İkram Kali

Demirtaş’tan Van’ı rahatlatan konuşma

İkram Kali

Kürt siyasetinin bahar havası yaşadığı, Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçim mitinglerinde ikinci turda HDP oylarına ihtiyaç olabilir kaygısıyla pek yüklenmediği Halkın Demokrasi Partisi (HDP)  Cumhurbaşkanı Adayı, Selahattin Demirtaş dün seçim mitingi için Van’a geldi.

 

Şunu hemen belirteyim.

 

Özenle kullandığı barışçıl, kucaklayıcı dili ve üslubu ile bütünleşen genç karizmatik kişiliği ile Demirtaş HDP’ye oy veren vermeyen her kesimin sempatisini kazanıyor. Demirtaş kazanamayacağını kendiside biliyor ama sonuç ne olursa olsun Kürt kimliği ile Selahattin Demirtaş’ın Çankaya’ya talip olması önemli bir kazanımdır. HDP’nin cumhurbaşkanlığı seçiminde oy oranını 10 -12’lere çıkarması büyük başarı olur.  Bu da HDP’nin ana muhalefet partisi olma yolunda elini güçlendirir.

HDP seçmeni Demirtaş’ı çok sıcak karşıladı.

Dün Van’da toplanan coşkulu kalabalığa seslenen Selahattin Demirtaş Türkiyelileşme açılımıyla örtüşen içerikte konuşma yaparak Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkez’i Soma maden işçisini,  ezilenleri ve halkları temsilen kendisine oy verilmesini istedi.

Başbakan Erdoğan’a kibir, gurur,  padişah ifadeleriyle yüklenen Demirtaş, Cumhurbaşkanı Çatı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kişiliğine saygı göstererek  destekleyen partileri yerden yere vurdu.   

 Van’da Türk’ün, Kürd’ün olduğunu, birlikte yaşadığını hatırlatan Demirtaş, konuşmasında Van’da Terekeme’den söz etti. Ama Van’da Terekeme (1910 ile 1950 yılları arasında Rusya’dan Kars’a göç eden bir Türk boyu)  olmadığını bilmiyor. Sanırım Terekeme ile Küresünlileri karıştırdı.  Irkçılık ve mezhepçilikten uzak durulmasını özellikle isteyen Demirtaş, Türkiye’yi değişime götürecek biziz.   Değişim selamımızı Karadeniz, Trakya aldı dedi.

 Van’da seçime kadar dikkatli olunmasını olabilecek provokasyonlarda HDP’ye gönül veren kitleleri uyaran, esnafa verilecek zararın kendisine verilen zarar olduğunu yürekten haykıran HDP Cumhurbaşkanı Adayı, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Van esnafının iş yerine, tezgahına zarar verilmemesini istemesi Van’ın HDP cephesinden duymak istediği umut yaratan bir sesti. Meslek odalarının günlerdir sustuğu Van’da Demirtaş esnafa nefes aldırdı. Demirtaş’ın konuşmasında altı çizilecek başlıklarından en önemlisi bizce buydu.  .

 Demirtaş’ın sorumluluk taşıyan sağduyu, kardeşlik yüklü ifadelerinin Van’da karşılıksız kalmayacağına inanıyorum.

 

 Çifte standart

Geçen hafta cumhurbaşkanlığı seçim çalışmaları kapsamında Ak Parti Cumhurbaşkanı Adayı Başbakan Erdoğan Van’a gelerek eski Devlet Hastanesi kavşağında düzenlenen mitingde halka seslendi. 

Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 49 ilâ 66. maddelerinde seçim propagandasının usul ve esasları düzenlenmiştir. 66. 6271 sayılı Kanun’un 13. maddesinin dördüncü fıkrası; “Propaganda döneminde Başbakan, bakanlar ve milletvekilleri ile ilgili yasaklara ilişkin hükümler dâhil olmak üzere propagandaya dair diğer hususlarda 298 sayılı Kanun hükümleri kıyasen uygulanır.” hükmünü içerir. Yani seçimlerde cumhurbaşkanı adaylarının nerde, nasıl miting, toplantı, konuşma, propaganda yapacağı önceden belirlenmiştir.  Yaslara bütün adaylar tabidir.

HDP,  Ak Parti Cumhurbaşkanı Adayı Başbakan Erdoğan’ın seçim mitingini gerçekleştirdiği yere yakın olan 5 Yol’da HDP cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın mitingini yapmak üzere valilikten izin istiyor.  Ama HDP’ye ret cevabı veriliyor.  Sanırım HDP’ye miting için İpekyolu ilçe seçim kurulunca belirlenen miting yerleri gösteriliyor. 

