İkram Kali

Fark yaratmak

İkram Kali

Edebiyatçılar arasında "Edebiyatımızın Cumhurbaşkanı"  olarak tanımlanan, toplumsal kültüre önemli katkılar yapan gazetesindeki köşesinde daha çok eğitici, gazete okuma kültürü, sanatı, edebiyatı sevdirme misyonunu üstlenen usta yazar Doğan Hızlan kentleri değerlendirirken  şöyle diyor: "Ne zaman bir kentin adı geçse hemen onun edebiyattaki izdüşümünü çağrıştırırım"  Doğan Hızlan bu yaklaşımına  Gaziantep'i örnek göstererek " Gaziantep denince de aklıma hemen iki yazarın adı düşüverir: Onat Kutlar ile Ülkü Tamer"

Değerli usta  şunu vurguluyor; kentleri değerlendirirken ben lüks arabalarına,   estetik mimariden uzak beton yığını soğuk evlerine, lüks harcamalarına, görmemişlik kokan kaba ve itici görüntülere değil. Sanata, kültüre, edebiyata bakarım. Kentleri toplumları var eden, diğer kentlerden farklı kılanda bu özellikleri, üretilen zenginlikleri değil mi?

Geçirdiği yıkıcı zorlu evrelere rağmen Van da kendi ölçeğinde edebiyat, sanat kültür kentidir aslında. Ama gel gör ki bu kenti yönetenlerde, kültür karmaşası, yozlaşması yaşayan özensiz toplum da bunun farkında değil.  Örneğin ilk Türk matbaacısı İbrahim Müteferrika'nın ilk bastığı eser olan Vankulu Lügati hala bazı konularda müracaat edilen bir eserdir. Bu değerli eserin sahibi Vanlı olduğu için Vani Mehmed Efendi veya Vankulu lakabıyla tanınmaktadır. Kentimizde maalesef çok az sayıda insan Vankulu'nu tanıyor. Kentimizde onunun ismini yaşatan tek bir eser yoktur. Van'da insanlara "Van Kulu Mehmet Efendi kimdir?" diye bir soru yöneltin belki 1 kişiden doğru yanıt alabilirsiniz. Çünkü kentin edebiyat, sanat, kültürel anlamında hafızası, kaygısı yoktur.

 Van'ın geçmişine yakışan kent kimliği kazanması isteniyorsa daha çok sanat, daha çok edebiyat, daha çok insana dokunan ve kentte iz bırakan etkinlikler gerçekleştirilmelidir. Birilerine para kazandıran laf kalabalığından öteye gitmeyen kişi odaklı etkinliklerin kalıcılığı kıymeti yoktur.

 

 

Hıdırellez Turizmi

Kentimizin yoğun ilgi gören köklü geleneklerinden Hıdırellez Bahar Bayramı ve Şenliği İpekyolu, Edremit, Tuşba ilçelerimizde bu yıl yüzlerce Vanlının katılımıyla yapıldı. Son yılların en yoğun ilgi gören Hıdırellezi'nde renkli görüntüler ortaya çıktı.

 Van Yemekleri Dostları Mavi Fularlar Grubunun Edremit'te düzenlediği sandalye kapma yarışmasında Vali Yardımcısı Mehmet Parlak, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü, Prof. Dr. Peyami Battal, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticilerinin mücadeleleri görülmeye değerdi. Sandalye kapmak makam kapmaktan daha keyifliydi. Aynı şekilde kadınların ve çocukların çuval yarışı,  kırp geçiren "Nerde" yarışması, toprak küp içinde (Çangülüm) mani çekilişi,  günün anlamına uygun anılar, şiirler, gökyüzüne salınan dilek fenerleri ve finalde çevre temizliği bahar sevincini yansıtan renkli görüntülerdi. 

Düşündüm de Hıdırellez Avrupa'da olsa turizm organizasyonlarıyla kutlanan o kentler insan akınına uğrardı dedim kendime.  Kültürel zenginlik olarak Avrupa ülkelerinin çok ilerisindeyiz ama fark yaratarak değerlerimizi ekonomik kazanca, sosyal harekete dönüştürmeyi akıl edemiyoruz, bir türlü beceremiyoruz. Herkes kendine çalışıyor. Herkes önce ben diyor.  Böyle olunca elimizdeki muhteşem değerlerin dahi farkında olamıyoruz.

