Çözüm süreci çözülüyor mu?
İkram Kali
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütü Irak’ta Kürt, Türkmen, Arap, Şii, Hristiyan, Müslüman, Yezidi ayrımı yapmadan insanları vahşice katlediyor. Önüne gelen herkesi toplu biçimde öldüren, kadınlara ve küçük çocuklara tecavüz eden, kadınları pazarlarda satan, insanlık düşmanı bir örgüt olan IŞİD önceki gün kafasını keserek katlettiği ABD’li gazetecinin görüntüsünü yayınladı.
Amerikalı gazeteci James Foley'nin IŞİD terör örgütünce alçakça, acımasızca infaz edilirken çekilen görüntüler tüyler ürpertici. Global Research’te yayımlanan bir haberde, IŞİD'in bölgede İsrail'in güvenliğini sağladığını söyleyen Snowden'a göre ABD, İngiltere ve İsrail istihbaratları dünyadaki bütün terörü "eşek arısı yuvası" (Hornet’s Nest) adlı bir strateji ile bir araya getirmeye çalışıyor. Bu haberi yayınlayan açıklama yapılmamış. ABD, Kürt bölgelerini ve Bağdat merkezi yönetimini korumak için kısmen de olsa IŞİD’i vuruyor belki ama asıl hedef başka. Oda gerçekleşiyor galiba.ABD babasının hayrına kimseye yardım etmez.
***
Sınırlarımızda IŞİD katliamlarına devam ederken içerde de silahları susturan, kanı durduran çözüm süreci saldırıya uğradı. Çözüm yoluna döşenen mayınlar patladı.
Televizyon ekranlarında Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm sürecinde bundan sonra görüşme heyetinin genişleyeceğini belirterek "Yeni heyetimizin Kandil’le de direkt görüşmesini arzu ediyorum. Devletin Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’ndan gerekirse İmralı’ya gidilecek Kandil ile görüşmelerin de faydalı olacağını düşünüyorum" diye konuştuğu saatlerde Saray ilçemizde bir grup PKK üyesinin açtığı ateş sonucu Tokat nüfusuna kayıtlı teğmen Emre As şehit olurken 1 er de yaralandı. Acı haber yürekleri dağladı.
BDP’nin 30 Mart yerel seçimlerinde aday göstermediği Tokat’ta 10 Ağustos tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde barışa, kardeşliğe, sevgiye vurgu yapan, herkesi kucaklayan bir dil kullanan HDP Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş’a Tokat seçmeni % 1,21 oranında oy verdi. Tokat kardeşliğe bir el uzattı. Ama bu ele ölümle karşılık verildi. Olmadı. Seçimden 12 gün, silahların susmasından 19 ay sonra sonra bu topraklardan Tokat Zile’ye gencecik bir teğmenin cansız bedeni gönderildi. Çözüm sürecine uymadı. İyi olmadı. Adama “ Hani silahlar susmuştu? Çözüm süreci bu mu?, Yoksa çözüm süreci çözülüyor mu? “diye sormazlar mı?
***
Diyarbakır Lice ilçesinin Yolaçtı köyündeki bir tepede bulunan PKK mezarlığı girişinde yer alan Mahsum Korkmaz heykelinin varlığı haber yapılınca kıyamet koptu! Sanırım heykel devletten gizli yapılmadı. Gizli yapıldıysa devlet neredeydi? Nasıl haberi olmadı? Devlet görüyordu görmemezlikten mi geldi? Açıklamalar tatmin edici olmamakla beraber inandırıcı da değil. Kamuoyunda heykele tepkiler büyüyünce heykel kaldırıldı. Heykel kaldırılırken de 1 asker bir vatandaş hayatını kaybetti. Elde kalan ölüm ve gerilim. Bu ülkenin çocuklarına yazık oluyor. Emperyalist güçler kına yakarak planlarına bakıyor. Türk, Kürt analar ise ağlamaya devam ediyor.
***
Van’da siyasilerin ağızlarında eveleyip geveleyip net olarak dillendiremediği haraç mevzusu kamuoyunun gündeminde. Esnaftan örgüte bağış adı altında para toplandığı iddia ediliyor. Çözüm süreci kapsamında Kandil’le görüşülmesini arzu ettiğini ifade eden Beşir Atalay Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi geldiği Van’da “"Şu anda görmüyor değiliz. Çözüm süreci suiistimal ediliyor. Geliyorlar, vatandaşımızı tehdit ediyorlar, para istiyorlar. Onları bir yerlere davet ediyorlar. Burada da, Ankara'da da istihbaratımız var. Şunu söylemek istiyorum; biz çözüm süreci sebebiyle, bu yanlışlara müdahale edilmesin diye hiçbir talimat vermedik. Bunun çözüm süreci ile alakası yoktur. Bunlar haddini aşan ve vatandaşın huzurunu bozan gelişmelerdir. Biz güvenlik güçlerimize de, yanlış varsa müdahale edin diyoruz. Burada da bir kez daha söylüyorum. İlgili arkadaşlarımız duyuyor. Korkulduğunda sorunun çözülemez. Tehditle bir yere varılmaz. Artık vatandaşlarımızın da korkmamasını istiyoruz." demişti.
O zaman siz ne yapıyorsunuz?
Mesela Kandil müzakereleri başladığında halkın rahatsız olduğu konuları da gündeme getirecek misiniz?
Unutmayın fısıltı gazetesi de bu süreçte boş durmuyor, Van’dan şu gidiyor, bu gidiyor diye aslı astarı olmayan kasıtlı haberler yayıyor. Burası hepimizin memleketidir. Buradan hiç kimse hiçbir nedenle gitmez, gitmemelidir. Eğer korkarak gitmek çözüm sağlansaydı yaşamının tamamını silahların gölgesinde geçiren Filistin’de, Irak’ta tek bir insanın doğdukları topraklarda kalmaması gerekirdi. Lüks hayat arıyorsanız yok, öyle bir şey.
Dikkatli olmak lazım.
Dağdan eve dönüşler konuşulurken kardeşliğe, barışa, huzura giden yolun mayınlar döşeli olduğu son dönemlerde yaşananlarla birlikte daha iyi farkına varıldı. Bu vakitten sonra kardeşlik, barış isteyen herkesin sağduyulu olması gerekiyor. Çünkü fitne fesat dolu güçler etrafımızda kol geziyor, fırsat kolluyor.
