İkram Kali

Vanlı ailelerden örnek etkinlik

İkram Kali

Küresel sağlık felaketi COVID-19 (koronavirüs) pandemisi, 2019 yılı Aralık ayında Çin’in Hubei Eyaletine bağlı Wuhan şehrinde yeni tip bir koronavirüsün neden olduğu zatürre salgını ile başlayarak daha sonra dünyanın birçok ülkesine yayıldı.   

Küresel salgın ile birlikte kültür sanat etkinliklerinde,  çalışma hayatında,  üretim ve pazarlama şeklinde, geleneksel yaşam biçiminde, sosyal ilişkilerde, günlük yaşamda ve hemen hemen her alanda alışılmamış dönem başladı.   

Dedenin torununu göremediği, insanların bir birlerine dokunamadığı, taziye, düğün ve aile ziyaretlerinin yapılmadığı, akraba, dost ve arkadaşların bir fincan kahve veya bir bardak çay içmek için bir araya gelmediği, lokanta, kafe, kahvehane, eğitim kurumları, eğlence iş yerleri, sinema ve tiyatroların kapalı olduğu bu dönem ekonomik zararlara, kültürel ve sosyal erozyonuna yaşanmasına yol açtı.    

Özellikle insan ilişkilerinin yoğun yaşandığı, aile bağlarının güçlü olduğu, her şeye rağmen geleneksel değerlerin korunmaya çalışıldığı Van gibi şehirlerde salgın olumsuz sonuçlar doğurdu.   Bu dönemde eğitimden iş hayatına, özel toplantılardan alış verişlere, yemek siparişinden giysi alımına hayatın büyük bölümü internet üzerinden şekillenmeye başladı.  Zorunlu olarak gelişen yaşam tarzı beraberinde bazı kolaylıklar, yenilikler getirdi.   

Maske, mesafe, temizlik, kalabalıklar oluşturulmaması, sağlık ekiplerinin özverili çalışmaları sonucunda koronavirüsün yarattığı panik, endişe yerini yardımlaşmaya, dayanışmaya ve kurallara uymaya bıraktı.   

Korona sürecinde Vanlı dostlarla bazen bir araya geliyoruz. Gözlem yapmak   döneme ilişkin bilgiler edinmek amacıyla kendilerine “ Koronavirüs dönemini nasıl geçiriyorsunuz, neler yapıyorsunuz “ diye soruyorum. Genel olarak yeme içmeye, telefon görüşmelerine ağırlık verilen süreçte kitap okuyanlar, spor yapanlar, farklı uğraş bulanlar olduğunu öğreniyorum.   

 Hafta içinde güçlü dayanışma, paylaşama kültürüne sahip, uzun süredir görüşemediğimiz Vanlı birkaç dostla bir araya geldik.  Sohbet ederken aynı soruyu onlarda yönelttim. Aldığım cevap hem şaşırtıcı, hem mutlu ediciydi.   

Koronavirüs yaşanırken kurallara uyarak kadim kültürümüzü, geleneksel değerlerimizi korumanın yanında aile bağlarını güçlendirmeyi başarmışlar. Tüm ailelere ve bireylere örnek olacak farklı ve anlamlı etkinlik gerçekleştirdiklerini söyledim. Kutlayarak helal olsun dedim.

  

Bakın neler yapıyorlar! 

Sohbet ettiğimiz  dostlar Van’ın yanı sıra Şanlıurfa, İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin,  Bursa, Trabzon, Yalova, Diyarbakır ve İrlanda, Almanya’da yakınları olan Vanlı kalabalık ailelerden oluşuyor. Esprili, yemeyi içmeyi seven, Van kültürünü her yerde yaşayan ve yaşatan aidiyet duygusu köklü olan ailelerde bağlar güçlü, sevgi, saygı vazgeçilmez.     

