İkram Kali

Halkın adamı bakan olunca

İkram Kali

Milli Görüş geleneğinden gelen iş ve siyaset hayatında başarılarıyla tanınan  Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba’nın yeni kabinede Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı olarak yer alması bazı çevreler tarafından sürpriz olarak değerlendirildi.

Haksız, yakışıksız bir yaklaşım.

Ülkemizde…

Uyuyan, kendinden bihaber adamlar bakanlık koltuğuna oturunca kimse sürpriz oldu diye yorum yapmadı.

Hangi başarılarından, bilgisinden dolayı bakan yapıldığını kendisi dahi bilmeyen bay ve bayanlar bakan olunca sürpriz oldu diyen çıkmadı.

Siyasette varlığı ile yokluğu belli olmayan kibirli isimlerin bakan olması sürpriz olarak değerlendirilmedi.

Halkta karşılığı olmayan isimler bakan olunca sürpriz lafı hiç geçmedi.

Vitrin süsü, dolgu malzemesi olan kişiliklerin kabinede yer almasına sürpriz oldu denilmedi.

Vatandaşa hakaret eden,  hakkında çeşitli iddialar ileri sürülen isimler bakan yapılınca şaşkınlık yaşamadı.

Seçim sandığından kıl payı çıkanların, sırtını bir yerlere dayayanların bakan olması sürpriz sayılmadı.

Ne gariptir;

Hizmet ettiği halkının sevgisini, takdirini ve desteğini kazanarak,  girdiği her seçimde sandıkları patlatan başarılı bir politikacı olan Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba’nın  yeni kabinede Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı olması çok bilmişlerce sürpriz sayıldı.

Ne münasebet.

Neden sürpriz olsun ki?

Fakıbaba’nın bakan olması gayet doğal bir tercihtir. Yılların emeğinin, birikiminin sonucudur bakanlık.

28 Mart 2004 tarihindeki yerel seçimlerde AK Parti’den belediye başkanlığını kazanan, partisinden ayrılarak 2009'da bağımsız olarak girdiği yerel seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan faktörüne rağmen 77 bin 997 oy alarak yüzde 44’lük oranla Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı olan, 7 Haziran 2015 seçimlerinde, AK Parti tarafından 7'nci sıradan milletvekili gösterilmesine karşın seçilen,  Urfa halkı tarafından sevilen Fakıbaba’nın yeni kabineye girmesi hiç de sürpriz değil. Aksine siyasette istikrarın, başarının hizmetlerin tecellisidir.

Fakıbaba’nın bakan olması her seçim yarışında kazanan ama zaferini kibre gurura dönüştürmeyen gurur yapmadan yoluna devam eden tutarlı siyasetçinin ödüllendirilmesidir

Başka nedenlerde var.

Yaz aylarında Vanlıları enayi yerine koyarak uçuk kaçık pahalı uçak bilet fiyatlarıyla kazıklayan uygulamaya, yolcu kapasitesiyle başarılı performans sergileyen ancak otogara benzeyen Ferit Melen Havaalanı’nın can sıkan görüntüsüne,  “nedir bu rezalet, nedir bu çifte standart“ diyerek tepki göstererek iki çift söz eden bir siyasetçi gördünüz mü?

Ama Şanlıurfalı hemşehrilerinin kıymetinin bilinmediğini belirterek uçak seferlerinin yetersiz, bilet fiyatlarının ise pahalı olmasına suskun ve duyarsız kalmayarak,  “Yeteri kadar uçak seferi yok, ya uçak seferlerini normal düzeye getirin yada gerekirse tüm Şanlıurfa'lı kardeşlerimle havaalanını kapatırız. Şanlıurfa'lı hemşehrilerim Türkiye'de yer alan uçak seferlerinde en pahalı biletleri alıyor, gerekirse 50 TL benzin parası verip bütün Urfalılar olarak Gaziantep'de uçarız ve Şanlıurfa'daki uçaklar boş gider. Bu durum Şanlıurfa turizmini büyük ölçüde etkiliyor” sözleriyle sert tepki gösteren Fakıbaba bakanlık koltuğunu tabi ki fazlasıyla hak ediyor.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Merkezi ve yeni açılan ek polikliniğine Vanlı olmayan Dursun Odabaş isminin hangi gerekçelerle verildiğini bugüne kadar sorgulayarak, tepeden inme isim dayatmasına karşı çıkan, bu durumun  Van halkını fevkalade rahatsız ettiğini, incittiğini belirterek söz konusu ismin en kısa süre içinde kaldırılarak yerine genç nesillere rol model olacak başarılı saygın bir Vanlı değerin isminin verilmesi gerektiğini dile getiren tek bir siyasetçi duydunuz mu?

