Demirel’i güldüren Pişik ile Canavan

Kendisiyle özdeşleşen fötr şapkası,  siyasi literatüre kazandırdığı hazırcevap sözleri, “ Çoban Sülo”  lakabıyla Türk siyasetinin son 50 yılına damgasını vuran, İslamköylü  9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel önceki gün yaşama veda etti. Allah rahmet etsin.

 “Eğer bana Cumhuriyet nedir, diye sorarsınız. Size cevabım şudur: Cumhuriyet benim işte! İslamköy'den çıkmış bir köylü çocuğunu cumhurbaşkanı yapan, Cumhuriyet'tir. Cumhuriyet budur. Bunu Büyük Atatürk'e borçluyuz" diyen Süleyman Demirel Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığı döneminde çeşitli tarihlerde Van’a ziyaretler de bulundu.  Bu ziyaretleri sırasında Demirel ile ilgili birkaç anım oldu.  Demirel’in vefatı nedeniyle anılardan bir kısmını paylaşmak istiyorum.

Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği görevinde bulunduğum yıllardı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 1996 yılında Van’a yapacağı ziyaretin hazırlıkları valilikte yapılırken Valimiz Abdulkadir Sarı Demirel’e verilmek üzere Van’ı yansıtan, manevi değeri olan orijinal bir hediye hazırlanmasını istedi.  Vali yardımcıları, diğer ilgili arkadaşlarımızın bulunduğu makamda Van kilimi, Van kedisi, Van gümüşü  verilmesi gibi öneriler gündeme geldi. Bende  farklı bir hediye önerisinde bulundum.

O öneriye geçmeden önce kısa bilgi aktarayım.

1993 yılından itibaren kültür, sanat, edebiyat içeriği ve popüler kimliği olan Dünyada Van Dergisi’ni valililik kültür ve sanat yayını olarak üç ayda bir hazırlayıp çıkarıyordum. 32  sayfa  renkli kuşe kâğıda basılı dergimizin son sayfasında genç karikatürist Muğdat Orgun tarafından çizilen karikatür yer alıyordu.  Bir kaç sayıdan sonra Muğdat’a sana iki karakter yaratalım böylece çizgin anlam ve kalıcılık kazansın dedim.  Ben metinlerini yazamam, siz yazın ben çizeyim dedi. Tamam dedim  ve anlaştık.  Sonrasında Van kedisini Pişik, Van Gölü Canavarı'nı yansıtan  Canavan karakteri oluşturduk.  Muğdat iki karakteri başarıyla  çizdi.  Bende her sayıda karakterlerin diyaloglarını yazdım.  Böylece Pişik ile Canavan’ın hikâyesi başladı. Sayfa özelikle çocuklardan çok büyük ilgi gördü. Dergiye gelince,  benden sonra birkaç sayı çıktı daha  sonra kapandı. 

Dönelim önerimize.

Dedim ki, “Sayın Valim, uygun görürseniz Dünyada Van Dergisi’nde karikatür çizen Muğdat  Orgun  isimli genç var ona iki karikatür  çizdireyim, beğenir ve uygun görürseniz Sayın Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’e armağan edersiniz.”  Hazırlayın bakalım dedi.  O sıralarda gündemde Van Gölü Canavarı var. Muğdat’a dedim ki bir karikatür çizeceksin. Arka planda Van Hatırası yazan nostaljik perde, perdenin önünde poz veren Demirel. Demirel’in sağında Pişik, solunda Canavar karakterleri olacak. Demirel tebessüm ederek bir elini Canavan’ın bir elini Pişik’in omzuna atmış olacak. Çizim bu.   Muğdat  4-5  çizim  yapıp getirdi.  Bazı düzeltmeler yapmasını isteyerek bir çizime karar verdik. Muğdat’tan Demirel Türkiye’yi sırtında çuval gibi taşıyor ifadesi olan karikatür daha çizimesini istedim.  Muğdat iki karikatürü de en güzel şekilde çizdi. Karikatürleri sanatsal şekilde çerçeveleterek Valimiz Abdulkadir Sarı’ya sundum. Tebessüm ederek çok beğendiğini, orijinal bir hediye olacağını söyledi. Muğdat’a Vali Bey karikatürlerini beğendi. Demirel şu tarihte Van’a gelecek, sende o gün mutlaka valilikte bana yakın ol, çünkü seni çağırabilirler dedim.

Cumhurbaşkanı Demirel Van’a geldi. 

 Valilik makamını ziyaretinde karikatürler valimiz tarafından kendisine armağan edildi.  Demirel karikatürleri tebessümle inceleyerek teşekkür etti.  Yaverinin kulağına bir şeyler söyledi.  O arada görevliler  iki kutu getirdi.  Kim çizmiş bu karikatürü çağırın gelsin dedi.   Valililiğe girebilmek neredeyse imkânsız. Muğdat’a ulaşamadık.  Muğdat’ın telefonu da yok.  Bir gün sonra Muğdat’ı çağırdım. Neden bana yakın olmadın, Cumhurbaşkanı seni kutlamak istedi dedim.  Çok kalabalıktı birde benim karikatür çizdiğime güvenlik görevlilerini inandıramadığım için valiliğe girmeme izin vermediler.   Muğdat Demirel’in elinden alamadığı Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel  yazılı ve imzalı  kol saati ve kalem takımını daha sonra Vali  Sarı’dan alarak mutlu olmuştu.

Van’ın Pişik ile Canavan karikatürü şimdi nerede dersiniz? Demirel’i güldüren Pişik ile Canavan karikatürü  Süleyman Demirel’in hayatını anlatan 6 milyon belgenin yer aldığı Isparta İslamköy Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nde sergileniyor.

Barış istemeyen mi vaa

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel yurt gezileri kapsamında 2002 yılında Van’a geldi.  Van Belediye Başkanı DEHAP’lı Şahabettin Özarslaner’di. Baba valilik balkonundan fötrüyle kalabalığı selamlayarak konuşmasına başladı.  O ara bölgede siyasal hava biraz griydi.  Demirel’i dinlemeye gelen kalabalık arasından bir topluluk “  Barış, barış, barış”  siye seslenerek Demirel’in konuşmasını kesti.  Siyaset ustası Demirel, yükselen seslere meşhur üslubuyla “  Tabi ki barış, barış istemeyen mi vaa”  diyerek karşılık verince gergin kalabalık bağırmak yerine gülmeye başladı.     

Üzülme Baba

2000’lı yıllar. İstanbul’da Cumhurbaşkanı Demirel’in katıldığı önemli bir yemek var.    Van sevdalısı,  Van Vakfı kurucusu,  Vanlı ilk  Vali, eski Emniyet Genel Müdürü Celalettin Tüfekçi yemekte  Demirel ile aynı masada  bulunuyor.  Celalettin ağabey çağdaşı olduğu Demirel’i kaygılı  görünce   Demirel’in yüzünü şefkatle, sevgiyle eline alarak   “ Üzülme  Baba Türkiye  bunları da atlatır “  diyerek teselli ediyor.  Rahmeti Celalettin ağabeyin cesaret  ve samimiyetini fotoğraflayarak ölümsüzleştiren gazeteciler olayı  sayfalarına taşıyor. Celalettin ağabeyde tarihi anı yansıtan fotoğrafı Karaköy’de yer alan  Avukatlık yazıhanesinin bir köşesinde  ölene dek bulunduruyordu.  Ruhu şad olsun.

Hayırlı Ramazanlar

Ramazan ayının verdiği bereket İftar sofralarınıza tat ve huzur getirmesi dileğiyle, Hayırlı Ramazanlar.