Feyyaz'ın Doğu Görevi Başladı
İkram Kali
Futbol, hangi milletten, dinden olursanız olun, kim olursanız olun, kitleleri bir arada tutabilen ekonomik, sosyal boyutları olan, dünyanın her köşesinde büyük bir ilgi gören, popüler kültürün önemli alanlarından biridir.
Futbolun birleştirici sosyal gücünü 1. Lig'de, bugünkü adıyla Süper Lig'de en etkili ve görkemli şekilde hayata geçiren kulüplerin başında Vanspor gelir. Vanspor futbolda imkansızları birilik beraberlik içinde başarılabileceğini gösteren biricik takımdır. Ne hazindir ki 1. Lig'den 2. Lige, sonra'da 3. Lig'e sonunda Van Amatör Ligi'ne kadar düşerek kapısına kilit vurulan, tüzel kişiliği, mal varlıkları, alacak verecekleri mahkemede kayyuma devredilen şehrimizin futbol birikimi, spor markası Vanspor şimdi yok. Öylesine bir yok ki ortada ne dernekler yasasına göre 1974'de kurulan Vanspor Futbol Kulübü Derneği var, nede Türk Ticaret Kanunu'na göre 1980'lerde kurulan Vanspor Anonim Şirketi var. Bugün iki yapının da akıbeti bilinmiyor!
Vanspor'un eksikliğini Van Büyükşehir Belediyespor etrafında kenetlenerek gideren Vanlılar, sahada koşturan takımın adı Van Büyükşehir Belediyespor olsa da gözlerinde, gönüllerinde kenti temsil eden kırmızı siyahlı bu takımın adı Vanspor'dur. Vanspor'a duyulan sevgi, özlem öylesine büyük ve derin ki taraftarlar gibi bazı gazetecilerde Van Büyükşehir Belediyespor ile ilgili haberlerinde Vanspor adını kullanabiliyorlar. Bu ikilem Vanspor özlemini, ihtiyacını yansıtmaya yetiyor.
Uzatmayalım.
Yazımızın konusu Vanspor'un doğuşu, başarıları ve hüzünlü hikayesi değil. Konumuz Van Büyükşehir Belediyespor Teknik Direktörü Feyyaz Uçar'dır.
Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu'nun aldığı karar sonrası iş adamı Servet Yenitürk başkanlığında göreve gelen Van Büyükşehir Belediyespor yönetimi şampiyonluk hedefiyle çalışmalara başladı. Yönetim bazı futbolcu transferinin yanı sıra Beşiktaş'ın başarılı efsane futbolcusu, şimdilerde teknik direktörlük yapan Feyyaz Uçar'ı renklerine bağladı.
Beşiktaş'ın ve Feyyaz'ın Van ile yakınlığı, gönül bağı eskilere dayanır.
Efsane başkan merhum Süleyman Seba döneminde 1985-86 sezonunda kamp yeri olarak Van seçilmişti. Kamp yapmak üzere Van'a gelen Beşiktaş kadrosunda Efsanevi Metin-Ali-Feyyaz üçlüsü de vardı. Van'da çok iyi hazırlık dönemi geçiren Kara Kartallar 15 yıllık şampiyonluk hasretine o sezon son vermişti. Yıllar sonra gelen şampiyonlukla taraftarına eşsiz bir mutluluk yaşatan Beşiktaş Başkanı Süleyman Seba'ya 'Şampiyonluğu neye borçlusunuz?' diye sorulduğunda, uzatılan mikrofona 'Biz sezon başı kampını Van'da yapmıştık. Başarıyı buna bağlıyorum' demişti.
Feyyaz ile ilgili bu köşede daha önce paylaştığım bir anıyı bir kez daha paylaşmak istiyorum.
Futbolun henüz Türkiye'de tam anlamıyla endüstrileşip profesyonelleşmediği yıllarda tarihin ve kısmetin bir şekilde bir araya getirdiği bu üçlüden 16 sezonda 320 lig maçında 170 golle‚ Beşiktaş'ın Türkiye Ligi'ndeki en büyük golcüsü Feyyaz Uçar 1994-1995 sezonu başında kulübü ve Kulüp Başkanı Süleyman Seba ile çatışma yaşarken o sezon Vanspor'da 1. Lige yükselmişti. Türkiye yıldız gibi doğan, Anadolu kulüplerine örnek olan Vanspor'un başarısını konuşuyordu.
