Elâzığ, Iğdır, Erzincan, Trabzon, Rize ve diğer şehirleri kapsayan sözde devlet) Cumhuriyeti Devlet' Başkanı Armenak Abrahamyan, sözde Başbakan Garnik Sarkisyan başkanlığındaki birkaç sözde  Bakan ve sözde  Milletvekilli katıldı. Sözde Batı Ermenistan Başbakanı Sarkisyan  katil Yanikyan'ı yücelten konuşmasında, "Gurgen Yanikyan, 'Batı Ermenistan'ın kurtuluşu uğruna kahramanca adım atmıştı. Herkes kahramanın niteliklerini övdü fakat onun en önemli misyonunu, Batı Ermenistan'ın kurtarılmasını, kimse aklına getirmedi " diyor.

Adam  mezarlıktaki Ermenilere  sitemle diyor ki; Katil Yanikyan'ı övüyorsunuz ama onun Türkiye topraklarında gözü olduğunu anlatmıyorsunuz... 

Tarihçi gazeteci ve yazar Murat Bardakçı  katili kahramanlaştıran defin  olayını  anlattığı "nefret mezarlığı" yazısında , bir askeri mezarlıkta cephede can vermiş askerlerin kabirlerinin bulunması ve o memleketin halkının bu kabirlere her türlü saygıyı göstermeleri gereken Yerablur'da Yankyan'ın kemiklerinin defnedilmesinin yanı sıra kimlerin mezarlarının olduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

"Ermenistan ile Azerbaycan arasında 1988'de yaşanan Yukarı Karabağ Savaşı sırasında onbinlerce Azerî'nin canını aldıktan sonra ölen 700'den fazla Ermeni milisin, Birinci Dünya Savaşı'nda Rus Ordusu için Ermeni gönüllü birlikleri kurup asker, sivil, veya kadın, erkek, çocuk demeden binlerce Türk'ü katlettiren ve 1927'de Amerika'da ölen Andranik'in, yardımcısı Sebuh Nersesyan'ın, 19. yüzyılın sonunda Türk idaresine karşı patlayan Sason ayaklanmasına katılan kadın "fedai" Sose Mayrig'in ve daha da önemlisi, diplomatlarımızın  katili  ASALA'nın bazı mensuplarının mezarları burada, yani Yerablur'da…" 

Yazısının devamında Bardakçı ; 

"Ama iş bu kadarla kalmayıp da bundan seneler önce ölmüş katilin, uğursuzun, hırsızın, çetecinin, vesairenin kemikleri, üstelik dünyanın öbür tarafındaki memleketlerdeki mezarlarından çıkartılıp buraya naklediliyor ise ortada bambaşka bir iş var demektir: Bir "nefret mezarlığı" inşa edilmektedir!

Her sene 24 Nisan akşamı Cihangir barlarında tütsülendikten sonra ellerindeki mumlarla Taksim Meydanı'na gidip 1915 kurbanlarının ruhlarından özür dileyen entellerimiz "Yerablur" adını bir tarafa not etsinler! Günün birinde yolları o tarafa düştüğü takdirde Gurgen Yanıkyan'ın mezarını da ziyaret edip kırmızı bir karanfil bırakabilirler!" diyor.

Bende...

İçimizdeki entel Ermeni sözcülerine sormak istiyorum;

Cinayet işlemiş, mahkum olmuş bir katile kahraman muamelesi yapılmasını nasıl  ve neyle izah edeceksiniz? Türk ve Ermeni halkları arasında nefreti güçlendiren, yakınlaşmayı zorlaştıran ve vicdanları yaralayan bu tür  alçaklıklara niçin sesiz kalıyorsunuz?  Söyleyecek bir sözünüz yok mu?

Yazarın Diğer Yazıları