İkram Kali

Devlet vatandaşıyla inatlaşır mı?

İkram Kali

Hükümete ve ortak kanunlara bağlı olarak yaşayan vatandaşlar topluluğunun meydana getirdiği siyasi varlık olan bizim devlet anlayışımız her nedense vatandaşıyla hep kavga eder, inatlaşır. Bunu anlamak mümkün değil.  İşte o devlet  Van’da vatandaşıyla inatlaşıyor. İnatla ısrarla vatandaşın sıradan talebine karşı çıkıyor. SeniN istediğin olmayacak diyor!

İnatlaşma betonlaşma, insana değer verme ile ilgilidir.

 Vatandaşın dile getirdiği toplumsal bir sorunu aylardır Van-Ankara arasında kovalıyoruz.  Sorunu vatandaş lehine çözmesi gereken en yetkili makamlara ulaşıyor haber yapıyoruz. Ama sorunun çözülmemesi için birileri inatla diretiyor.

Konu şudur:

Bildiğiniz gibi 2011 yılında ilimizde yıkıcı depremler oldu. Babadan, anneden ve emekli parası ile alınan bir evden başka sermayesi, güvencesi olmayan on binlerce Vanlı evi yıkıldı. Evleri yıkılan hak sahibi bu vatandaşlar için TOKİ tarafından Edremit, Kalecik, Bostaniçi, Sıhke taraflarında kısa sürede konutlar yapılarak büyük başarıya imza atıldı. Ancak bu konut alanlarında insanları mutlu, huzurlu edecek, sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak hiçbir tesis öngörülmedi. Yani spor alanları, parklar, yürüyüş ve gezi yolları, kültür tesisleri gibi ihtiyaçlara gerek duyulmadı.

Konut alanlarının çorak ve bakımsız görünümü iki yıldır aynen devam ediyor. Neden?  Çünkü insana değer verilmiyor.   Sorumluluğu alan kimse yok. Çünkü depremde ruhu ezilen insanların mutu olması önemsenmiyor.  Ne yapıldı? SODES destekli uyduruk projelerle depremzedeler otobüslere doldurularak bazı yerlere götürülüp gezdirildi. Hepsi bu.  Farklı sosyal yapıdan gelen komşular arasında ilişkileri, apartman düzenini sağlayacak sosyal çalışmalar ise hiç akıl edilmedi.  Site yönetimi  zaten “Saldım çayıra mevla kayra” anlayışıyla siteleri ve çevre düzenini, temizliği tribünden izliyor.

Gelelim inatlaşmaya.

Söze geldi mi her şeyi vatandaşa soracağız, proje, çalışma ve kararlarda ortak akıl katılımcılık olacak,  önce vatandaşın istediği olacak, vatandaşa değer verilecek diyen anlayış iş pratiğe geldi mi hep bildiğini okuyor. Nalıncı keseri gibi kendine yontuyor. Edremit TOKİ konut alanında yaşanan betonlaşma sorunu gibi.

Edremit’te ne oluyor?

TOKİ konutları yapılırken Edremit 9. Etap afet konutlarının yapılacağı zemininin fay hattı olduğu gerekçesiyle bu etabın söz konusu arasa üzerine inşaatı iptal ediliyor. 9 Etap konutlar 3. Etabın yanına inşa ediliyor. İptal edilen yere ağalar hemen el koyuyor. Depreme çevreye duyarlı olması gereken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü ve Van İl Müdürlüğü söz konusu tartışmalı yeri   ” önce insan” diyerek TOKİ’de oturan halkın ortak kullanımı için park,  spor alanı, ilçe meydanı, sosyal ve kültürel alan olarak değerlendirmek yerine uyanıklık yaparak kendisine göl manzaralı hizmet binası olarak plana işliyor. Yanındaki parseli de Bölge Adliye binası için ayırıyor.  Haksızlığa isyan eden vatandaşlarda diyorlar ki, “  Deprem sonrası bu arsada inşaatı düşünülen 9. Etap konutların yapımı neden iptal edildi?  Bugün Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü hizmet binası nasıl yapılması planlanıyorsa o gün 9. Etap konutlar buraya neden yapılmadı? Zemin sağlam değilse Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü nasıl oluyor da buraya bina yapmaya kalkıyor. Bu işte bir çarpıklık ve muamma var. Edremit’te hizmet binası için daha farklı yerlerde hizmet binası oraya yapılsın”  