 Avrupa ne yapıyor?

* Valencia'nın Buñol kasabası her yer domates kırmızısına bürünüyor."La Tomatina" yani Domates Festivali her yıl Ağustos ayının son Çarşamba günü İspanya, Valencia yakınlarındaki Bunol şehrinde düzenleniyor. Festivale yaklaşık 40 bin kişi katılıyor.

* Hintliler baharın gelişini, bahara yakışan bir coşku ve renk cümbüşü oluşturan "Holi Festivali"; diğer adıyla Renklerin Festivali ile kutluyorlar.

* Oktoberfest ya da Türkçe çevirisi ile Ekim Festivali, Almanya'nın Bavyera Eyaleti'nin Münih kentinde her yıl Eylül ayının son günleri ve Ekim ayının ilk günlerinde düzenlenen 2 hafta süren festivale her yıl yaklaşık 6 milyon kişi katılıyor.

* İngiltere'nin Gloucestershire eyaletindeki Coopers tepesinde gerçekleştirilen 'Peynir Yuvarlama Festivali'nde yüzlerce kişi dik bir yamaçtan aşağıya birbirleriyle yarışarak, yuvarlanmakta olan 'Gloucester' peynirini yakalamaya çalışıyor.

Adamlar sıradan şeyleri turizme, şenliğe dönüştürebiliyorlar.

Biz de başarabiliriz.

Gelecek yılın Hıdırellez kutlamaları için valilik, üniversite, belediyeler, turizm sektörü temsilcileri bir araya gelerek 1. Van Hıdırellez Şenlikleri için hazırlık yapabilir. Bunun için önerim şudur. Edirne'den 2-3 Roman, Karadeniz'den ve diğer bölgelerden birkaç ekip ile İran'dan bir iki ekip davet edilebilir. Van sokakları 6 Mayıs için süslenebilir. Hıdırellez ritüeli  yerleri geleneklere uygun şekilde düzenlenebilir.

Kentimizde turizmi 12 aya yaymak, otelleri çarşı pazarı daha çok turistlerle doldurmak öyle lafla, mesajla olmaz. Turizmde fark yaratan etkinliklerle ve hizmetle  olur.  Fark yaratın, ilgi çekin bakalım yakın komşularınız ve turistler kentinize geliyor mu gelmiyor mu?

 

 

Yaratıcı Şehirler

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO)

Yaratıcı Şehirler Ağı (Creative Cities Network), 2004 yılında UNESCO Yürütme Kurulunun 170. toplantısında alınan karar doğrultusunda dünyanın farklı ülkelerinden, 116 ülkenin katılımıyla kuruldu.  Yaratıcı Şehirler Ağı ile gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin şehirlerinin sosyal, ekonomik ve kültürel kalkınmalarına katkı sağlamayı hedefleyen söz konusu ağa üye olan şehirler, yerel yaratıcılık, tanıtım ve görünürlüklerini artırması hedefleniyor.   Yaratıcı Şehirler Ağı'na "el sanatları ve halk sanatı", "dizayn", "sinema", "gastronomi", "edebiyat", "müzik" ve "görsel sanatlar" alanlarında katılım gerçekleştiriliyor.

UNESCO, 33 ülkeden 47 kenti "Yaratıcı Şehirler Ağına" aldı. Gaziantep, 2016 yılında gastronomi dalında, UNESCO  "Yaratıcı Şehirler Ağına" girdi. Gaziantep, UNESCO'nun aldığı kararla, bu alanda Türkiye'nin öncü şehir olma özelliğini kazandı.

 Kahvaltısıyla, el sanatlarıyla, yemekleriyle övünen, mangalda kül bırakmayan, popülizmin daniskasını yapan Van'ın Yaratıcı Şehirler Ağı'ndan haberi var mı? Varsa bu alanda ne gibi bir çaba gösteriliyor!

Yazarın Diğer Yazıları