Gezi Parkı'nda becerilemeyen yaklaşım

Farkındamısınız?
Ülkemizde resmi siyaset Ankara'da, sivil siyaset İstanbul'da şekilleniyor. Bu  bütün kesimlerde  böyle.  Ankara merkezli politikaları biliyorsunuz. Genel Başkanlar ve parti sözcüleri konuşur, tartışır. Grup toplantılarında alkışlar arasında haftanın gündemi dile getirilir. Siyasetin içinde olanlar ile siyasete soyunmak isteyenler arasında sütre gerisinde kıyasıya savaş yaşanır. Siyaset-devlet üzerinden geçinenler, zenginleşen rantiyeci takımı da siyasi konjonktüre göre pozisyon alır.
İstanbul merkezli gördüğüm sivil siyaset ise kendiliğinden gelişir. Sade vatandaşa aklına yatarsa; içinde hinlik, kinlik, cinlik olmadığına inanırsa harekete koşulsuz uyar. Gönüllülük esastır.  Vatandaş kendi gündemini yaratır. Bu siyasetin özünde rahatlama, eğlence, beyin fırtınası, farklılık, dayanışmanın yanı sıra güçlü siyasi kurumlarda yer bulamayan sesler ortaya çıkar.  İstanbul'un farkı özgürlük ve herkesi kucaklamakta gizlidir.
Gezi Parkı olayının nelere mal olduğunu biliyorsunuz.
Beyoğlu'nun Cihangir semtinde yaşanan ve ülke gündemine oturan boyalı merdiven krizi Beyoğlu Belediye Başkanının akılcı yaklaşımıyla, Ankara siyasetinin müdahalesine gerek duyulmadan, Gezi Parkı benzeri krize yol açılmadan çözüldü.
Olay şuydu: Geçtiğimiz günlerde Beyoğlu Fındıklı-Cihangir arasında Salı Pazarı Yokuşu'ndaki gökkuşağının renklerine boyanan merdivenler,  mahalle sakinleri tarafından gelen şikayetler üzerine ve izinsiz boyandığı için belediye işçileri tarafından eski rengine döndürüldü. Merdivenler, yaşanan tartışmalar üzerine belediye tarafından alınan bir karar ile bu kez rengârenk haline döndürüldü. 
Gezi Parkı'nda becerilemeyen yaklaşımı ortaya koyan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ise bu uygulamayı başka merdivenlere de yapabileceklerini açıkladı.  Her kesimden ilgi ve destek gördü.  Merdivenlerde yükselecek ateşi söndürdü. Siyaseten de kazandı.  
Demek istenirse oluyor. 
Gökkuşağı rengine birileri kendine göre farklı anlam yükleyebilir.  Vatandaş ise renklere çok renkli güzellik olarak bakıyor. Nitekim bir haber kanalına yansıyan görüntülerde boyanan bu merdivenlerde gelin damat,  gençler, yaşlılar her yaş ve kesimden insanlar farklı bir fon oluşturduğu için hatıra fotoğrafı çektiriyordu.  Orta yaşını geçen bir bayan ise boyanan renklerden birinin eksik olduğunu dile getirerek merdiven boyasını beğendiğini anlatıyordu.
İstanbul Beyoğlu'da bunlar yaşanırken Diyarbakır Sanat Sokağı, Ankara Esat Caddesi ve son olarak da İstanbul Kızıltoprak tren istasyonunun merdivenleri gökkuşağı renklerine boyanmıştı. 
İstanbul merkezli sivil siyaset -etkileşim  dediğim  bu.
***
Şehir Parkı
Gezi Parkı, yaklaşım farkı açılmışken Van Şehir Parkı'na da değinelim.  Vali Konağı, Kız Meslek Lisesi, Kütüphane olarak kullanılan mülkiyeti İl Özel İdaresine ait olan bu yer 1970'li yıllarda Van Belediye başkanı rahmetli Tayyar Dabbaoğlu tarafından yapılan düzenlemeler sonrası Şehir Parkı ismiyle hizmete açılmıştı. 2008 yılında dönemin belediye başkanı Burhan Yenigün parkın mülkiyetini belediyeye devralarak çirkin bir görünümde olan, farklı amaçlar için kullanılmaya başlanan parkta bugünkü modern görünümüne kavuşturan peyzaj çalışması yaptırmıştı. Şehir Parkı tabelası parka asılmadan 2009 Nisan ayında yerel seçimler olmuş, belediye Ak Partiden BDP'ye geçmişti. Aradan bir süre geçtikten sonra parka Feqı Teyran Parkı levhası asılmıştı. Eski yerleşim yerlerinin Kürtçe isimlerinin geri verilmesini isteyen siyasi irade kendi döneminde yapılmayan, kentin ortak ismini yansıtan Şehir Parkı ismini kaldırarak Feqı Teyran ismini vermesi insanları üzmüş, kırmıştı. Feqi Teyran ismine karşı olmayan üzülen insanlar bu isimin yeni yapılan bir parka verilmesinin daha doğru olabileceğini düşünüyorlardı. Halada öyle.
Şehir Parkı isminin değiştirilmesi gerçeğini geçenlerde sohbet sırasında öğrendim. İyi niyetli Bahçesaraylı bir dostumuz dedi ki: " Şehir Parkı isminin değiştirilerek Feqı Teyran isminin verilmesini belediyeye biz önerdik. " Dedim ki "  Şehir hepimizin şehri değil mi? Şehir Feqı Teyran'ın hatta Van'a yolu düşenlerin memleketi değil mi?  O zaman neden parkın eski isminin kaldırılmasını önerdiniz? Yeni yapılmış bir park olsaydı, yeni bir isim verilmesi doğaldı. Yanlış yapmışsın."  Kibarca mertçe şunu dedi:"  İsim değişikliğine bu yönüyle hiç bakmamıştık. Yanlış yaptığımızı şimdi anlıyorum. " 
Onun için önce yaşadığınız yeri ve geçmişini çok iyi öğrenmelisiniz.
 'Ben yaptım oldu' demeyeceksiniz.