İkram Kali

İçimizdeki saklı yürekler

İkram Kali

Onların heyecanın hissetmez, seslerini pek duymazsınız. Onların gözyaşları da sevinç çığlıkları da sır gibidir.

Saklı yürekler melek gibidirler.

Vardırlar, ama görünmezler.  Dokunurlar ama hissetmezler.

Yaşamın karmaşasında onları hiç fark etmezsiniz. Oysa onlar ailenizin bir ferdi, komşunuz, arkadaşınız, dostunuz, meslektaşınız nihayetinde içinizden birileridir.

 Onları karşıdan karşıya geçmeye çalışan bir  yaşlının, engellinin kolunda yürürken, elindeki simidi kendisine şirinlik yapan çocukla bölüşürken, kasada parası çıkışmayan birinin alacağının parasını hissettirmeden öderken, yolda kalan birine  yardıma koşarken,  kanadı kırık kuşun tedavisi için çabalarken, herkesin kendince eğlenip coştuğu eğlence yerinde Down Sendromulu genç kız veya erkekle yada gönlü kırık biriyle eğlenerek onların mutluluklarından, dil, din, etnik ayrımı yapmadan yaşanan ölümler, acılar karşısında insanca duruş sergilerken,  rastladığı yangına gözünü kırpmadan müdahalede bulunurken, boğulacak biri için sulara dalarken, bir lokantanın camından bakan aç çocuğun karnını doyururken,  düşen birine el verip gönlüyle kaldırırken,  yetimin, öksüzün başını okşayıp gönlünü kazanırken, haksızlığa uğramış  elsiz, dilsiz birinin hakkını savunurken, zalimin önünde  aslan gibi kükrerken,  çok dinleyip az konuşurken, hatası karşısında mahcubiyet içinde özür dilerken, çiçekleri koklayıp doğayı korurken, arkadaşına, dostuna sevgiyle seslenirken, yolcuya yoldaş, dertliye sırdaş olurken, yardımlaşmada ve dayanışmada bir adım önde dururken, memleket sevgisi aşka bürünürken,  nihayet doğa ve insanlık için cefayı sefa bilirken görürsünüz. Onların bir ellerinin verdiğini diğer elleri görmez. Müşfiktirler, naiftirler sevgi doludurlar. Kırılırlar ama kırmazlar. Ağlarlar ama ağlatmazlar.

Saklı yürekler, hüzünlü şarkı,  neşeli türkü, mısraları anlam yüklü şiir gibidirler.

İçimizdeki saklı yüreklerden iki isim: Dr Yücel Isparta ve Dr. Selin Bayburt

Dr. Yücel Isparta..

1960'lı yıllar.  Van'da köylere at, eşeksırtında veya yürünerek varılıyor. İdealist genç bir doktor olarak cüzamlı hastaların sağlığına kavuşması için özverili çabalar gösteren Van'ın en ücra köşelerinde at sırtında hastalarına ulaşan Çağdaş Yaşam Derneği'nin kurucusu rahmetli Türkan Saylan'ın yörede olduğu yıllardır. 

Van ilimizin Edremit Bucağında çalışan Dr Yücel Isparta da hastalarına at sırtında gidiyor.  Dr. Yücel'in bölgesindeki hastaları genelde cüzzamlı ve had derecedeki tüberkülozlulardır.

Yaptıklarını büyütmeyen saklı yürek Dr. Yücel Isparta, " Bütün bunları elimden geldiği için yapıyorum. Yaptıklarımı herkes yapabilir, yeter ki arzu duysun" sözleriyle özetliyor.

Hayat Dergisinin 1966 yılında açtığı İdeal Kadın Yarışmasında birinciliği idealist Doktor Yücel Isparta yarışmaya katılan 1250 aday arasında birinci geliyor. Yücel Isparta Türkiye'nin doğusunda Van'da sosyalizasyon bölgesine dâhil 28 Sağlık Ocağının tek kadın doktoru olarak gönüllü çalışmanın onurunu taşıyor.

Dr. Isparta Hayat Dergisi sayesinde emeğinin karşılığı olarak ödülün yanı sıra Yapı ve Kredi Bankası'ndan 10.000 liralık ikramiyeli aile cüzdanı ile Hayat'ın altın bir İdeal Kadın madalyonunu alan Van dostudur.

Dr. Selin Bayburt..

Halen Çatak ilçemizde görev yapan "iyi ki gelmişim" diyen Dr. Selin Bayburt da saklı yüreklerden birdir. Dr Bayburt, Çatak'ta olmanın meslek tecrübesine kattığı zenginliği,  çevresinde tanık olduğu yaşamdan görüntüleri Sevginin Melekleri temasıyla Vanlı çocuklar için açılan yardım kampanyası grubuna yazdığı mesajında paylaşmış.

Gözlemlerini Dr. Selin Bayburt'tan okuyalım:

"Merhabalar,

Ben Selin Bayburt. Geçtiğimiz temmuzda tıp fakültesinden mezun oldum, yani taze hekim oldum. Atamada ilk mecburi hizmet yerim Van-Çatak olarak belirlendi. Atladım uçağa geldim Van'a.. Sonra da minicik ilçesi Çatak'a. Pazartesi günü meslek hayatıma başladım. Hemen ertesi günü su kalitesini denetlemek için ilçe etrafındaki birkaç köye gittik. Hepsi ilçe merkezine en az yarım saat bir saat uzaklıktalar ve tepelerdeler.. Belli bir yere kadar asfalt var. Köylere ulaştığımızda izlediğim eski filmlerde gördüğüm manzaranın aynısını gördüm. Müthiş güzellikte çocuklar, oyuncak yok, kıyafetler yarım, çeşmeden çamur akıyor, kimisinden de akmıyor. İletişim gözlerle, telefondan, fotoğraftan kaçıyorlar. Size sadece gözlemlediklerimin belli bir kısmını açıklayabiliyorum, hem kelimeler de yetmiyor zaten. Ama ilk gördüğüm andan itibaren, iyi ki gelmişim dedim. Bu çocuklar için, bir şeyler yapılabilmesi için, buraya gelmişken elimden geleni yapabileceğim, yapmak zorundayım dedim. Ve hemen facebook'tan çevremdeki kişilere bir çağrıda bulundum. Kıyafet, oyuncak vb.. eşyalar için. Çünkü zaman kısıtlamam olduğunun farkındayım. Kış buralara daha erken geliyor. Geldi mi, sağlık taramalarından sonra bir daha oralara ulaşabilmemin mümkün olmayacağını biliyorum. Bu yüzden vakit çok geç olmadan arayışlara başladım ve bu güzel (Sevginin Melekleri) grubuna ulaştım. Burası, Çatak, ilçe merkezindeki yatılı okul, özellikle de çevre köyleri, yardımların yapılabileceği ideal yerler. Kendi çevreme yaptığım çağrının aynısını sizlere de yapıyorum. Desteğinizi, ayrıca sizleri de burada görmeyi çok isteriz. Ve eğer yardımlarınızı buraya ulaştırırsanız, ben de bizzat doğru ailelere, doğru çocuklara ulaştırmak için elimden geleni yapacağımı, aşama aşama da sizleri haberdar edeceğimi söylemek istiyorum. Şimdiden destekleriniz için teşekkürler. Sevgiyle kalın."

İlimizde Van doğumlu olan olmayan binlerce saklı yürek Van doğumlu olmayan saklı yürekleri Van Dostu olarak tanımlamayı uygun buluyorum. Bundan da keyif alıyorum.  Van Dost ve saklı yüreklere gönülden selam olsun.

Yazarın Diğer Yazıları