İkram Kali

Koronavirüs Günlerinde Van

İkram Kali

Osmanlı Devleti’nin tarihe önemli notların düşüldüğü, bilgilendirme amaçlı yayımladığı salnameler (il yıllıkları) her zaman büyük ilgi çekmiş, önemli başvuru kaynakları arasında yer almıştır. Şahsen bende Cumhuriyet dönemi Van il yıllıklarından çok yararlanıyorum.  Okurken tarihi bir yolculuğa çıkıyorum, zamanı, olayları irdeliyor daha sağlıklı muhakeme yapıyorum.    

Tarih, Coğrafya, Nüfus, İdari Yapı, Sağlık, Spor, Kültür-Turizm, Eğitim, Ticaret, Sanayi, Folklor, İstatistiki Bilgiler, İlçeler,  Valiler, Milletvekilleri, Belediye Başkanları ile diğer konu başlıklarına ve fotoğraflara yer verilen salnameler/il yıllıklarından yakın tarihimizi bir kez daha hatırlıyor, tekrar öğreniyor, günümüzle kıyaslayıp  farklı bakış açısından değerlendirebiliyoruz   

İlk Devlet Salnamesi 1847 yılında Mustafa Reşid Paşa’nın öncülüğünde çıkarılmış. Devlet salnâmelerinin Cumhuriyet döneminde yayımına devam edilmiş, ilk ikisi Türkiye Cumhuriyeti Devlet Salnâmesi ismiyle 1925-1926 ve 1927-1928 yıllarında Arap harfleriyle, üçüncüsü Türkiye Cumhuriyeti Devlet Yıllığı adıyla 1928-1929 yıllarında Latin harfleriyle basılmış. Altı sayı neşredilen bu yıllıkların sonuncusu 1941 yılında basılmış. 1926-1927 ve 1928 Türkiye Cumhuriyeti Devlet Salnâmelerinde Van Vilayeti’ne de geniş yer verilmiştir.   

  

Vilâyet Salnâmeleri hazırlanmasında Halep mektupçusu İbrâhim Hâlet Bey’in yayımladığı Fihrist-i Vilâyet-i Haleb adlı salnâme örnek alınmış. İlk eyalet salnâmesi Saraybosna’da Salnâme-i Vilâyet-i Bosna adıyla 1866 yılında yayımlanmıştır. Vilâyet salnâmeleri yayımlama geleneği, Cumhuriyet döneminde devam etmiş,  bütün illerde olduğu gibi Van’da da 1967 ve 1973 yıllarında il yıllığı basılmıştır.  Birde 1993 yılında yıllıktan farklı formatta hazırlanan Van Kütüğü olmuştur.  

İl yıllıkları hazırlama geleneği devam ettirilmedi maalesef.  Ancak idarecilerin kişisel kararları ve destekleriyle bazı iller il yıllıkları hazırlamaya devam etti. Bunlardan biri de Van’dır.  Cumhuriyetimizin 75. Yılı nedeniyle dönemin Van Valisi Abdulkadir Sarı’nın destekleri, Vali Yardımcısı Niyazi Tanılır’ın öncülüğünde 1998 yılında 461 sayfadan oluşan  “ Cumhuriyetimizin 75. Yılında Van” isimli eser hazırlandı. İl yıllığı formatında hazırladığımız ve Van’a kazandırdığımız bu eserin her aşamasında Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Danışmanı ve komisyon üyesi olarak  yer aldım. Kültürel projenin içerisinde yer almaktan ve katkı koymaktan son derece mutluyum.  Bu eserden sonra Van’ı ele alan başka bir eser basılmadı.    

Araştırmacıların sıklıkla başvurduğu önemli kaynak eserler arasında yer alan, tarihe önemli bilgilerin not düşüldüğü yıllıklara bugün de ihtiyaç duyulmaktadır. İçişleri Bakanlığı valiliklerin internet ortamında ve basılı olarak yayımlanmak üzere il yıllığı hazırlama geleneğini yeniden başlatmaları yönünde karar alırsa çok iyi olur.    

Bunları neden anlattım?   

Doğru bilgilerin yer aldığı yıllıklar devletin, illerin ve ilçelerin hafızlarını oluşturmasına, dünle bugün arasında bağ kurulmasına önemli katkılar sağlar.  Kent Kütüphanesi ve Kent Arşivi de kent hakkında yazılmış il yıllıkları gibi yazılı, görsel, işitsel tüm dokümanları bir arada bulundurarak kurumsal hafıza hizmeti verir.    

Kent kimliğini, hafızasını göçlerle sürekli yitiren,  bu hizmeti verecek kültür kurumları olamayan kenti ve geçmişini tanımayan veya hatırlamayan insan yığınlarının yaşadığı Van gibi kentler için il yıllığı da, Kent Kütüphanesi ve Kent Arşivi de hava, su, ekmek kadar büyük ihtiyaçtır.  

