İkram Kali

İşgalden Kurtuluşa

İkram Kali

Ey Van şehri senin bu harabelerin bile

Bize Cennet gibidir her şeyden kıymetlidir

Mavi semalarında çırpınan kuşlar ile

Birlikte ruhumuzda sana sevgi yükselir

 

Gerçekleri…

Yazdık, yazıyoruz, yazacağız.

Unutmadık, unutmayacağız.

Birinci Dünya Savaşının ilk yılları boyunca, Osmanlılar tüm doğu Anadolu kapsamındaki Ermeni ayaklanmalarıyla uğraşıyordu.

Doğu Anadolu'da Rus ajanlarının propagandaları sonucunda Van'ın Rusya'ya ilhak olunacağına inanan Ermeniler, Rus işgaline karşı vatanlarını savunma gibi en asil görevden kaçarak düşmanla işbirliği yaptığı günlerdi.

 Van'dan gönderilen ve daha sora Amerika'da yayınlanan Ermeni gazetesi "Gosnak" ta yayınlanan bir mektup Van'ın o günkü içler acısı işgal durumunu şöyle anlatıyordu;

"Birçok silahlar ile birlikte 810 top ele geçirdik. Hükümete ait bütün binaları ve kışlaları yaktık. Van'da 1500 kadar kadın ve çocuktan başka Türk kalmadı. Bunlar Amerikan bölgesinde muhafaza ediliyor. Bazılarına da Rus Ordusu tarafından bakılıyor, yemek veriliyor. Bu gün Van Valisi Aram'dır. Bütün davalar artık Ermeni lisanı ile görülüyor. Köylere ve kasabalara Ermeni memurlar gönderiliyor."

Van ve Bitlis'in işgali esnasında Ermeni çeteleri tarafından İslâm ahaliye yapılan zulümler hakkında, Mardin Mutasarrıflığı tarafından yürütülen tahkikata göre, mezâlimden kurtulanlar ifadelerinde; Ermeni ve Rus çetelerinin, teslim olmak isteyen ahali, çoluk ve çocukları feci surette kesip parçaladıkları, teslim olmuş olan köylerdeki ahaliyi katlettikleri, birçok ahaliyi ve çocuğu ekmek yapımında kullanılan ve tandır tabir olunan fırınlarda yaktıkları belirtilmiştir.

Frieda Spörri adlı bir misyoner de Van'daki durumu şöyle anlatıyor: "Şehirde Türk evlerinin yağmalanmasına başlanmıştı ve bu biz misyonerlere acı veriyordu. Babamız, istasyonumuzdaki insanları bu haksızlıktan uzak tutmak için elinden geleni yapıyordu." Spörri'ye göre, Ermeniler Türklere "ne Cenevre Konvansiyonu'na, ne de İsa'nın öğretisine göre" davranıyorlardı.

1928'de Genelkurmay Başkanlığı'nın bir belgesinde "Anadolu, bu maada, Vilâyat-ı Şarkiye Müslümanlarından savaş işlemleri yüzünden veya mülteci olarak 500.000'ini kaybetmiştir. 800.000 Ermeni ve 200.000 Rum da katl ve tehcir yüzünden veya amele taburlarında ölmüştür" deniyordu.

 Ne hazindir ki bu gün dahi ne Türk, ne de Batı Dünyası, Van ili ve çevresindeki 509.707 Müslüman'dan sadece 1500 kadın ve çocuğun geride sağ kaldığını bilmiyor.

Yazarımız gazeteci Veysel Selen de önceki günkü savaş sonrası Van'ın durumunu anlattığı köşe yazısında bu rakamları doğruluyordu. Selen, 2 Nisan 1918 sonrası günlerde yıkıntılar arasında yaşayan 200-300 kişi ve  Van'ın kurtulduğunu öğrenen az sayıdaki Vanlının memleketlerine  geri döndüğünü, 1919'da Van'da insan sayısını 1000, 1921'de ancak 3 bin olduğuna dikkat çekiyordu.

 Rusların evdeki hesabı çarşıya uymamıştı.

1917 yılında Rusya'da Bolşevik ihtilalinin patlak vermesi, Rusya'yı Birinci Dünya Savaşı'ndan çekilmeye zorlamıştı.  Rusya'nın 1917'de Birinci Dünya Savaşından çekilmesi üzerine Rusların çekildikleri bölgelerde bulunan Ermeni çeteleri Müslüman ahaliye karşı acımasıca katliama girişmişlerdir.