Dinlerken etkinliğin en hoşuma giden ve etkilendiğim tarafı aile büyüklerinin Van’ı görme imkânı olmamış çocuklarına, torunlarına ata baba topraklarını ve kültürünü anlatarak yaşamış görmüş gibi sevdirmeleri oldu.  Yaşadıkları yer neresi olursa olsun  Van’a duyulan aidiyet duygusu hep önde olması çok değerli.   

Koronavirüs sürecinde geliş gidişler olamayınca internetten çevrimci sistem aileler arasında devreye girmiş.  Pazar günleri dijital ortamda buluşan aileler görüntülü olarak koyu sohbetler yapıyorlar.  Buluşmalar sohbetle bitmiyor. Her buluşmada ailenin bir bireyi Van’a ait bildiği bilgiyi, anısını paylaşıyor. Arada Van bulmacaları soruluyor, deyimler, fıkralar anlatılıyor.    

Tüm bireylerinin içtenlikle, heyecanla katıldığı buluşmalarda her kadının en iyi bildiği Van yemeğini gelecek buluşmalarda sırayla görüntülü ve canlı olarak yapması kararlaştırıyor. Van mutfağının eşsiz lezzetli yemeklerini yapanlar zaten biliyorlar. Bilmeyen genç kuşaklar da buluşmalarda öğreniyorlar.   

Bu arada şunu da vurgulayayım. Ailelerin mutfaklarında Van yemekleri yapımında gerekli olan yerel malzemeler önceden tedarik edildiği için hep bulunuyor. Olmayanlarda sipariş veriyor bir iki gün içinde kapılarına geliyor.  

 Herkesin canlı yayında bulunduğu Pazar günü yemek yapacak kişiyle birlikte önceden malzemelerini hazırlayanlar aynı anda pişiriyorlar. Gelen sorular bu sırada yanıtlanıyor. Pişerek hazır olan yemekler farklı şehirlerde eş zamanlı olarak tüm sofralara gelerek birlikte afiyetle yeniliyor.     

Bitmedi...   

Yemek faslında eğitim de veriliyor. Örneğin eşkili yemeğinin nasıl lezzetli yapılacağı gibi yenilirken önce  yemeğin suyuna lavaş ekmeğinin doğranarak pancar, evelik (yoksa ıspanak) ile birlikte yenileceği finalde ise yumurta ve kavurma etinin harmanlanarak karabiber ile birlikte dürüm yapılarak veya pilav üzerinde yenilmesi gerektiği… Murtuğa yanında gül reçelinin vazgeçilmez olduğu…  Van peynirle ceviz lokmasının tadına doyum olmayacağı gibi bilgilerde paylaşılıyor.   

Yemek sonrası günün anlatımcısına sıra geliyor.  Anlatıcı Van’ın yaşadığı tarihi dönemlerini, mizahi yaşanmışlıkları, Aloş, Gero gibi renkli kişilileri anlatıyor.   Bu video seslendirilerek fotoğraflar eşliğinde montaj edilerek bir sonraki buluşmada yayınlanıyor. Aile arşivlerinde saklanıyor.   

Mazeret üretmeden, bahanelere sığınmadan teknolojinin imkânlarını kullanan Vanlı aileler hem kültürlerini yaşıyorlar ve yaşatıyorlar hem de korona sürecinde stres yaşamamak için hayatlarına renk ve anlam katıyorlar.  

Yalnızlaşma duygusunun baskın olduğu, psikolojik travmaların yaşandığı kornavirüs döneminde çağın getirdiği bilişim imkanlarını fırsata çevirmek psikososyal desteğe ihtiyaç duymadan yeni yaşama uyum sağlamak ve rahatlamak budur.     

Herkesin evinde bilgisayar ve internet bulunuyor.  Sizlerde aile bireylerinizle Zoom, Skype üzerinden canlı aile grup toplantıları yapabilirsiniz. Hayatınızdaki kaygıları sınırlayarak aile bağlarını güçlü tutarak sosyal yaşamınıza ve kültürünüze katkı sağlayabilirsiniz. Fark yaratan Vanlı ailelere teşekkür ediyorum.  

 

Yazarın Diğer Yazıları