İkram Kali

Huso huso

İkram Kali

Buda nereden çıktı da demeyin.

Önceki gün huso huso balığı ile ilgili haber bir  izledim. Haber Van balığı yasak dönemi ve devam eden Van balığı isim tartışmasına denk gelince daha çok ilgimi çekti. Huso  huso  üzerine küçük bir araştırma yaptım.  Mersin balığının bilimsel ismi meğer huso huso balığı imiş.

Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES) kapsamında yer alan Acipenserida familyasından olan, bilimsel adı mersin morinasının (huso huso), yaygın adı  Mersin balığıdır. Sekiz metre uzunluğa ve 1,6 ton ağırlığa kadar varan tatlı su balığı türelerine verilen ortak ad olarak da biliniyor. Mersin Balığı hem tatlı suda, hem tatlı-tuzlu karışık suda (ırmak deltaları), hem de denizde yaşıyor.  

Royal Hayvancılık isimli  bir  şirket İmamoğlu ilçesi Ağzıkaraca Köyü’nde Mersin Balığı Çiftliği kurmuş. Firma çiftlikte kapalı devre Mersin balığı yetiştiriciliği yapıyor. Şimdi  balıketi ve kilosu 2 bin 500–3 bin Euro’yu bulan havyarı Hazar Denizi’ne kıyısı olan, AB ülkeleri, Çin ve ABD’ye ihraç etmeye hazırlanıyor.  Firma yetkilisi Mehmet Tosmur,  Mersin balığının toplumda hak ettiği yeri alacağını söylüyor. Huso huso’nun haber konusu olmasının nedeni bu.

Bilimsel isimi huso huso olsa da balık Mersin balığı ismiyle tanınıyor, bu isimle ihraç ediliyor. Hiç kimse de çıkıp Mersin balığının adı huso huso olsun demiyor.  Lakin Van balığı ismi güya bilimsel diye “İnci kefali” oluyor? Ya Vanlılar yanlış düşünüyor ya da Mersin balığı diyenler. Bir grup duyarlı Vanlı  ‘Van Gölü’nde yetişen bağlın adı Van bağlıdır’ diyerek bilgi ve belgeleriyle mücadele ediyor.Vanlılar Van balığının hak ettiği isimle anılmasını istiyor. Hepsi bu.

 

Seçim sath-ı mailine girildi

Eskiler seçim süreci yaklaştığında seçim sath-ı mailine girildi derlerdi.   Bu deyim eğik düzlem ya da eğimli yol manasına gelir. Aynı zamanda girilen ve dönüşü olmayan yol manasında da kullanılıyor. Partiler ve adaylar dönülmez yola girdiler.Partiler seçim bildirgelerini, vaatlerini  açıklamaya başladı.  Liderler beyannameler üzerinden siyasi polemiğe başladılar bile.

Geçen hafta milletvekili adaylarını ilk olarak HDP tanıttı. Yarın da Ak Parti ve MHP’nin milletvekili adayları Van halkının huzuruna çıkacak.

Heyecan yükseliyor.

HDP milletvekili adayları seçim çalışmasını Sivil Toplum Kuruluşlarını toplu şekilde ziyaret ederek  başlattılar. İlk ziyaretleri kendilerine yakın buldukları, dirsek temasında oldukları adresler oldu.  Diğer STK’ları da ziyaret edeceklerini tahmin ediyorum. En azından HDP’ nin herkesi kucaklama  açılımı ve Türkiye partisi olma iddiası ziyareti zorunlu kılıyor. 

Ak Parti’de yaşanan liste fırtınası yerini şimdilik “bir barışık bir küs”  rüzgarına bırakmış. Sosyal medyada aday adaylarının yakınları ve destekçileri tarafından yazılan yenilir yutulur gibi değil. İftira, hakaret, yalan,  iki yüzlülük,  çirkinlik ne dersen var. Dilden düşmeyen dava, dini inanç, ahlak etik değerler rafa kalkmış.  Ak Parti küskünlerinin bir kısmı  kalplerindeki asıl  kalıcı adreslere  göç etmeye hazırlanıyor. İşte bu ortamda Ak Parti 8 milletvekili  yarın seçmenin  karşısına çıkacak.  Adayların söyleyecekleri de oluşacak tablo da  merakla bekleniyor.

MHP’de milletvekili adaylarını yarın  tanıtacak. Liste sorunu yaşamayan MHP’de seçim stratejisinin hangi söylem üzerinden yürütüleceği aday tanıtım konuşmalarında az  çok netleşecek. 

CHP’de değişim, dönüşüm var. Listenin ikinci sırasında yer alan Erkan Nükde adaylıktan çekildi ya da  çekilmesi istendi. Yerine Küresünnili Ali Gürbüz getirildi.  Diğer partiler gibi CHP’de Ak Parti küskünlerini kazanma çabasında.

SP ve bağımsız adaylarda seçime kendilerine göre  iddialı olarak hazırlanıyorlar. Seçilmek kadar seçmekte güzeldir. O zaman yaşasın demokrasi. 

Yüzleşelim

Bir siteye demeç veren, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Başdanışmanı (görevinden ayrıldığı öğrenildi) gazeteci yazar Etyen Mahçupyan,' “Asıl olan yaşanmışlıkla yüzleşmektir. Yaşanmışlığa bakmak ve buradan birlikte ders çıkararak geleceği birlikte üretmektir önemli olan. Yoksa kelimenin önemi yok. 100 yıl öncesine de bakarken birlikte bakabiliyorsak bu önemlidir. Bugün burada yaşayan insanların birbirini anlamaları, birbirlerine bakıp dokunabilmesidir esas olan” dedi.

Mahçupyan doğru söylüyor.

İngiliz, Fransız, ABD’nin Osmanlı Devletini yıkmak kendi  emperyalist  projelerini  gerçekleştirmek  için 1915'te  kimleri kullandığını ve  yüz üstü bıraktığını öğrenmek için tabi ki yüzleşelim.  Bin yıllık Türk, Kürt, Ermeni kapı komşularını kimlerin karşı karşıya getirdiğini anlamak için yüzleşelim. Ortak kültürümüzü yeniden yaşamak için yüzleşelim. Ortak acılarımıza, ortak yas tutmak ve  aynı sofraya yeniden oturmak, aynı  şarklıları dinlemek  için  yüzleşelim.  Kin, nefret, intikam, düşmanlık duygularını gömmek için empati yaparak yüzleşelim. Ama tarihi gerçekleri saptırmadan.

Yazarın Diğer Yazıları