Ruslar Anadolu'dan çekilirken Van'ı da boşaltmışlardır. Ali İhsan Sabis komutasındaki Türk ordusunun 2 Nisan 1918' de Van'a girmesiyle Birinci Dünya Savaşı başlarında Van'ı işgal eden Ermeni Taşnaksutyun Örgütü mezalimine son verilerek düşman işgalinden kurtarılmıştı.16 Mart 1921' de imzalanan Moskova antlaşması ile Ruslar Van ve Bitlis'e ait isteklerinden vazgeçmişlerdi.

Birinci Dünya Savaşı sırasında bu işgal ve isyandan ötürü Van büyük ölçüde etkilenmiş, yanmış, yıkılmış ve nüfusu çok azalmıştır. Cumhuriyet döneminde yanmış yakılmış bir görünümde olan Van, 1923 yılında yeniden İl konumuna getirilmiştir. Bundan sonra "Bağlar Mevkii"  olarak adlandırılan bugünkü şehir merkezi yerinde yeniden kurulmuştur.

Vilayet merkezi olan Van'da Devlet ve Belediye tarafından alt yapı çalışmaları yokluklar, içinde başlatılmış savaşta yakılıp yıkılan şehir yeniden inşa edilmeye çalışılmıştır.  Hayata geriden başlayan Van, eğitim öğretimde, sanat kültürde, ekonomide kalkınmada hep geri kalmıştır.1915'de yaşanan işgal, isyan, katliam, göç korkusu genç kuşaklar üzerinde sosyal hayatı olumsuz etkilemiştir.

100. yılda…

1915'te kan akıtan, on binlerce cana mal olan Ermeni isyanı ve Rus işgaline karşı Vanlıların acılarına, tarihlerine sahip çıkarak, feryat ve şikâyete hakları vardır. Bu insani ve vicdani hakka hiç kimse itiraz edemez.

 Şunu da belirtmeliyiz 1915'te yalnız Türk- Kürt Müslüman ölmedi.  Müslümanlar kadar isyana, işgale karşı çıkan masum Ermeniler de savaş ortamında öldüler, mağdur oldular.

 Türkün, Kürdün, Ermeninin ölümüne ve ortak geleceğine mal olan 1915'in acı sonuçlarının sorumlusu işgalci Ruslar ve işbirlikçileri Ermeni örgütleridir.

100. yılda…

Mağdur yakınları, yitik kentin ahalisi olarak bizde davacıyız.

 İnsan ve ekonomik gücünü kaybeden 1930'lardan sonra hayata yeniden tutunan Van'ın kayıplarını kim karşılayacak.

Yakılan yıkılan Van'ın ve yitirilen Vanlıların hesabını kim verecek?

Yaralarımızın sarılması, akan gözyaşlarımızın dinmesi için vicdan ve adalet istiyoruz.

100. yılda…

İzleri kaybolan,  isimleri silinen atalarımızın acılarına, yasına saygı duyulmasını istiyoruz.

Osmanlının kritik bir zamanında Türkiye'yi bölmek için 1915'te Ermenileri kullananların, tahrik edenlerin hesap vermesini bekliyoruz.

1915 hakkında suçlayıcı konuşmalara, iftiralara, yalanlara, siyasi oyunlara son verilmesini bekliyoruz.

Emperyalizmin topraklarımızdan, ortak yaşam anlayışımızdan elini çekmesini istiyoruz.

100. yılda…

İki toplumun ortak acılarına saygı duyulmasını istiyoruz.

100.yılda…

Van'ın kurtuluşunun 100. yılı etkinliklerine o nedenle hayati önem atfediyoruz.

Yüzümüzü, gözümüzü, günlümüzü acı ve hüzün dolu yakın tarihimize dönüyoruz.

100 yıl önce…

Van, kendi vatandaşlarının (Ermeni) isyanı, ihaneti ile işgalciler tarafından ele geçirilmiş ve Rusya'ya teslim edilmiştir.

 İhanetin böylesi tarihte ender kaydedilmiştir. 

Ermeni çeteleri 1915'te isyanı kazansaydılar bugün mağrur olacaklardı. Kaybettikleri için bugün mağdur olduklarını belirtiyorlar.

100. yıl  her anlamda  kurtuluşumuza ve yeniden kuruluşumuza vesile olsun.

Yazarın Diğer Yazıları