Mesele şudur: Çevreden ve şehirden sorumlu kurum Edremit’te göl manzaralı yerde bulunmalı. Çünkü kurum binası vatandaştan daha önemlidir.   40 adet personel lojmanını Van şehir merkezinde yaparken hizmet binasını 25 km mesafede olan Edremit ilçesine taşıyacaksın.  Bu nasıl planlama, bu nasıl şehircilik anlayışı.  

 TOKİ konutlarında oturan ancak insan yerine koyulmayan,  düşüncesi sorulmayan, sesi duyulmayan çaresiz, sahipsiz vatandaşlar bu durum karşısında ne yapıyorlar? Konut alanları içinde yer alan bu yerin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Bölge Adliye binaları ile betonlaşmasına, çirkinleşmesine karşı çıkarak imza topluyorlar. İmzalara sorunu anlatan bir dilekçe ekleyerek Cumhurbaşkanı, Başbakan, Çevre ve Şehircilik Bakanı ve diğer ilgililere gönderiyorlar.  Mektuplarında söz konusu yerin yeşil alan, ilçe meydanı gibi sosyal, kültürel amaçla derlendirilmesini istiyorlar.  Vatandaş makul, mantıklı, haklı bir talepte bulunuyor. Gazetemize gelen bu depremzede vatandaşlar sorunun çözümde kendilerine yardımcı olmamızı istiyorlar. Bizde habercilik yaparak sorunlarını, taleplerini gündeme taşıyoruz taşımaya da devam edeceğiz.   

Aradan kısa bir süre geçiyor.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü vatandaş odaklı olan kurumun yeni hizmet binasının Edremit’e gitmesi durumunda personelin ve vatandaşların mağdur olacağını ilgili yerlere bildiriyor. Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ankara’da ve Şehircilik İl Müdürlüğü hizmet binasının ihalesini yapıyor. Konu Ak Parti Van Milletvekili Fatih Çiftçi’ye intikal ediyor.  Milletvekili Çiftçi duyarlılık göstererek Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce ile görüşmesi sonucu konuyu vatandaşın lehine sonuçlandırıyor.  Bakanı İdris Güllüce Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü hizmet binasının Edremit TOKİ yaşam alanı içinde yapılmayacağı kararını vererek ihalenin iptal edildiğini bildiriyor. Ne oluyor, ne gelişiyorsa bir süre sonra Bakan Güllüce verdiği bu kararından vazgeçiyor. Bizimde kulağımıza bazı duyumlar geliyor.

Makalenin başlığı olan soruyu soruyoruz:  Devlet vatandaşıyla inatlaşır mı? Devlet vatandaşının sesine, taleplerine neden kulak vermez? Devlet neden vatandaşını mutlu edecek küçük bir kararı almamakta direnir?   İnatlaşma sonunda güçlü olan devlet kazanacak. Belki, Edremit’te kurum hizmet binası yeşil alan olması gereken yere dikilecek ama vatandaşın yüreği ve inancı da yıkılacak. Vatandaşlarını, sivil toplum kuruluşlarını, meslek odalarını dışlayan, önemsemeyen yönetim anlayışı bir kez daha sürüp gidecek.   

Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın İdris Güllüce’nin sorunu detaylı incelemesi durumunda bu alanda betonlaşmaya kendisinin de karşı çıkacağına, hizmet binası yapılması istenen yerin yeşil alan, kültür park, ilçe meydanı gibi değerlendirilmesi için  bürokratlarına talimat vereceğine, devletin vatandaşla inatlaşmasına müsaade etmeyeceğine inanıyorum, inanmak istiyorum.  Aklın yolu budur.

Yazarın Diğer Yazıları