Valilik Basın ve Halkla İlişkileri Müdürlüğü'nün yanı sıra Vanspor'da Basın Sözcüsü ve Genel Sekreter olarak görev yapıyordum.
1. Lige çıkan Vanspor'a maddi destek bulmak, üç büyükler ve diğer kulüplerden bazı futbolcuları takıma katmak üzere yönetim olarak İstanbul Kireçburnu Vilayetler Evi'nde karargâh kurmuştuk.
Türkiye'nin Vanspor'a gösterdiği samimi ilgiye, sıcak desteğe teşekkür etmek üzere valilik öncülüğünde İstanbul Yıldız Sarayı'nda "Teşekkürler Türkiyem" adıyla Van sergisi açmaya hazırlanıyorduk.
Sergi öncesi Akaretler'de Beşiktaş'ın efsane başkanı rahmetli Süleyman Seba ve yönetimini ziyaret ederek futbolcu görüşmesinin yanı sıra sergiye davet edecektik.
Feyyaz'ın Beşiktaş'tan gönderilmesi gündemdeydi. Dönemin Valisi Mahmut Yılbaş, yönetim kurulu üyeleri Haydar Kartal, Lüftü Polat, Nihat Saydan ile birlikte Beşiktaş'ın Akaretler'de bulunan kulüp binasına gitmiştik. Kapıya geldiğimizde girişte onlarca gazeteci fotoğraf makineleri, kameralarıyla bekliyorlardı.
Gazeteciler arasında "Vanspor Feyyaz'ı transfer etmeye gelmiş" gibi bir konuşma duydum. Duyumu 'reklamın kötüsü olmaz' düşüncesiyle Vali Mahmut Yılbaş'ın kulağına fısıldadım. Ziyaret çıkışında bir gazeteci, "Seba'dan Feyyaz'ı mı istediniz?" diye bir soru yöneltti. Vali Yılbaş'da "Evet, neden olmasın" dedi. Sabah çıkan gazeteler bu ziyareti spor sayfalarında, "Feyyaz'a Doğu görevi", "Feyyaz Van Yolcusu" gibi manşetlerle Türkiye gündemine taşınmıştı. Söylentiden ibaret olan bu haberler bile spor çevrelerinin dikkatlerini bir kez daha Van'a çevirmeye yetmişti.
Türkiye'nin en gözde futbolcusu adı Feyyaz'ın Beşiktaş'la ilişiği kesildi. Feyyaz bu olaydan sonra Fenerbahçe'ye transfer oldu. Burada 1 yılı aşkın bir zaman futbol oynadıktan sonra Kuşadasıspor ve Antalyaspor'un formasını giydi ve 1997'de futbolculuk yaşamına nokta koydu.
Aradan yıllar uzun yıllar geçti.
"Ne kadar hesap yaparsanız yapın, hesapta olan değil, nasipte olan gelir başınıza" deyimi adeta gerçekleşti.
Vanspor ile adı gazete manşetlerine çıkan Feyyaz, 22 yıl sonra şampiyonluk için Van'da.
Vanlı futbolseverler gönül verdikleri takımlarının başarılarıyla övünerek heyecanlanmak, mutlu olmak, şampiyonluk sevinciyle sokaklara dökülerek seslerini duyurmak istiyor.
Beşiktaş'ın 100. kuruluş yıldönümü olan 2002-2003 sezonundaki şampiyonluğunda teknik direktör Mircea Lucescu'nun yardımcılığını yaparak başarıda emeği olan Feyyaz Uçar Van'ın kurtuluşunun 100. yılında 2018'de Vanlılar ile birlikte futbolda yeni bir destan yazabilir.
Feyyaz futbol geçmişin en parlak sezonundan birini Van'da yaşaması mümkündür. Vanlıların futbol tutkusunu arkadaşı Şeytan Rıdvan'dan da öğrenebilir.
Van taraftarı inanırsa, havasına girerse takımını delicesine sever.
Vanlılara şampiyonluk sevinci, teknik adamlık kariyerine gurur duyacağı Van'dan yeni bir başarı eklemesi dileğiyle Feyyaz'a görevinde başarılar diliyorum.
Geçen yıl söylemiştim. Bir kez daha belirtiyorum. 2018 yılı Van ve Vanlıların yılı olacak.
