Hüzünlü günler

Koronavirüs salgını kimi ülkelerde düşüşe geçerken kimi ülkelerde artışını sürdürüyor. Virüsle ilgili iddialar, öngörüler de devam ediyor. Lakin kimse çare olacak kesin bir şey söyleyemiyor. Her şey zamana bırakılmış.

Yüzyıl sonra görülen pandemi salgını en ağır şekilde yaşanıyor.

Ekonomi, sosyal hayat görülmedik şekilde bozulmuş durumda. Kültürler, gelenekler, insan ilişkileri olumsuz günlerden geçiyor.

Büyük medeniyetler ülkesi  Türkiye'de kanunlar, kurallar kadar geleneklerde toplumsal yaşamda önemli yere sahiptir. Bizi biz yapan, farklı kılan vazgeçilmez değerlerimiz törelerimiz var.

Olmazsa olmazlarımız var.

Ama olmuyor.

Ülkemizde, özellikle de bizim bölgemizde hayatımızda  önemli yeri olan acıları, dertleri paylaşmak, birlikte yas tutmak gibi  ödevler yapılamıyor.

Düğün, nişan, nikah hazırlıkları beklemede.

Hastalar, dostlar, komşular ziyaret edilemiyor.

Yaşlıları ziyaret edip hayır dualarını alarak gönüllerini kazanmak imkansız olmuş.

Çocukların, yetimlerin, öksüzlerin şefkatle  başları okşanmıyor. Temas sakıncalı.

Dedeler torunlarını, anneler kızlarını, babalar oğullarını bağırlarına basarak kucaklayamıyor. Sosyal  mesafe  engeli var.

En zor olan.

Koronavirüs, başka hastalıklar veya eceliyle hayatını kaybeden insanların gözü yaşlı yakınları yalnız ve  çaresiz. Acılarını içlerine gömüyorlar.

Ölenin son nefesinde yanında bulunmak, helallik almak, vasiyetini dinlemek gibi geleneksel görevleri yapmak  riskli. Toplanmak ise tehlikeli.

Ölenin cenazesi yıkanırken yakınlarının bir tas su dökmesi, kefenini hazırlaması gibi anlamlı sorumlulukların yerine getirilmesi imkânsız oldu. İzolasyon var.

Cenaze namazı kılınamıyor,  telkin yapılamıyor, mezarlığa girilemiyor.  Korona engel.

Taziye yemeği kalksın diyenler  şimdi taziye kuramıyor.

İnsanlar sevdiklerinin acısını paylaşamıyor,  yaslarını birlikte tutamıyor. 

Sevmek dokunmaktır sözünün gereği yerine getirilemiyor.

İnsanlar yaşadıkları  engelleyici  zorluklara mı ağlasın, kaybettikleri yakınlarına mı?

Telefon konuşması, mesajla yetiniyor herkes.

Kimse kimseye kırılmıyor darılmıyor.

Çok zor  günler yaşıyoruz.

Bu da bizim miladımız.

Duygusu, paylaşımı ve dayanışması olmayan can yakan zalim zamandan geçiyoruz.

Sosyal varlık olan insanın ruhsuz  mekanik bir robota  dönüşmesi böyle bir şey galiba.

Bu günlerde yakınlarını kaybedenlere, hastası olanlara Allah sabırlar, kolaylıklar versin. 

Zaman zor zaman.

Özgürlüğümüz kendi elimizde

Bayram sonrasına kadar vaka sayısını sıfıra indiren iller özel olarak değerlendirilecek. Edinilen bilgiye göre bu illerde temel önlemler alınarak, sosyal hayatın yeniden başlatılması gündeme gelebilecek. Böylece vaka görülmeyen iller diğerlerinden korunarak, "tersine karantina" uygulanabileceği kaydediliyor.

Örneğin İzmir, Van, Ankara vaka sayısını sıfırlamışsa birbirine gelip gidebilecek.

Bunu başarmak zor mu?  Hiç de zor değil.

Haydi Van...

Kendimize değer verelim, saygı gösterelim.

Sosyal mesafeye, temasa, hijyene dikkat ederek;

Kurallara ve uyarılara uyarak;

Vaka sayısını sıfırlayalım.

Oteller, işyerleri açılsın, işsizler işbaşı yapsın özgür güzel günler  yeniden başlasın.

Ya biz virüsü sıfırlayacağız ya da virüs bizi sıfırlayacak.

Tercih bizim.

Van'ın zeringadek çiçeği

Yeşil ile mavinin buluştuğu Edremit Van'ın doğal bahçesidir. Elma, armut, kaysı çeşitleri nefistir. Kırmızı dutu her derde dermandır. Edremit kirazları türkülere söz, dillere destandır.

Van lalesi bahçelerimizin nişanıdır.

Baharın müjdesi zeringadek çiçeği doğadan gelen sevgi kokan taze nefestir.

Oyuncu Nergis Öztürk ve Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'da izlediğimiz Yunus Emre Yıldırımer'in başrolünde yer aldığı Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından desteklenen Koku adlı film için çalışmalara başlanmış.

Hikâyenin temelini oluşturan zeringadekler, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı bölümündeki profesörleri danışmanlığında, üç günlük yolculukla Van'dan İstanbul'a götürüldü.

Van'dan 270 saksı zeringadek çiçeğimiz yani nergis çiçeği, Şile 'de çekimleri yapılacak alana dikildi.

Kimsesiz çocuklar yararına çekilecek Koku filmi için Van'dan giden zeringadek çiçekleriyle özel bir peyzaj çalışması yapıldı.

Van için hoş bir gelişme.

Yerli meyve, çiçek ve böcek gibi doğal değerlerimizin kıymetini bilelim. Koruyarak sahiplenerek gelecek kuşaklara aktaralım.