İkram Kali

Irkçılık tartışmaları

İkram Kali

CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in "Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit, eş değerde gördüremezsiniz" sözlerinin ardından "ırkçılık" tartışmaları BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın sözleriyle yeni bir boyut daha kazandı.  
Keşke kazanmasaydı.
Hiç iyi olmadı. Vekillere yakışmadı. 
Olay geçen hafta yaşandı.
TBMM'de Diyarbakır'da "Selahaddin Eyyubi Üniversitesi" adıyla bir vakıf üniversitesi kurulmasını öngören yasa tasarısı üzerinde söz alan CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner, "Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için varız. Türk, Kürt ikizdir" dedi. Öner'e AK Parti sıralarından "Birgül Ayman Güler öyle demiyor" şeklinde söz atılması üzerine Öner'de,  "Birgül Ayman Güler de çok doğru söyledi. Türk ulusu ile Kürt milliyeti bir değildir. Türk ulusuyla Türk milliyeti de bir değildir. Türk, Kürt ikizdir. Cumhuriyeti kuranlar kardeştir" dedi.
Öner'in konuşmasının ardından kürsüye gelen BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık CHP'yi ırkçılık yapmakla suçlayarak, "Kafkaslardan ve Boşnaklardan gelenlerin bu ülkenin sahipleri olmadıklarını savunarak "Oradan gelip, hele dağdan gelip bağcıyı kovma hakkına sahip değilsiniz. Hiç kimsenin bir tek halka hakaret etme hakkı yoktur" dedi.
Yanlışa yanlış…
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan'da bu sözler üzerine Sakık'a tepki göstererek "Meclis kürsüsüsün böylesine iğrenç, utanmaz, ahlaksızca ifadelerle işgal edilmesini kınıyorum. Meclis kürsüsünden koro halinde CHP'ye saldırırken hızlarını alamayıp gözdağı verircesine, 'Diyarbakır; a abdestsiz giremezsiniz, Kafkaslardan, Boşnaklardan gelenler siz bu ülkenin sahipleri değilsiniz, dağdan gelip bağdakini kovamazsınız, haddinizi bileceksiniz' çirkefliğine kadar düşerek bu topraklarda kimin nereden gitmesi veya gönderilmesi gerektiğinin istatistiğini birlikte tuttukları ve kafatası ölçtükleri de anlaşılmıştır.' Yapılan hataları tekrar ettiniz. Siz bir bir halka, halklara hakaret ettiniz. Her gün etnik kimlik dışında başka bir şey konuşmuyorsunuz. Yeni düşmanlıklar yaratmaya çalışıyorsunuz. Irkçılığın alasını her gün yapıyorsunuz" ifadelerini kullandı. 
Sosyal paylaşım siteleri üzerinden gelen ırkçılık tepkileri üzerine BDP'li Sırrı Sakık Twitter'daki hesabından bir açıklama yaparak özür diledi. Sakık şunları dedi:
"Yapmış olduğum konuşma ne yazık ki farklı yansıtıldı ve farklı noktalara çekildi
Biz her türlü ırkçılığa, ayrımcılığa, asimilasyona, baskıya ve zulme maruz kalmış bir halkın temsilcileri olarak asla ırkçı-milliyetçi bir tutum içerisinde olmadık, olmayız.
Türkiye'deki bütün farklı etnik kimlikler başımız gözümüz üzerinedir
Bizim sorunumuz halklarla değil, tekçiliği dayatan, farklılıkları yok sayan sistemledir
Kesinlikle söylediklerimde her hangi bir kasıt yoktur. Benim vicdanım bütün kimliklere nötrdür
Bu topraklarda yaşayan 75 milyon, en az benim kadar bu toprakların sahibidir
Sözlerimin maksadını aştığını düşünerek incinen her kim var ise özür dilerim
"
Irkçılık kadar tehlikeli bir öğreti yoktur.  "İnsanların toplumsal özelliklerini dirimbilimsel, ırksal özelliklerine indirgeyerek bir ırkın başka ırklara üstün olduğunu öne süren kafatasçılık olan ırkçılığın sonu acıdır,  felakettir,  gözyaşıdır."   
Bazı siyasiler,  toplum önünde konuşan şahıslar nedense ağızlardan çıkan sözleri taratarak, ölçerek biçerek konuşmazlar.  Sözlerinin sonunun nereye varacağını,  kimi inciteceğini,  nasıl anlaşılacağını düşünmezler.  Toplumdan tepkiler gelince de  "yanlış, hatalı konuştum" demek yerine  "sözlerim yanlış anlaşıldı, farklı yansıtıldı,  çarpıtıldı, ben böyle demek istemedim."  gibi ifadelerle savunma yaparak insanları aptal yerine koymaya çalışırlar. Sonuçta mızrak çuvala sığmaz. Bir çuval inciri berbat ederler. Yanlışı yanlışla örtmeye çalışırlar.   
Tıpkı CHP'li Güler ve BDP'li Sakık gibi
İnsanın sinir sistemleri bozulunca dil kontrolden çıkar,  akıl devre dışı kalır.  Bu dilin değil, aklın kusurudur. Dilin kırıp, döktüğünü toparlamak, yaraladığını tedavi etmek zor olur. 

 

 Güzel Van'ımızın özlü sözü bu anlamda ne güzel özetlemiş; "Sinir gelir göz kararır,  sinir gider yüz kararır
İnsanlarımızın, ülkemizin dışlayıcı kırıcı,  incitici,  ötekileştirici sözlere, eyleme değil;  birleştirici, saygıya, sevgiye,  anlamaya, anlaşılmaya, birlikte yaşamaya paylaşmaya katkı yapacak farklılıklarımızdan güç alacak akıllı söz ve eyleme ihtiyacı vardır.

Yazarın Diğer Yazıları