İkram Kali

İranlı gelmezse!

İkram Kali

Geçen hafta Doğubeyazıt ile Çaldıran'ı birbirine bağlayan kara yolunda çıkan çatışmada bir uzman çavuş şehit olmuş,  Tendürek Geçidi bölgesinde yolda ilerleyen İran plakalı bir yolcu otobüsüne düzenlenen saldırıda da İranlı otobüs muavini ölürken 3 İran vatandaşı da yaralanmıştı.

İran Dışişleri Bakanlığı, yaşanan olay üzerine vatandaşlarına 'Türkiye'nin doğusunda kara yolunda seyahat yapmayın' uyarısında bulundu.

Bakanlık açıklamasında "Türkiye'nin doğusundaki bazı faaliyetler ve yakın zamanda doğan güvensiz ortam nedeniyle Türkiye'ye gidecek İran vatandaşlarına bir sonraki duyuruya kadar kara yollarından kaçınmaları tavsiye edilir" denildi. Bakanlık, ayrıca 'mümkün mertebe İran vatandaşlarının hava yollarını tercih etmesi gerektiğini' hatırlattı.

İranlı yetkililer vatandaşlarına bir şekilde Kapıköy'den Van'a, Doğubeyazıt'tan Ağrı'ya, Esendere'den Hakkâri'ye gitmeyin demek istedi.

Aynı şekilde İstanbul Haydarpaşa - İran seferini yapan trene yönelik bombalı saldırı düzenlendi. Elazığ'ın Palu ile Bingöl'ün Genç ilçeleri arasındaki Suveren Hodan istasyonu yakınlarındaki tünel girişinde bombalı düzenek infilak ettirilirken olayda ölen ya da yaralanan olmamıştı. Doğubeyazıt'ta İran'dan Türkiye'ye giden doğalgaz boru hattına da saldırı düzenlenmişti.

Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva İranlıların Tendürek Geçidi'nde saldırıya uğraması üzerine yaşadığı endişe ve taşıdığı kurumsal sorumluluk çerçevesinde sosyal paylaşım adresinden iki tweet paylaştı. Tweetlerinde İranlılara geçmiş olsun dileklerini dile getiren Takva, bir tweetinde  "Çaldıran ilçemize seyreden İran Otobüsüne yapılan silahlı saldırıyı şiddetle kınıyorum. İran'lı Vatandaşlara geçmiş olsun diyoruz." derken diğer tweetinde,  "İran Otobüsüne yapılan saldırı emeğe, halka, ticarete, hoşgörüye, misafire saldırıdır" görüşüne yer verdi.

Yaşananların özeti budur.

Van ekonomisini ayakta tutan İranlıların sayısında olaylar sonrası gözle görülür düşüş yaşandı.  İranlı tur acenteleri Van turlarını anında iptal etti. Şimdi münferit gelen İranlılar var.

İnşaat sektörü donan Van'ın esnafı, tüccarı kaygılı. Herkes şunu iyi biliyor;  İranlının tedirginliği Van'ın kaybıdır, zararıdır.

Dönelim yazının başlığına. İranlı Van'a gelmese ne olur? Tabi ki Van'a ve ekonomisine yazık olur. İran Dışişleri Bakanlığı'nın uyarsıyla İran'ın Van'a dönük ticari kapısı kapanmış, ancak daha kilit vurulmamıştır. Saldırılar sürerse oda olur. Hiçbir kimse ölüm korkusu yaşadığı, kör kurşuna gideceği başka bir ülkeye gitmez.  Yinede iyimser olmakta yarar var.  Bölgedeki olaylalar sona erip, hayat normale dönünceye kadar İranlıların Van'a ekonomik katkısı en azından eskisi kadar olmayacaktır.

Dilekler, temenniler, çağrılar artık anlamını yitirmiş durumda.

Çözüm aklın, vicdanın devreye girmesinde.

 

Kim kazanıyor?

 

Anneler ağlamayacaktı, kardeş ölümleri yaşanmayacaktı denilen, umut yaratılan süreçte şimdi annelerin yanında pantolonu yırtık, bir omzu çökük, elleri nasırlı, saçları ağarmış yaşamın bütün ağırlığını bedeninde ruhunda taşıyan ve umudunu, heyecanını gençlerine bağlamış dedeler, babalar ağlıyor.

Türk, Kürt çocukları, kardeşleri ölüyor.
Bu toprağın insanları kaybediyor.
Peki kim kazanıyor?
Silah tüccarı Rusya, Almanya, Fransa, İtalya, Çin, İsrail, Fransa, Danimarka, eski Çekoslavakya gibi silah üreten ve pazarlayan ülkeler ve ABD kazanıyor.
İnsan sormadan edemiyor? Yukarıda saydığım ülkelerdeki silah fabrikalarının karşısında toplanarak " savaşa, ölümlere hayır" eylemi düzenlediğini hiç duydunuz veya gördünüz mü?
Göremezsiniz. Çünkü;
Bizim ölümlerimiz, acılarımız onların refahına dönüşüyor. Bizim ekonomik kayıplarımız onların kalkınmasına katkı sağlıyor. Bizim gözyaşlarımız onların huzuruna neden oluyor.
En acayibi ise silah üreten, kan ve gözyaşından beslenerek güçlenen bu ülkeler hümanist sayılıyor.

Yazarın Diğer Yazıları