İkram Kali

Hastaneler profesyonellere teslim edilmeli

İkram Kali

Aman kimse hasta olmasın.

Hasta olan herkese acil şifalar diliyorum.

Neyiniz olursa olsun, ama illaki sağlığınız yerinde olsun.

Hastalık, hasta denildi mi akla önce doktor sonra hastane geliyor.

Yakınlarımızdan " hastaneye gitmem"  sözünü mutlaka duymuşsunuzdur. İnsanlarımızın birçoğunda hastane fobisi var. Hasta olur, yer yatak yatar, ama ısrarla hastaneye gitmeyi reddeder.  Bunun  çeşitli nedenleri var. Önemli nedenlerden biri hastanelerin itici, sağlıksız fiziki ortamları,  hekim- hasta- personel ilişkisi ve hizmet kalitesidir.

Ülkemizde hasta tedavisinin bir devlet hizmeti olarak kabul görmesi, hasta tedavi hizmet standardının yükseltilmesi, her il halkına eşit olanak sağlanması, tedavi ve koruyucu hizmetlerin bir arada yürütülmesi yönünde çalışmalar 1950-1960 döneminde başlamış. Hızla değişen ve büyüyen, tedavi ve bakım fonksiyonlarının yanı sıra sağlık personelinin eğitimi ve tıbbi araştırma işlevlerini de yüklenen ve büyük miktarda bütçelere sahip olan hastanelerin günümüzde profesyonelce yönetilmesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Birbirinden oldukça farklı çok sayıda bölüm ve gruplar aracılığıyla farklı disiplinlerde öğrenim görmüş personelin karşılıklı olarak tamamlayıcı, birbirine bağlı ve bağımlı faaliyet gösterdiği aşırı iş bölümü ve uzmanlaşmayı gerektiren hastanelerde birimler arası koordinasyon, planlama ve yönetimi büyük önem taşımaktadır.

Hastaların tedavi olup şifa bulması, hekimlerin tanı tedavilerinin yanı sıra hastanelerin sunduğu otelcilik hizmetleri ve ortamıyla da ilintilidir.  Bu konuda unutmadığım bir olayı anlatayım;  Ablam Van'da 2011'de geçirdiği basit bir rahatsızlık sonrası ayağıyla gittiği hastanede tuvaletlerin  bir adım ötesinde  bulunan  yoğun bakıma yatırıldı. Sağlık emeklisi olduğundan  " Bura çok pis, kokuyor. Ben enfeksiyon kapacağım "dedi.  Sıkı durun. Hastanede  bulaşan enfeksiyon nedeniyle kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. Ablam gibi birçok hastanın da sağlıksız hastane koşulları nedeniyle  hayatını kaybettiğine kısa süre içinde tanık oldum. Acımızın ardından hastanenin hijyen olmayan ortamını,  ağır kokunun hakim olduğu berbat koşullarını, sorumsuzluğu  başhekim yardımcısına anlatmak üzere makamına girdim.  Beni dinleyen amatör yetkilinin  çaresizliğini, yetersizliğini görünce içimden " kimi kime şikayet ediyorsun" diyerek derdimi anlatmaktan  vazgeçerek dışarı çıktım. Ülkemizde  her gün buna benzer binlerce olay meydana geliyor. Ama kimsenin haberi olmuyor. 

 Bazı kentlerimize son yıllarda çok sayıda modern, akıllı hastane yapılıyor.  Ancak son teknolojiyle donanan hastanelerde bir süre sonra hekim,  yardımcı sağlık personeli eksiliği ile  yetersiz  hastane yönetimleri sonucu sorunlar, şikayetler çığ gibi büyüyor. Kötü yönetilen modern hastane hastalara şifa dağıtmıyor.

Devlet ve üniversite hastanelerinin birçoğu siyasilerin niteliksiz yakınlarına, yandaşlarına iş ve makam bulma yerlerine dönüşmüş.

Hakkını yemeyelim. Çağdaş anlayışla yönetilen hastaneler dünde bugünde vardır.

Bu işler doğru yönetimle ilgilidir.

30 yıl önce Ankara Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde hasta ziyareti sırasında gördüklerimi asla unutmam.  O gün hastalarına çalışanlarına değer veren, sosyalleşmeyi esas alan takdir ettiğim hastane yönetimi, binlerce hastasına, personeline porselen tabaklarda, şık kıyafetler içinde, hijyen koşullarda 5 yıldızlı otel restoran titizliğinde aynı kalitede yemek servisi yapıyordu. İddia ediyorum. Hacettepe Hastanesi'nin 30 yıl önceki hizmet anlayışını  bugün personeline yemek çıkaran  birçok  resmi kurumda görmek mümkün değildir.

Birçok kentte devlet ve üniversite hastanesi temizlik, hastane içinde hasta taşıma, yönlendirme, refakat, çamaşır, atık yönetimi ve yemek hizmetini profesyonel firmalara teslim etmeye başladı.

Örnek verecek olursak.

Bilkent Üniversitesi Vakfı'na ait Bilkent Holding'e bağlı Tepe Servis ve Yönetim A.Ş., Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi ve Isparta  Şehir Hastanesi'nin medikal olmayan temizlik, hastane içinde hasta taşıma, yönlendirme, refakat, çamaşır, atık yönetimi ve yemek hizmeti işlerini yürütüyor.

Tepe Servis ve Yönetim A.Ş. hastanelerde  Hasta Yönlenlendirme, Resepsiyon, Refakat, Taşıma.( HYRRT)   hizmetleri verirken deneyimli, işini seven insanları seçiyor.

Van gibi ahbap çavuş, siyasi ilişkilerinin geçerli olduğu, adama göre iş ayarlanan  Anadolu hastanelerinde medikal olmayan hizmetlerde yığınla  sorunlar yaşanmaya devam ediyor.

Van'da bir anlamda profesyonel hizmet satın alınıyor denilebilir.

Ama yalnızca işin adı profesyoneldir.

Çünkü profesyonellik tanımı Van gibi yerlerde  esnektir.

Profesyonel kimdir?

Kâğıt üzerinde profesyonel görünen firmamıdır?

İçeriden ihaleyi bağlayan firma mıdır?

Siyasi baskılarla ihaleyi kapan firmamıdır?

 Malzemeden, işçilikten kısan, yönetimle, siyasilerle iyi geçinen firmamıdır?

Kimdir profesyonel?

Yoksa profesyonel hizmet deneyimi, ekibi olmasına rağmen ihalede elenen firmalar mıdır?

Hastanelerde hastaların şifa ve moral bulması, çalışanların mutlu olması için otelcilik hizmetlerinin gerçek profesyonellere, temiz ellere teslim edilmesi gerekiyor. Hastane yönetimlerinin de siyasi baskılardan uzak cesur, kararlı ufku geniş profesyonel bir anlayışa ve yapıya sahip olmaları gerekiyor.

Bunların yanı sıra özellikle kırsaldan gelen vatandaşlarımızın modern hastaneleri doğru kullanabilmeleri için  halk eğitimlerinin, sosyalleşme uygulamalarının da yaygınlaştırılması gerekiyor.

Kurumlar ve  işler  ehline verilirse, birde  çalıp çırpma olmazsa,  bunun yanında disiplin-denetim sağlanarak  insana değer verilirse sorun yaşanmaz.

Yazarın Diğer Yazıları