İkram Kali

Gözler Demirtaş'ın Van mitinginde

İkram Kali

7 Haziran seçimlerinde yüzde 13 oy alarak barajı aşan, anketler ötesi başarıya ulaşan HDP sıkıntılı günler geçiriyor. HDP ve Demirtaş'ın önünde bir tarafta PKK'nın susmayan silahları, nerede ne zaman patlayarak kaç can alacağı belli olmayan mayın ve bombaları, endişelendiren yol kesmeleri araç yakmaları var, diğer tarafta Türkiye'nin bütün bölgelerinden, bütün kesimlerinden yüzde 13 oy alarak Türkiye partisi olma iddiasını hayata geçirmeyi taahhüt eden siyasi sorumlulukları var.
HDP ve Demirtaş'ın işi gerçekten zor.

Daha önceki yazımda vurguladığım gibi HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal durumunda. Silahın gücü, örgütün baskısı " bedel " kuralının her alanda en katı şekilde işlediği ortamda demokratik bağımsız siyaset yapmak Türkiye partisi olmak kolay değil. Teoride kolay gözükebilir ancak pratikte zordur.

Türkiye da insanlar oy versin vermesin 80 milletvekili ile Meclis'te etkili konuma gelmiş HDP'den ve seçim öncesi söylemleriyle seçmen üzerinde sempati oluşturan Demirtaş'tan barışı, kardeşliği esas alan söylem, kararlı duruş beklerken silahların patlamasıyla her şey bir anda berbat oldu. 90'lı yılları yansıtan görüntüler bütün yurttaşları endişelendirerek üzdü.
Suruç'ta gerçekleşen saldırıda 31 insanımızın katledilmesi yüzü aşkın insanımızın yaralanmasının ardından 2 polis memurunun evlerinde uyurken şehit edilmesi sonrası arkası kesilmeyen yeni acılar yaşanmaya başlandı. Halende yaşanıyor.

Gelinen kaos ortamında siyasetin dili de sertleşti. Akıl ve vicdan devre dışı kaldı. Türkiye'de sivil kesimler ve sorumluluk taşıyanlar vicdan sahibi herkes kanın durmasını, silahların susmasını istiyor.
Gözler HDP ve Demirtaş'a döndü.
HDP cephesinde son bir hafta içinde önemli gelişmeler oldu.
HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. 

Demirtaş PKK'ya çağrıda bulundu.
Demirtaş Brüksel'e giderek eski DEP Milletvekilleri, Kongra-Gel Eşbaşkanı Remzi Kartal ve KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar'ın da aralarında bulunduğu örgütün bazı üst düzey isimleriyle bir araya geldi.
HDP'nin İmralı heyetinde yer alan İdris Baluken ve Sırrı Süreyya Önder Kamu Güvenliği Müsteşarlığı'nın üst düzey yetkilileri ile yani devlet ile buluştu. Görüşmede, sürpriz bir şekilde çözüm süreci de ele alındı.

PKK ve KCK'nin çatışmasızlık ilan etmesi amacıyla HDP tarafından girişimler başlatıldı.

Silahların susması, gençlerin ölmemesi için ciddi çabalar var. Çabalar sonuç verirse insanlarımızın canına kıyan, ülkemize sosyal, ekonomik zararlar veren silahlar bir daha patlamamak üzere her an susabilir. Çünkü herkes iyi biliyor ki bu son şanstır.

Bunlar yaşanırken HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş yarın Kültür Sarayı arkasında yer alan kavşakta saat 15.00 da partisince " Size savaş yaptırmayacağız " adıyla düzenlenen mitinge katılmak üzere Van'a gelecek.

Demirtaş son günlerde yaşanan acı olaylardan sonra ilk defa kalabalık karşısına çıkacak. Türkiye'nin gözü, kulağı Demirtaş'ın yarın Van'da yapacağı konuşmaya dönecek. Van'da barış-çözüm adına söyleyecekleri, vereceği mesajlar, çağrıları dikkatle izlenecek. Demirtaş konuşmasında son temasları, çatışmasızlık çabalarını ve bundan sonraki gelişmeleri başlıklarıyla belkide özetleyecek.
Demirtaş HDP'nin siyasi yaklaşımını açıklarken Van'dan bütün Türkiye'ye seslenerek çözüm sürecinden,barıştan vazgeçilemeyeceğine vurgu yapacak. Ak Parti, CHP, MHP ve PKK'ya da seslenecek. Demirtaş Van buluşmasında partisine gönül ve destek veren kitleleri olası erken genel seçim öncesi motive edecek. HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş Van'da yapacağı konuşmasında endişeleri gidererek ateşe güçlü bir su serpebilir.
Demirtaş'ın Van konuşması gelecek açısından önem taşıyor.

 Verin, ama denetleyin

İşçiler, memurlar açısından en iyi toplu sözleşmelerden biri belediyeler tarafından imzalanır. Belediye çalışanları diğer kurum çalışanlarına göre bu açıdan daha şanslı sayılır. İlimizde belediyeler toplu iş sözleşmesi imzalarken gelir-gider bütçesi ölçüsünde çalışanlarını ekonomik ve sosyal açıdan tatmin etmeye çalıyorlar. Belediyelerde çalışanların bir kısmı aldıklarını analarının sütü gibi helal ederken bir kısmı az çalışıp çok alıyor.

Diyorum ki;
Verin ama karşılığını isteyin. Verin ama çalıştırın. Verin ama denetleyin. Verin ama vatandaşın çalışanlardan memnun olup olmadığını sorun. Verin ama neden, nasıl verdiğinizi, kimin parasını verdiğinizi ahlaken ve vicdanen unutmayın.

 İşte Van Gölü'nü kirletenler

Bolu'da belediye akan derenin 1 kilometrelik kısmını gölet haline getirerek, deniz kumuyla yapay plaj oluşturmaya çalışırken eşsiz değerimiz Van Gölü ve kıyıları rezalet içinde. Çabalar yetersiz, halk çok duyarsız. Belediyelerin yerinde olsam Van Gölü'nü ve kıyılarını kirleten sorumsuz işletmeleri, kişileri bir şekilde fotoğraflayarak "İşte Van Gölü'nü Kirletenler " başlığı ile internette yayınlar teşhir ederim. Denemekte yarar var. Ancak bundan önce sahil temizlik ekibi ve sahil zabıtası kurulmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları