İkram Kali

Hemşehrilik hukuku ve bilinci

İkram Kali

Van Büyükşehir Kent Konseyi, Sivil Toplum Kapasite Artırma Merkezi (SİTKAM) adı altında Sivil Toplum Kuruluşları  (STÖ)'ler arasındaki diyalog eksikliğini gidermeyi amaçlayan çalıştay projesini Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’na sunuyor.  DAKA'da  hazırlanan projeyi uygun görerek mali açıdan destekliyor.

Çalıştay  başlıyor

Ancak onlarca kurum, kuruluş, belediye ve STK arasından çalıştaya; Altınokta Körler Derneği, Berberler ve Kuaförler Odası, Kahveciler Kıraathaneler ve İnternetçiler Esnaf Odası, Gazeteciler Cemiyeti, Gevaş Belediyesi, Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü, Türk Musiki Derneği, Erciş Belediyesi, İpekyolu Belediyesi, Peyzaj Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Çatak Belediyesi, Van Ticaret ve Sanayi Odası, Van D.S.Y Birliği, Her Çocuk Bir Umut Derneği, Bem-Bir-Sendikası, Van Şoförler ve Otomobilciler Odası, Lokantacılar Fırıncılar ve Kahvaltıcılar Odası, TMMOB Şehir Plancıları Van İl Temsilciliği, Van-Hakkari Tabipler Odası, Van SMMM Odası, TUİK Bölge Müdürlüğü, CHP İl Başkanlığı, Tes-İş, Koop-İş Sendikası, Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü, Van Eczacılar Odası, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Van Sanat Platformu, Tüm-Bel-Sen, Defterdarlık, Çatak-Der, CHP İpekyolu İlçe Başkanlığı, Mimarlar Odası, VASİAD olmak üzere 34 Sivil Toplum Kuruluşu katılıyor.

 Anlayacağınız çalıştaya beklenen ilgiyi gösterilmiyor.  ”Sivil Toplum Diyalogsuzluğu Çalıştayı”na   başlığa uygun düşecek sayıda çok düşük katılım olunca yaşanan diyalogsuzluk düzenleyenleri tabi ki üzülüyor. Çalıştaya özellikle sivil toplum, yerel demokrasi ve daha iyi bir kent için kurulduklarını iddia eden anlı şanlı STK'lar katılmıyorlar?  Katılım böyle olunca Sivil Toplum Diyalogsuzluğu Çalıştayı sonuç bildirgesi de 5 maddelik temenniden öteye geçmiyor.

Temenniler şunlar;     Bu çalıştaya katılmayan STK’lar ile kamu kurum ve kuruluşlar teşhir edilmeli.    Kent Konseyi 15 günde bir Sivil Toplum Kurumlarına eğitim seminerleri düzenlemeli.   Çalışmalar yapılırken zaman planlaması STK’lara sorularak ayarlanmalı.  Ortadoğu da yaşanan katliamlara ilişkin kınama çağrıları yapılmalı ve bununla ilgili olarak STK’larında içinde yer aldığı geniş kapsamlı bir basın duyurusu yapılmalı. Çalışmalara kadın örgütlerinin katılımı sağlanmalı.

Hukuki altyapısı olmayan ve yetkileri sınırlı olan kent konseyi tarafından iyi niyetlerle hazırlanan çalıştaya katılımın çok düşük olmasının çeşitli nedenleri vardır. Bu nedenlerinden bir kısmı konuşmacılar tarafından çalıştayda dile getirilmiş.  O nedenlere şunları da ekleyebiliriz;   Herkesin kendine göre bir STK’sı vardır. STK’laı büyük bir çoğunluğu toplumda siyasi partilerin veya ideolojik yapıların destek kuruluşları olarak hareket eder.   Kuruluş amacı farklıklı olsa dahi STK’ların kent ve toplum yararına ortak akıl dayanışması bulunmamaktadır. Kuruluş yapıları zayıftır. STK’lar genelde 3-5 kişinin özverili çabasıyla kör topal yürür. Bazı STK’lar yönetenler tarafından araç olarak görülür.  O nedenle STK’la yan bir arda bulunmaktan,  diyalogdan çekinirler.

Kent konseyi ise genelde belediye başkanının seçildiği siyasi partinin alt kuruluşu gibi görülür. Dinamik olması çokta benimsenmez. Kent konseyi Van gibi yerel demokrasinin, katılımcılığın ve ortak akıl kültürünün gelişmediği, kişisel kazanımların ön planda olduğu bir kentte pek ciddiye alınmaz. Oysa kent konseyi işlevsel hale getirilmesi durumunda halkla belediye arasında sağlıklı iletişim kurulmasında,  yerelde demokrasinin gelişmesinde, katılımcılığın, hesap verilebilirliğin sağlanmasında yönlendirici, denetleyici, katkı sunan güç olabilir. Kent konseyi modern ve yararlı bir yapıdır. Kent konseyi  düşünce proje  üreten sivil meclistir.  Tabi, belediye başkanı ve belediye meclisi yararlanmak isterlerse.  