Covit-19 koronavirüs salgını nedeniyle olağanüstü günler geçiriyoruz. Derin izler bırakan, unutulmaz acılar yaşatan koronavirüs hayatımızda önemli bir dönem noktasıdır. Yüzyılda bir yaşanan küresel salgının bu gidişle ne olacağı, hayatın normale ne zaman döneceği belli değil. Her gün karşımıza yeni bir bilgi çıkıyor.  

Felaket dönemini Van ölçeğinde tüm boyutlarıyla ele alan tarihe not, geleceğe ışık tutan bir çalışmanın olması gerekir.  Gazetemizde Korona Günlüğü adıyla köşede okurlarımızın yaşadıklarına, anlatımlarına yer verdik ama bu yeterli değil.   “Koronavirüs Günlerinde Van”   ismiyle  kapsamlı eserin bugünden hazırlanmasının son derce yararlı olacağını düşünüyorum.  Zira bugünler de geçicidir. Sonuçta söz uçacak yazı kalacak. Dünyanın akışını değiştiren,  herkesi ve her alanı bir şekilde etkileyen salgın döneminin yansımalarının yazılması emeğe saygının, hayatını kaybedenlere vefanın, olaydan dersler çıkarma anlayışının ve devlet olmanın gereğidir.  O nedenle yazmak, belge toplamak lazım.   

Covit 19’un dünya ve Türkiye boyutlarının da özetlendiği eserde Van’da canları pahasına görev yapan sağlık çalışanları başta olmak üzere hastalıkla mücadelede görev alan askerden polise, belediye çalışanlarından diğer sivil kamu görevlilerine hepsinin çabası hikâyeleri yazılabilir. Koronavirüse yenilerek hayatını kaybedenler, yoğun bakımlarda yaşama mücadelesi verenler, yaşama geri dönenlerin anlattıkları tarihe not düşülebilir.  Salgının ekonomik, sosyal, kültürel hayata olumsuz etkileri ve ağır sonuçları, çarpıcı olaylar anlatılabilir.   Esnafların, işsizlerin sıra dışı işlerde çalışanların yaşadıkları ekonomik zorluklar ele alınabilir. Yapılan yapılamayan herşey objektif bakışla tarihe not düşülebilir. 

Kimi zaman gözyaşlarına boğulacağımız, kimi zaman da saygı duyarak alkışlayacağımız yüzlerce olayın hikâyesi bu nadide eserde bir araya getirilebilir. Ayrıca ileride sergilenmek üzere virüs boyunca mücadelede kullanılan eşyalardan örneklerin muhafaza edilmesi iyi olur. 

Van Valiliği öncülüğünde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Van İl Sağlık Müdürlüğü, meslek odaları ve ilgili kurum kuruluşların temsilcilerinden oluşan eser hazırlama komisyonu oluşturularak söz konusu kültür hizmeti gerçekleştirilebilir.    

2011 Van depremini anlatan bir eserin hazırlanması, fotoğraf, görüntü arşiv oluşturulması, müze için materyal toplanması için bu köşeden çağrıda bulunmuştum. Hiçbir kurum zahmet ederek böyle bir çaba içinde olmadı, malzeme toplamadı, arşiv oluşturmadı. Günlük işlere daha çok kaynak ve zaman harcandı.    

Deprem geride kaldı, virüs felaketi devam ediyor.   

Yıllık hazırlamak yok, kent kütüphanesi ve arşiv de yok; bari dönemi anlatan “Koronavirüs Günlerinde Van” adlı eser olsun. 

Saray’da durum

Eylül ayında salgın verilerinde Van en kötü iller arasında yer alıyordu. Kısıtlama, filyasyon ekiplerinin özverili çalışmaları, vatandaşların maske, mesafe, temizlik, düğün, taziye gibi kalabalıklar oluşturmamaları sonucunda Van en iyi iller arasına girmeyi başardı. Van’ın rengi kırmızıdan maviye döndü.  Van’a da mavi yakışır.  

 13 ilçesi olan Van’da tüm ilçelerde koronavirüslü hasta tespit edildi. İran sınırındaki ilçemiz Saray da durum biraz farklı.  Bu ilçemizde şimdiye kadar yalnızca üç kişide virüs  tespit edildi. Umarız devam eder.

İlginç gelişmeler yaşanıyor

Korona günlerinde Van’daki gelişmeleri yazmaya çalışıyoruz.   Yasakların başlamasıyla birlikte internet kafeler,  sinemalar, kahveler, okul kantinleri,  okul servisleri, kahvaltı salonları, dershaneler, hamamlar kapalı durumda, çalışanları işsiz. Oteller, lokantalar, pastaneler ise kısmen çalışıyor.   

Korona sürecinde Van’da güzellik salonu, telefon mağazaları, kuruyemiş market sayısının şaşırtıcı şekilde artmaya devam ettiğini daha önce yazmıştım. Bunlara bir de faizsiz ev, araba satışı yapan kuruluşlar eklendi. Bu kuruluşların sayısında patlama yaşanıyor.  Bir başka alanda daha yoğunluk var.  Esnaflar kredi almak için kuyruktalar.  

Özetle… 

Van güzelleşiyor, konuşuyor, abur cubur yiyor, ev-leniyor, borçlanıyor. 

Yazarın Diğer Yazıları