Buna karşılık Bireciklilerden habersiz Birecik İlçesinde bulunan Birecik Barajı’nın isminin Birecik – Nizip Barajı olarak değiştirilmesine tepki göstererek isim dayatmasına son verilerek değiştirilmesini isteyen bunun için çaba gösteren Fakıbaba Şanlıurfalılık ruhuyla tabi ki bakan olmayı hak ediyor.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı olduktan sonra ilk kutlamayı çalışanlarıyla yapan, bakanlık devir teslim töreni için Şanıurfa’dan gelecek hemşehrilerinin yol ve konaklama masraflarını düşünerek “Ankara’ya gelmek için zahmet etmeyin” diyen, ilk icraat olarak şehrinin takımı Şanlıurfaspor’la ilgilenen sorunlarının çözümü için harekete geçen Ahmet Eşref Fakıbaba elbette bakanlığı hak ediyor.

2011 depreminde kardeşlik duygularıyla Van’a koşan, Vanlıların zor günlerinde yanında yer alan, depremzedelere tırlar dolusu yardımlar ulaştıran, kurduğu aşevinde günlerce sıcak çorba, yemek dağıtan, bölgede herkesin sevgi ve saygı gösterdiği o Fakıbaba’nın bakan olması her şeyi gözleyen halk için hiç de sürpriz değil.

Gücünü halktan alan, halkıyla iç içe olan, kentinin kültürünü, dertlerini, sorunlarını iyi bilen,  çabasıyla halkına güven veren, memleketine, seçmenlerine canla başla hizmet etmek üzere siyaseti araç olarak gören Fakıbaba gibi halk adamı belediye başkanı da, milletvekili de  gün gelir bakan da olur.

Asfalt yama nasıl yapılır?

Şehrimizde belediyeler bina, yol, kaldırım yapıyor, asfalt döküyor. Ama işlerin birçoğu eğri büğrü ölçüsüz.  İş yapanlar belli ki özenmiyor yada işi bilmiyor. Peki, bu işleri kontrol  edenler denetleme sorumluluğu olanlar biliyor mu?

Onu da biz bilmiyoruz?  

Şehrimizde asfaltı kısmen bozulan veya kazılan yollarda sözüm ona yama yapılıyor. 

Ne yama ne yama. 

Ya 10 santim yüksek, ya 10 santim alçak. 

Yamanın çamur gibi sıvanmışa benzeyen çirkin görünümü bir tarafa oluşturduğu tepecik trafik kazalarına davetiye çıkaran nitelikte.  Asfalt yamada standardı bir türlü tutturamayan belediyelerin diğer işlerdeki özensizliklerini yazmıyorum.

Belediyeler harcanan kaynakların, onca emeklerin karşılığını görmek istiyorlarsa denetime, standarda önem vermeleri gerekir.  Şoförlere,  diğer belediye personele verilen eğitim semineri gibi asfalt  ekiplerine “asfalt yama nasıl yapılır” eğitimi verilmesi gerekiyor.

Mesele göz boyayarak iş yapmak değil, kaliteli iş yapabilmektir.   

 Heyecan verici

İpekyolu ilçemizde  dökülen sıradan sokakların rengi havası değişiyor. 

Tuşba’da İskele sahili parklarla yeni bir görünüm kazanıyor.

Van ‘da 40 yıl sonra Edremit ilçemizde ilk halk  plajı açlıyor. İsteyen erkek başına denize giriyor, isteyen ailesiyle birlikte yüzmenin keyfini çıkarıyor.

Van’ın kültür turizm kenti kimliği kazanması, çağdaş hizmetlerle yaşanılabilir görünüme kavuşması yolunda bunlar güzel hizmetler.

Emeği geçenlere teşekkürler.  

Yazarın Diğer Yazıları