İkram Kali

Renkler her an değişebilir

İkram Kali

Geçen hafta  “ Van’a mavi yakışır”  başlıklı yazımızda şehrimizin gölünden ve gökyüzünden dolayı doğal renklerinin mavi olduğunu, dolayısıyla Van'ın mavi kategoride yer almasının sürpriz olmayacağını söyledik.   

Maske, mesafe, hijyen ve kalabalıklara dikkat eden Vanlıların kendi gelecekleri için kurallara azami özen gösterdiğini ve göstereceğini belirttik. Lakin mavi kategoride olmanın yeterli olmayacağına işaret ederek, “ Rengimiz mavi hayatımız normal olsun” sloganıyla kurallara tavizsiz uyularak vaka sayısını sıfırlamanın ve mavide sürdürülebilir kalıcılığın başarı sayılacağına dikkat çekmeye çalıştık.  

Edindiğimiz resmi bilgiler ve gözlemlerimiz doğrultusunda kontrollü normalleşecek iller arasında Van’ın yer alacağı öngörüsünde bulunduk. Nitekim  öyle de oldu.   

Hafta başında. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarıyla birlikte illerin vaka durumlarının mavi, sarı, turuncu ve kırmızı renklerle gösterildiği harita yayımlandı. Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri doğrultusunda Kabine Toplantısı’nda alınan kararlar ile Doğu ve Güneydoğu illerinden oluşan, Van’ın da aralarında olduğu düşük riskli mavi ve orta riskli sarı guruptaki illerde, kontrollü normalleşmeye geçildi. İş yerleri, okullar açıldı, 65 yaş üzeri insanlarımız ile 20 yaş altı gençler sakağa çıktı. Tüm esnaflarımız, çalışanlar ve   yurttaşlarımız   sonuçtan mutluluk duydu.   

Renkler haritası açıklandıktan sonra iller arasında adı konulmamış yarış başladı. İyi de oldu. Yarışmada emek vermeden  başarılı olunmuyor.   

Normalleşme kararı açıklandığı andan itibaren sosyal medyada ilginç yorumlar, tartışmalar yapıldı. Türkiye insanı dünyayı kasıp kavuran,can ve ekonomik kayıplara neden olan koronavirüsten mizah üreterek stres atmayı, psikolojik rahatlamayı da başardı.  Vanlıların deyimiyle "Çöpe gülen" keyfe keder Anadolu insanı olmak budur.    

Espriler gırla;

Açılan sandık sayısına göre Uşak sürpriz yaptı.     

Sandıklara sahip çıkın.   

Aile Sağlık Merkezini terk etmeyin.   

Açılan sandık sayısına göre renkler değişebilir.   

Bu sonucu beklemiyorduk.   

Toplaşın, Doğu’ya gidiyoruz. Van’da kahvaltı yapmaya; Bitlis’te büryan, Diyarbakır’da kadayıf, Siirt’te fıstık yemeye; Mardin’den telkâri almaya gidiyoruz.  

Kebapçılar dolup taşacak vs.vs.    

Takipçiler  esprileri gülerek okudular.    

Patolojik rahatsızlığı olan takıntılı kişilerde düşüncelerini paylaştı!    

Sözüm ona yorum yaptılar.    

Bu kişiler arasından espriden anlamayanlar olduğu gibi mutasyona uğrayanlarda çıktı.   

Renkler, şehirler üzerinden ideolojik ayrımcılık, fitne fesatlık yaptılar. Doğal felaket zamanlarında,  toplumsal gerginliklerde  ortaya çıkan  pravakatör sosyal medya virüsleri koronavirüsten  çok daha tehlikelidirler.    

Etnik köken dil, inanç, renk, mezhep, ülke tanımayan küresel sorun üzerinden şeytanın ocağına odun taşıyorlar.  Salgınla mücadele haritasında illerin durumunu gösteren renklerin kurumsal,  toplumsal ve bireysel çaba ve disiplinin bir sonucu olduğunu dahi kavrayamıyorlar.     

Hiç kimse yaşadığı ilin haritadaki renginden dolayı ne övünsün ne de dövünsün. İş yerleri açıldı, sokaklar kalabalıklaştı.  Bir kısım insanlar iş yerleri açılması kararını ‘maskeler çıkarılsın’  gibi algılayarak maskeleri indirmeye başladı.     

Kimse acele etmesin, heyecanlanarak zırt (yalan) atmasın.     

Koronavirüs ligi uzun bir maratondur.  Lig daha yeni başlıyor.  Performansa göre illerin renkleri her an değişebilir.  Küme düşen iller olduğu gibi üst lige yükselen illerde olacak. Nitekim hafta içinde Tuşba, Saray, Özalp ileçelerimizde vaka sayıları artış gösterdi.  Renkler değiştiğinde ideolojik saplantılarla algı yaratarak ortalığı bulandıran sivri zekâlıların ne diyeceğini  doğrusu merak ediyorum?   

