İkram Kali

İnsan değer yitirir

İkram Kali

İnsan toplum içinde yaşamını sürdüren, diğer insanlarla ve çevresiyle iletişim kuran çok değerli varlıktır. İnsanı diğer canlılardan ayıran en büyük özelliği sahip olduğu akıl ve düşünme yetisidir. İnanılmaz keşifler, buluşlar gerçekleştiren hayatı kolaylaştıran insan, üstün yeteneklere sahip varlıktır.  Sürekli düşünen, düşündükçe üreten, ürettikçe gelişen geliştikçe çevresini de değiştiren insan,  dini terminolojiyle söylersek “  Eşrefi mahlûkattır”  yani yaratılanların en şereflisidir. 

Her insan bir dünyadır.

İnsanı keşfetmek, yaşatmak gerekir.

Dili, dini, ırkı, yaşadığı ülke, işi ne olursa olsun bütün insanlar çok değerlidir. 

İnsan özgür, huzurlu, güvenli ortamda yaşar. Çünkü duygusaldır, kırılgandır, ürkektir.  Kişiliği, duyguları, düşünceleri, tepkileri olan varlıktır insan.  Sözden,  bakıştan çabuk etkilenir.  Yüreğine işleyen tek bir sözle aslan kesilir, coşar fırtınalar yaratır. Açlıktan ölür ama minnetle uzatılan bir lokma ekmeği yemez. Kırcı bir sözle suratı düşer, rengi değişir. Umudunu yitirdiğinde kolu kanadı kırılır. Sevgisiz ortamda kuru yaprak gibi savrulur. Çünkü o insandır. O nedenle insana çok değer vermeli, insanı olduğu gibi kabul, sevmeli yüceltmeli.

Gel gör ki öyle olmuyor.

Aile içinden başlayarak insanlar toplumda bırakın biri birine değer vermeyi karşısındakini üzmek, mutsuz etmek, ezmek,  yok etmek, özgürlüğünden yoksun bırakmak, yaşam ve düşünce hakkını elinden almak için elinden geleni yapabiliyor.   Diğer insanın mutsuzluğu bir başkasının mutluluğuna dönüştüğü günümüz anlayışında insana değerden gerçek anlamda pek söz edilemez. İnsana değer eşyalaştı. 

İnsana değer verilmeyen toplumlarda insan ölümleri de sıradandır.

İnsanlar canlı canlı öldürürlür.

İnsana hak ettiği saygının, sevginin, değerin gösterilmediği toplumlarda beden canlı, ruh ise ölüdür. İnsana değer vermeyenler bir başka insanın önce günlük hayatta yaşama heyecanını öldürür. İnsan katili olurlar. Ama katil olduklarını gizlerler. 

İnsana değer yoksa kim kimi neden, niçin ne uğruna öldürdüğü orada sorgulanmaz. Zaman içinde ölen insanlar için dökülen gözyaşı pınarları dahi kurur, duygular katılaşır, bakışlar donuklaşır.  Zira ölümler devam ediyor.İnsana verilmese değer.

Herşey değer kazanırken insan değer yitirir.

“Eskiden sanki insana daha çok değer verilirdi. Günümüzde insan neden bu kadar değersizleşti?”    Kaygısının, yaklaşımının cevabı insana verilen değerde gizlidir.  İnsanı yaşatmak, mutlu etmek için her şey feda edilmiyorsa neye yarar.

Şimdi insan  herşey için feda  ediliyor.

O nedenle insanlar kitlesel halde boğazlanıyor. O nedenle basit nedenlerle,  maddi çıkarlar için insanlar en yakınlarını dahi göz kırpmadan öldürebiliyor. Etrafı insan kanına bulayanlar yine insanlar değil mi?  İnsanı yok etmek için sudan bahane üretenler insanlar değil mi?  Madem öldürenlerde insanlarsa peki bu ne?  Bu insana değer verilmemesinin bedelidir. İnsana değer verilmediği yerde daha çok kan akar. Ama onun kanı, ama bunun kanı akar.

İnsana saygı, sevgi duymayanlar, hadlerini bilmeden insanı küçümsemeye kalkarlar. Ama gerçekte kendilerini küçümsediklerinin farkına bile varmazlar. İnsana hizmet etmek için görev alanlardan bazıları ise insana insanca davranmazlar. İnsanın ruhunu, heyecanını yok ederler. İnsanca davranmamak için de inatla, hırsla enerjilerini harcarlar. Kaba olurlar, kırıcı olurlar, saygısız ve anlayışsız, hırçın olurlar. Onlar insanın yüzünü güldürmezler, insanı insanca mutlu etmezler. Çünkü insanın mutluluğundan, özgürlüğünden rahatsız olurlar. 

Onlar sadece güce ve eşyaya taparlar.

Tiyatro oyuncusu Lois Mann şöyle diyor:  “ İnsana olanlar değil, O insanın içinde olanlar önemlidir” 

Yazarın Diğer Yazıları