İkram Kali

Eski Bakan Günay'dan Van'a övgüler

İkram Kali

CHP'den AK Parti'ye geçen, 29 Ağustos 2007-24 Ocak 2013 tarihleri arasında Kültür ve Turizm Bakanı olan Ertuğrul Günay'ın hafta içinde  Van'ı tanıtan güzel bir köşe yazısı Hürriyet gazetesinde yayımlandı.

Küçükayı takımyıldızının en parlak ve yön bulmaya yarayan yıldızı Kutup Yıldızı'ndan esinlenerek köşe yazısına "Doğu'nun kutup yıldızı Van" adını veren Günay, 2019 turizm sezonu öncesi tanıtım rehberi niteliğindeki yazısında Van'ımızın tarihi zenginliğini, turistik ve doğal güzelliklerini anlatırken şöyle dedi: " Doğuda ama sanki deniz kıyısında... Doğası, sofrası, kaleleri ve kedileriyle ünlü. İki dine ait tarihi ibadethaneleri, Edremit'ten Erciş'e sahil yerleşimleri, yakın çevresinde Tatvan, Adilcevaz, Ahlat gibi (Bitlis'e bağlı) birbirinden ilginç ve güzel kasabaları ile Van, potansiyeli doğrultusunda bölgenin turizm merkezi olma yolunda ilerliyor."

Evlerinde 10 yıl boyunca Van kedisi beslediğini, Van'a akrabalık duygularıyla bağlı olduğunu  ve 70'li yıllarda ilk kez Van'ı gördüğünü anlatan Ertuğrul Günay,  okurlarına Van'ı gezmeye görmeye gidin çağrısında bulunarak "Bütün bu tarihsel ve doğal güzellik ve zenginlik içinde beni Van'a asıl bağlayan, bu şehirle neredeyse akrabalık duyguları taşımama neden olan başka bir şey var; özgür yaradılışlı, güzel olduğu kadar hırçın, bir o kadar da sevecen bir varlık: Van kedisi. Dünyanın en güzel yaratılmışlarından biri! 10 yıla yakın o, bizim evin en önemli bireylerinden biri. Yakınları, kardeşleri, soydaşları Van'da yaşıyor. Sadece onların mavi-yeşil gözleriyle derin bakışlarını görmek için bile Van'a gitmeye değer" diyor.

Van'ın, kaleleri, höyükleri, kiliseleri, camileri kadar doğasıyla da çok güzel bir yurt köşesi olduğuna dikkat çeken Günay,  merkezdeki -tarihi adıyla- Tuşba Kalesi'nden başka Ayanis ve Çavuştepe Kaleleri arkeolojik buluntuları, Hoş'ap (Güzelsu) Kalesi, Muradiye Şelalesi, Erçek Gölü ve benzeri birçok yöresi görkemli görünüşleri ile doğa ve tarih meraklıları için doyumsuz gezi ve gözlem alanları olduğunu belirtiyor.

Turizm ve Kültür Eski Bakanı Ertuğrul Günay samimi duygularla Van'ı tanıtırken, "Doğunun Kutup Yıldızı Van" tanımıyla kentimize orijinal bir sloganı kazandırdı.  Sayın Günay'a içten teşekkür ediyoruz.  Yazısı içerik ve zamanlama olarak harika olmuş.

 

 

Unutmadık

2011 Van depreminden en çok etkilenenlerden  biri turizm sektörü ve kültür sanat olmuştu.  Depremden etkilenen insanlar öncelikle barınacak ve günlük ihtiyaçlarını karşılayacak koşullar aradığından kimsenin aklına kültür sanat ve turizm gelmiyordu. O günün Kültür ve Turizm Bakanı Günay, depremden yaklaşık iki ay sonra Van'a geldi.  Ağır hasar alan turizm sektörü, özellikle otel sahipleri kan ağlarken toplantı düzenleyerek sektörün sorunlarını dinleme  gereği  duymadı.

Bunun üzerine 2012 de bu köşede hemşerilerimizin sorunlarını, çığlıklarını ele alan  " Bakan Günay neden görmüyor?" başlığıyla sitem dolu biryazı yazdım. Yazımda özetle şunları söyledim:"

…Sektörün sahibi konumunda bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay Van'a yaptığı ziyaretlerinde nedense turizm sektör temsilcileriyle bir araya gelerek sorunlarını,  dinlemiyor, onları adeta yok sayıyor.