Yapmayın.    

Koronavirüs mücadelesinde mutasyon riski olduğunu unutmayın. Herkes mutlaka aşı olmalı. Lakin herkes aşı olup bağışıklık kazanıncaya kadar en etkili koruyucu kurallara uymak, toplumsal disiplini sağlamaktır.   

Ülkemizin ve insanlarımızın her zamandankinden  daha fazla  dayanışmaya, birlik beraberliğe, kardeşliğe ihtiyacı var. Her fırsatta bölücülük yapmanın, algı yaratmanın, toplumu germeninin  yararı yoktur.    

Mizah üretilmeli. İroni yapılmalı. Eleştiri, tartışma kesinlikle olmalı. 

Rengimiz mavi, hayatımız normal olsun. Mavi de kalalım rahat olalım. Ancak bunun için öncelikle alışkanlıklarımızdan kurtulmamız lazım beden temizliğimiz yanında çevre temizliği bu dönemde çok önemli. Sokaklara gelişi güzel maskelerin atılması büyük tehlike arz ediyor. Kendimize gösterdiğimiz özeni çevremize de gösterelim.  Olması gereken budur. 

Mutasyona uğradı

Tarihi dönemden geçiyoruz.    

Koronavirüs nedeniyle binlerce insan virüsten dolayı hayatını kaybetti. Binlerce insan ekonomik ve sosyal sorunlar yaşadıve yaşıyor.    

İnsanlar selama, sese, desteğe ihtiyaç duydu. Bu süreçte akraba, dostluk, arkadaşlık, komşuluk ve samimiyet gibi insani değerler dayanıklık  testinden geçti. ürprizler de yaşandı, hayal karıklıkları da.   

Geçenlerde yeni iş yeri açan dostumuza hayırlı olsun ziyaretine gittim. Sohbet sırasında koronavirüs salgını öncesi sıkılıkla görüştüğünü bildiğim bir arkadaşı sordum.   

“ Hiç gelmedi. Haberim yok. Aylardır görmedim, sesini de duymadım” dedi.   

Yapısını bildiğim için malum arkadaşın duruşunu yadırgamadım.   

Dostumuz uzatmadan, “Arkadaş mutasyonuna uğradı” dedi. Nokta.

Kişilik bozukluğunun, ikiyüzlülüğün, gün oğlu olmanın güncel tanımı şimdi bu.   

Koronavirüs yalnızca insan sağlığını etkilemedi. Örnekte görüldüğü gibi kişilikleri, günlük konuşmaları ve kavramları da etkiledi.

Mutasyona uğrayanlara geçmiş olsun.    

Duyarlı olun

65 yaş üstü insanlarımız 'cezaevi hayatı' olarak adlandırdıkları yasaklı dönem sonrası gönüllerince sokağa çıktılar. Şimdi özgür olmanın tadını çıkarıyorlar.  Arkadaşlarına, dostlarına kavuşmanın,gezip alışveriş yapmanın mutluluğunu yaşıyorlar.  Pardon yaşamaya çalışıyorlar!  Her yer serbest ama toplu taşıma aracına binmeleri yasak çünkü.    

Büyüklerimiz sitem ederek diyorlar ki;  “Bize af çıktı ama eksik. Evimizden sokağa çıkıyoruz ancak toplu taşıma araçlarına binemiyoruz.  Arkadaşlarla önceki gün araca binmeye çalıştık. Şoför binemezsin dedi.  Sebep? Bize daha emir gelmedi dedi.“

Htaırlatalım. Van Valiliği İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulunun “65 yaş üzeri vatandaşlar ile 20 yaş altı gençler ve çocuklar toplu ulaşım araçlarını kullanabilecektir” kararı var.   

Büyükşehir Belediyesi ilgililerine/şoförlere yeni kararı iletmedi mi? Yoksa iletti de yaşlılar toplu taşıma araçlarına ücretsiz bindikleri için birileri keyfimi davranıyor? Bilemiyoruz tabi.    

Her neyse.   

“18–24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası ”geliyor.    

Beylik laflar etmek yerine;     

Sorunu giderin. Değerli büyüklerimizi üzmeyin, incitmeyin lütfen.   

Van’ın fotoğrafı!

Kontrollü normalleşme sonrası çarşı pazarda, işyerlerinde haraketlilik var ama öyle eskisi gibi kalabalık değil. Genel olarak insanlar kontrollü davranıyor.   

Caddelerde ara sokaklarda yer yer gevşemeler görülse de toplumda “Her an her şey olabilir” kaygısı, tedirginliği hakim. 

İnsanlar uyanık, tedbirli ve diken üstünde 

Van’ın kontrollü normalleşme sonrası sokaklardan yansıyan  fotoğrafı böyle.  

Yazarın Diğer Yazıları