Geri dönüş başladı

Bu topraklar çok acı çekti.

Bu topraklar çok çile gördü.

Bu topraklara çok gözyaşı, kan, ayrılık ve hasret düştü.

Huzura, barışa, kardeşliğe  "oh" demeye özlem büyüdükçe büyüdü. 

İnsanlar yıprandı, yoruldu, kaygılar artınca bedenler bitkin düştü.

Bunlar yetmedi sanki, üstüne birde ayrılıklar eklendi.

Çekip gidenlere kırgın gönüller, düşük omuzlar yaşlı gözler eşlik etti.

Gidenlerin gözü arkada kalırken, kalanlar yalnızlaşıp  buruklaştı.

İstendi ki;

Gencecik bedenler yerine toprağa kin nefret, fitne fesat  düşsün.

Gece gündüz bir olsun, sevgi, heyecan sokaklara yansısın.

Sazlar şarkılara, türküler halaylara, maniler şiirlere karışsın.

Kültür, sanat, edebiyat ve yaşama dair güzel şeyler konuşulsun.

Olağan sırdan umut dolu keyfe keder hatta hercai bir yaşam olsun.

Dünyanın en güzel, en güneşli memleketinde kara bulutlar dağılsın her yer aydınlık olsun.

Fırtınalar dinsin göz gözü görsün

.

Sözde, özde birlik dirlik kurulsun.

Memleketimizin kara talihinde en büyük göç 1915 seferberlik döneminde yaşandı. 1990'da terörle başlayan göç dalgası devam etti. 2011 depremleri sonrası giden on binler oldu. Vanlılar kuru yaprak misali gibi savruldu.

Yeter artık.

Gidenler memleketlerine, sevdiklerine geri dönsün.

Bölünmüş aileler, gönüller, komşuluklar yeniden kurulsun.

Sermayesine sermaye katarak büyümek, bilgisine bile ekleyerek kariyer yapmak için gidenler gitti, gitmeyenler de gitmeli.  Onlara diyecek söz, gönül kırıklığı yok.  Ancak onlardan  Van için beklentimiz çok.

Cemreler düşmeye başladı.

Haberiniz olsun, Van'da Vanlıların yüreğine de  cemre düştü.

Van'da yüreklerde bahar havası var.

Kardelenler yüzünü erken gösterdi. Ağaçlar daha erken tomurcuklandı.  Eksilmeyen güneşin ışıltıları şimdi daha parlak. Bahardan kalma havanın ötesinde Van'ın bu topraklara has  beşinci mevsimi var.

Yüzlerde tebessüm, sözlerde gelecek var. 

Yakından endişe edenler uzakları  yıllar ötesini hayal ediyor.

Van'da şimdilerde herkes hoş bir telaş içinde.

"Ne olacak" yerine "ne zaman nasıl olacak" deniliyor.

 Ekonomik yatırımlar, kalkınma haberleri umut veriyor.

 Kapılar açılmaya hazırlanırken bir adım önde olmak isteyenler Van'a doğru yol alıyor.

Karamsarlığa, dedikodulara, boş işlere, popülizme, kem sözlere gözlere aman da kulakta verilmiyor.

"Ben" diyenleri dinleyen yok. "Biz"  ve " Van" diyenler güçlenerek çoğalıyor, değer görüyor.

Her yerde umut rüzgarları esiyor. 

Dostlar, şu sıralar Van'da heyecan dorukta.

Van'da projeler yarışırken heyecan Van dışına taşıyor. 

Bir nedenle çekip giden Ankara, İstanbul, Antalya, İzmir'de yaşayan Vanlılar karar aşamasında.  Araf'ta kalmak yok. Hepsinin gözü gönlü burada, dönüş kararları ise kesin.

Gurbetteki Vanlılardan gelen güzel haberler var.

Huzur, güvenlik, kalkınma, kardeşlik havasının etkisiyleVanlıların birçoğu doğduğu, büyüdüğü topraklara geri dönüyor.

Geçenlerde Van'da her kesim tarafından çok iyi tanınan ve sevilen bir ağabeyimizle konuştuk. Van'a kesin dönüş karar aldığını, en geç Mart ayında ailesiyle birlikte Van'da olacaklarını söyledi. Ağabeyimiz Van'dan ayrıldığı süre içinde Van'a gelip gittiğini ancak bu gelişlerin kendisinin ve ailesinin özlemini dindirmeye yetmediğini söyledi. Van'da esen kardeşlik, kalkınma gelişme havasının herkesi sarmaladığını anlatan ağabeyimiz döndüğünde açıklama yapacağını iş, sermaye, görevi gereği Van dışında bulunanların haricinde tüm Vanlılara güzel memleketlerine geri dönmeleri için gazetemiz aracılığıyla çağrı yapacağını söyledi. Ağabeyimiz, "Van'ı sevmek yetmez Van'da olmak gerekir" diyor.

 Antalya'ya yerleşen yakından tanıdığımız Vanlı bir ailemizde Van'daki heyecan veren gelişmeleri yakından takip ettiklerini, çok mutlu olduklarını belirterek ailece ata baba toprağı Van'a geri dönme kararı aldıklarını söyledi.

İzmir'de bulunan bir arkadaşımız da deprem de evlerinin yıkılması üzerine Van'dan gittiklerini bir daha geri dönmediklerini belirtti.  Arkadaşım depremde yıkılan sitelerinin yerine yapılan ve inşaatı devem eden evlerinin tamamlanmasıyla birlikte yuvaya geri dönecekleri günü iple çektiklerini ifade etti. Dönüş gününü iple çektiklerini ifade etti.

Bursa'ya yerleşen bir dostumuz da huzur, güvenlik sağlandıktan sonra sevdalandığım Van'a neden geri dönmeyeyim ki dedi. Van gibi güzel bir memleket var mı? Doğasıyla, tarihiyle, insanıyla yaşanılacak bir yer varsa orası Van'dır. Van'dan ayrı düşen bedenimiz oldu. Biz Van Gölü'nün sodalı cam kesiti mavi sularında yüzmeden, tek göz Van kedisini sevmeden, tandırda Van balığı yemeden, Van Kalesinde gün batımını seyretmeden, Edremit'te mangal yakıp semaver tüttürmeden,  İskelede yürümeden, Gevaş'ta  Halime Hatun türbesinin önünden süzülüp  Akdamar'a  selam vermeden, Peynirciler çarşısına  girmeden, Şeref Şahin'de  fırın ağzı, Birkoç'ta kavurma, Halil ustada kebap yemeden, Van oturma gecelerinde anık Van türküsü dinlemeden, Zeve ve Akköprü'de meftun ölmüşlerimizi ziyaret etmeden yaşayamayız. Karar verdik bizde geliyoruz.

Kimine niyet kimine kısmet.

Ama ister kalıcı olsun ister gezici; Herkesin yolu Van'a doğru.

Vanlılar şu sıralar heyecanlı.

Vanlılar şu sıralar telaşlı.

Vanlılar şu sıralar daha umutlu.

Vanlılar şu sıralar yol gözlüyor.

Kimi sermayesiyle, çoluk çocuk, cümbür cemaat geri geliyor. Kimi hayalleriyle sevdiklerini kucaklamak üzere geri dönmemek üzere geliyor.

Gelenler coşkuyla geliyor, sırada bekleyenlerde hoş gelmeye hazırlanıyor.

Bu bahar Van çok güzel olacak.