Vanlı turizmciler üvey evlat mı?

Vanlı turizmciler haklı olarak diyorlar ki;

"Bu yok sayma,  görmezden gelme neden?"

Bakanlığının iki penceresi var. Biri kültüre, diğeri turizme bakar. Günay deprem sonrası kültür penceresinden Erciş'te "Eyvah Eyvah 2"   filmini izlerken Van'da ise Vanlıların bir asır önce valilerine yaktıkları ağıt tarzındaki  "Ali Paşa"  türküsünü dinledi… AK Parti'nin sosyal demokrat Bakanı Ertuğrul Günay,  acaba turizm penceresinden bakarak;  iki otelin yıkıldığı, otel ve acentelerin hasar görerek kapandığı sıkıntılı günler geçiren turizm sektör temsilcileriyle görüşerek sorunlarını dinleyemez miydi?

Dinlerdi.

Dinlemedi? Canı sağ olsun. Heyecanını kaybeden Vanlı turizmciler; kırgın, üzgün ve yorgun. Neticede herkes kendi yağında kavrularak kendi başının çaresine bakmaya çalıştı…"

Bakan Günay  deprem döneminde buydu.

 

 

Günay engelleyebilirdi!

Deprem karmaşası sürerken Van'a yeni müze yapımı projesi hayata geçiriliyordu. Herkesin can derdine düştüğü 2012'de yangından mal kaçırırcasına Van Kalesi'nin muhteşem siluetini gölgeleyecek bir yerde Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından müzenin temeli atıldı.  Yanlış yerde yanlış müze projesinin harcı alkışlarla döküldü.

Müze yeri ve projesine Bakan Günay yetkisini kullanarak itiraz edebilirdi ama etmedi.

Şimdi…

Van Kalesi kuzeyinde, kalenin yanı başındaki birinci derece sit alanında, tarihi doku ve çevreyle uyumsuz, cam giydirme ve demir malzeme kullanılarak yapılan ucube müze binası tamamlandı. Ancak müzenin yeri ve mimari tasarımına yönelik yapılan  eleştiriler, tartışmalar devam edeceğe  benziyor.

Eserlerin klasik tanzim yerine, modern bir tanzimle sergileneceği 3 bin metrekaresi kapalı, 50 bin metrekare alan üzerine inşa edilen müzenin çatısı akmaz, zemini çökmez, ortam ısısı ayarlanabilir, pahalı cam temizliğine maddi kaynak bulunursa Van Medeniyetler Müzesi ismiyle kapılarını açacak.

Keşke Günay bunları ele alan  bir yazı yazsa.

Eser bırakabilirdi

"Doğu'nun kutup yıldızı Van" yazısıyla Vanlılardan haklı övgüler alan Kültür ve Turizm Eski Bakanı Ertuğrul Günay, depremin ağır yaralarını sarmaya çalışan, deprem nedeniyle göç veren, toplumsal moral ve umutları sıfırlanan Van'a yetkiler, güc elindeyken eser  ve kalıcı hizmetler kazandırabilirdi.

Örneğin…

Van'ın kültürüne, sanatçısına moral ve kurumsal destek sağlayacak Kültür ve Turizm Bakanlığı Van Türk Halk Müziği Korusunun kurulması için  talimat verebilirdi. Talimata  deprem ortamında kimse de itiraz etmezdi.

Ama yapmadı.

Bugün…

Van'ın konser salonu yok.  Kültür Merkezi yok. Kütüphanesi yok. Sergi salonu yok. Bakanlığın desteğini alarak kurulan sivil bir konservatuvarı yok. Vanlıların elinde Van Devlet Tiyatrosu var yanlızca. Onu da kapatmaya çalışıyorlar.

Van'ı çok sevdiğini söyleyen Ertuğrul Günay,  "Milletvekiliniz Hüseyin Çelik,  Kültür ve Turizm Bakanı ve Milli Eğitim Bakanı  oldu, saydıklarınızı o neden yapmadı" diyebilir.

Onu da Çelik'e sorsun.

 

 

***

"Hayatta en zor şey; insanın kendi kendini teselli etmek zorunda kalmasıdır."

William Shakespeare

Yazarın Diğer Yazıları