Erdoğan Başbakan sıfatıyla Van’ da söz konusu yerde miting yapmış olsaydı bu yer normal karşılanabilirdi. Başbakan Erdoğan neticede cumhurbaşkanı adayıdır. Yasalar adaylara unvanına göre ayrıcalık tanımıyor.  Dolaysıyla Erdoğan’a tahsis edilen miting yeri diğer adaylara verilmeliydi.  Ya da Başbakan Erdoğan’a da başka miting alanı tahsis edilmeliydi.

Yasağa rağmen dün ne oldu?  HDP seçim otobüsünü kentin kalbi olan Kazım Karabekir Caddesi kavşağına çekerek dört yolu kitlelerle trafiğe kapattı. Demirtaş’ta topluluğa otobüsten seslendi. Devlet adına konulan izin ve yasak buhar oldu.

Van’ın veciz bir sözü var.” Değirmeni kaybetmiş şakşağını arıyor” bu olsa gerek.

Demokrasiye giden yolda çifte standart olamaz. Olursa demokrasi yara alır.

 Haydi, sandık başına

Türkiye’yi 12 Eylül askeri darbesine götüren TBMM’de 11 Eylül 1980'de 124. turu gerçekleştirilen meşhur cumhurbaşkanı seçimi krizi sonrası ilk defa halkın cumhurbaşkanını oylarıyla seçmesi ülkemiz demokrasisi açısından çok önemli bir gelişmedir.  Bütün yurttaşların sandığa giderek oy kullanmaları gerekir. Sandığa gitmek yurttaşlık görevidir.

Seçmenler 10 Ağustos pazar günü yerel seçimlerden 4 ay 10 gün sonra bir kez daha sandığa giderek Türkiye’nin 12’nci cumhurbaşkanı için oy kullanacak. 

Bilindiği gibi cumhurbaşkanının halk tarafından 5 yıllığına seçilmesini öngören düzenlemenin de yer aldığı Anayasa değişiklikleri  21 Ekim 2007 tarihinde oylandı. Kayıtlı seçmenlerin yüzde 67,5'inin sandık başına gittiği halk oylamasında, geçerli oyların yüzde 68,95'i ''Evet'', yüzde 31,05'i ise ''Hayır'' çıkmıştı. Demokrasiyi önemli kılan seçme ve seçilme koşuludur.

 

Gurbetçi ilgi göstermedi

Türkiye tarihinde cumhurbaşkanı ilk defa halk tarafından seçilecek.  Yurt dışındaki seçmenlerin oy kullanma tarihleri ise ilk oylama 31 Temmuz-3 Ağustos 2014, seçimin ikinci oylamaya kalması durumunda ise ikinci oylama 17-20 Ağustos 2014 tarihleri olarak tespit edildi.  

10 ağustos günü yapılacak seçimin ilk ayağı Türk vatandaşlarının yoğun olarak yaşadığı ülkelerde gerçekleştirildi. Pardon gerçekleştirilemedi.

 Türk seçmenlerin katılımı için yoğun yayınlar yapıldı,  gazetelere ilanlar verildi.  Büyük kaynaklar harcandı.   Cumhurbaşkanlığı seçimi için 56 ülkede, 118 temsilcilikte sandık kuruldu.  Buna karşın 2 milyon 734 bin 429 seçmenden cumhurbaşkanlığı seçiminde 1’inci turda oy kullanmak için randevu alanların sayısı sadece 178 bin 959’da kaldı.   Gurbetçilere  “Randevu alarak gelip oy kullanacaksın” denildi. Böyle bir oy kullanma icat edildi.  Türk siyasi tarihinde ilk kez oy hakkına sahip olmalarına rağmen yurt dışında bulunan vatandaşlarımız Yüksek Seçim Kurulu’nun randevu karmaşası, sistem bozukluğu nedeniyle oy haklarını kullanamadı.

Gurbetçi vatandaş randevu da almadı konsolosluğa konulan sandığa da gitmedi.  Seçime beklenen ilgiyi göstermedi.

Bu Ankara da masa başında oturup Van’ın göl gören Edremit TOKİ yaşam alanında vatandaşlar için park, yeşil alan yapmak yerine Çevre ve Şehircililik İl Müdürlüğü için kamunun hakkını, hukukunu çiğneyerek, halkla inatlaşarak göl manzaralı beton kamu binası dikmeye benzemiyor. 

Ben yaptım demekle de olmuyor.

Sonuç…

Harcanan paralara,  yapılan tantanalara rağmen fiyasko. 

Yazarın Diğer Yazıları