Konuyu daha iyi anlamak açısından Kent Konseyi’nin ne işe yaradığını ve hangi amaçla kurulduğunu özetleyelim;

Kent Konseyleri 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 26313 sayılı Kent Konseyi Yönetmeliği’ne dayanarak 08.10.2006 tarihinde kurulmuş yapılardır. Kuruluş amaçları; “kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmek”tir. Merkezi yönetimin, yerel yönetimin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve sivil toplumun ortaklık anlayışıyla, hemşehrilik hukuku çerçevesinde buluştuğu; kentin kalkınma önceliklerinin, sorunlarının, vizyonlarının sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, tartışıldığı, çözümlerin geliştirildiği ortak aklın ve uzmanlaşmanın esas olduğu demokratik yapılar ile yönetişim mekanizmalarını ifade eder. 

Kent konseyine kimler katılır?

Kent konseyi; merkezi yönetimi, yerel yönetimi, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını ve sivil toplumu ortaklık anlayışı ile buluşturmak üzere aşağıda belirtilen kişi, kurum ve kuruluş temsilcilerden oluşur:

1-  Mahallin en büyük mülki idare amiri veya temsilcisi,
2-  Belediye başkanı veya temsilcisi,
3- Sayısı 10’u geçmemek üzere illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar tarafından belirlenecek kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri,
4- Mahalle sayısı yirmiye kadar olan belediyelerde bütün mahalle muhtarları, diğer belediyelerde belediye başkanının çağrısı üzerine toplanan mahalle muhtarlarının toplam muhtar sayısının yüzde 30’unu geçmemek ve en az 20’den az olmamak üzere kendi aralarından seçecekleri temsilcileri,
5-  Belediye teşkilatını kurmuş olan siyasi partilerin temsilcileri,
6-  Üniversitelerden ikiden fazla olmamak üzere en az bir temsilci, üniversite sayısının birden fazla olması durumunda her üniversiteden birer temsilci,
7-  Kamu Kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, noterlerin, baroların ve ilgili dernekler ile vakıf temsilcileri,
8-   Kent konseyince kurulan meclis ve çalışma gruplarının birer temsilcisi.
Kent konseyinin görevleri nelerdir?

1- Yerel düzeyde demokratik katılımın yaygınlaştırılmasını, hemşerilik hukuku ve ortam yaşam bilincinin geliştirilmesini, çok ortaklı ve çok aktörlü yönetişim anlayışının benimsenmesini sağlamak,
2- Sürdürülebilir Gelişmenin sağlanması ve bu konuda ortaya çıkan sorunların çözümüne yönelik planların hazırlanması ve uygulanmasını sağlamak,
3- Kente ilişkin temel stratejiler ve faaliyet planlarının belirlenmesinde, uygulama ve izleme süreçlerinde tüm kenti kapsayan ortak bir aklın oluşturulmasında katkıda bulunmak,
4- Yerellik ilkesi çerçevesinde katılımcıların, demokrasiyi ve uzlaşma kültürünü geliştirmek,
5- Kentin kimliğine ilişkin tarihi, kültürel, doğal v.b değerlere sahip çıkmak ve geliştirmek,
6- Kent kaynaklarının etkili, verimli ve adil kullanımına katkıda bulunmak,
7- Sürdürülebilir kalkınma anlayışına dayalı kentin yaşam kalitesini geliştiren, çevreye duyarlı ve yoksulluğu giderici programları desteklemek,
8- Sivil toplumun gelişmesine ve kurumsallaşmasına katkıda bulunmak,
9- Çocukların, gençlerin, kadınların ve engellilerin toplumsal yaşamdaki etkinliklerini arttırmak ve yerel karar alma mekanizmalarında aktif rol almalarını sağlamak
10- Kent yönetiminde saydamlık, katılım, hesap verebilirlik, öngörülebilirlik ilkelerinin uygulanmasına katkıda bulunmak,
11- Kent konseyinde oluşturulan görüşlerin değerlendirilmek üzere ilgili belediyeye gönderilmesini sağlamaktır.

 Kent konseyi genel sekreteri, belediye başkanı tarafından önerilen üç aday arasından seçilir. Belediye kent konseyine, bütçelerinde ödenek ayırmak suretiyle ayni ve nakdi yardım yapar ve destek sağlar.

Kent konseyinin kuruluş kanununda yer alan hemşehrilik bilinci ve hukuku vurgusu bana göre ilimizde yaşayan hepimizin üst kimliği olan “Vanlı” tanımına atıfta bulunmaktadır..  Kanun  düzenleyici hemşehrilik   hukuku ve  bilinciyle kentinize  sahip çıkın diyor. Dernekte kursanız, makam da işgal etseniz, paranızda-pulunuz yetkiniz de,  gücünüzde olsa, “Vanlı”  olma bilincine gerçek anlamda erişmeden, kent aidiyeti kazanmadan, kentle bağlarınız güçlendirmeden Van’a, yani kentinize gönülden sahip çıkamazsınız.  Zırt atmaya (yalan söylemeye)  gerek yok. İlimizdeki  STK’larda yaşanan gerçek  sorun budur.

Yazarın Diğer Yazıları