İkram Kali

Çatışmazlık hali maalesef sona ermiştir

İkram Kali

Türkiye çok önemli gelişmelere sahne oluyor. Rusya, Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerinden gelen petrol ve doğalgazın Avrupa'ya iletiminde stratejik önemi giderek artan, İran ambargosunun kalkmasıyla cazibe merkezine dönen Ortadoğu’nun tek demokratik ülkesi Türkiye yeni bir dönemden geçiyor. Yanlış dış politika yeniden şekilleniyor. Bu dönemde Türkiye geçen hafta içinde IŞİD ve PKK kamplarına kapsamlı operasyonlar başlattı. Başbakan Ahmet Davutoğlu operasyonların silahlar susuncaya kadar süreceğini açıkladı.

ABD ve Batı ülkeleri ortak paydaları çerçevesinde Ortadoğu’da yeni stratejiler gerçekleştiriyorlar. Askeri alanda uzun zamandır ABD ile mesafeli ilişkiler yaşayan Türkiye, müttefiki ABD ile üslerin açılmasıyla birlikte yakın temasa geçti. Türkiye’nin IŞİD ve PKK’ya yönelik eş zamanlı operasyonlarını değerlendiren Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Alistair Baskey, " NATO müttefikimiz Türkiye'nin kendini savunma hakkına tamamen saygı duyuyoruz " ifadesini kullandı. ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Brett McGurk da, " IŞİD'e karşı tüm partnerlerimiz ve Türkiye ile işbirliğimizi artırmayı dört gözle bekliyoruz" ifadelerine yer verdi.

Türkiye’nin IŞİD terör örgütüne karşı düzenlediği operasyonlarla ilgili İran’ın resmi haber ajansı İRNA’nın sorusunu yanıtlayan Bakanlık Sözcüsü Merziye Afham da, Suriye’yi kollayarak "Terörizme karşı etkin bir mücadele için devletlerin çok boyutlu işbirliği yapması gerekiyor ancak bu aynı zamanda ülkelerin milli egemenliğine saygı gösterilerek uluslararası hukukun temel ilkelerine uygun olarak yapılmalı" diye konuştu. Türkiye ile ortak payda da buluşan ABD, İran, İtalya, Almanya ve diğer ülkeler operasyonları diplomatik bir dille desteklediklerini açıkladılar. Suriye operasyonlar karşısında sessiz kaldı.

Türkiye’ye gelince.
Vatandaşın 7 Haziran seçimlerinde sandıkta verdiği siyasi mesaj alt üst oldu. HDP seçimden destek ve büyük sorumluluk alarak çıktı. 80 milletvekiliyle ciddi siyasi muhatap haline gelen HDP’nin başarısı ortadayken seçim sonrası PKK anlaşılmaz bir şekilde şiddet dili kullanarak araç yakma yol kesme eylemleri başlattı. Kamu görevlilerini kaçıran PKK asker, polis şehit etmeye yöneldi. Eski görüntülere yeniden dönüldü. Bu durum seçimden yüzde 13 gibi önemli bir oy alan HDP’yi siyasi çıkmaza soktu HDP bıyık ile sakal arasında kaldı. Umut beslenen HDP özgürce siyaset üretemeyince siyasi başarısını barışa-çözüme tahvil edemedi. Selahattin Demirtaş’ın sempatik görünümü ve toplumsal desteği kayboldu. PKK’nın açıklamaları HDP’nin Türkiye partisi olma iddiasına gölge düşürdü. HDP’de iyi niyetle siyaset yapmak amacı taşıyan Celal Doğan gibi vekiller ve büyük umutlarla ilk defa HDP’ye oy veren kesimler gelişmeler karşısında şaşkınlık, mahcubiyet yaşadı.

Ölmenin öldürmenin faydası olmadığı 30 yıl içinde görüldü. Silahların, ölümlerin, baskının ve korkunun yaşandığı, kamu düzeninin bozulduğu yerde “ gelin barışı konuşalım” demek abesle iştigal etmektir. İçi boş karşılığı olmayan barış dilekleri mevcut kargaşa ortamında anlamını yitirmiştir. Seçim sonrası çok önemli bir fırsat kaçırılmıştır. Temmuz ayının yakıcı sıcağında 3 yıllık çatışmazlık hali maalesef sona ermiştir. Çözüm Süreci çözülme sürecine girmiştir. Süreç mevcut haliyle fiilen bitmiştir. Ama hala bir umut var.

Devletin varlığı, kamu düzeni toplumda aranır ve sorgulanır hale geldiği dönemde AK Parti’yi, Hükümeti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yerden yere vurmak “ erken seçim için operasyon yapıyor” diyerek yaşananları görmezden gelmek kaçıştır, kolaycılıktır. Zor lakin gerekli olan “ nerede hata yaptık” sorusunu sorabilmektir. İğneyi kendine de batırabilmektir. Siyaseten çözüm üretemeyenlerin, siyasi hamle geliştiremeyenlerin klasik savunma yönetimi düşman ve mazeret yaratmaktır. Lakin bunlar kusurları, günahları temizlemiyor.

Televizyon ekranları ve gazete köşelerinde olaylar ve operasyonları derin analiz yaparak değerlendiren kişilerin işe yaramayan yaklaşımları günlük yaşamında sorun yaşayarak barış ve çözüm bekleyen gelecek için güzel hayaller kuran vatandaşları pek ilgilendirmiyor. Olanlar endişe verici, can sıkıcıdır. Her şeye rağmen Türkiye’de bütün insanlar barış, huzur, kardeşlik istiyor. Demokrasi içinde sağlanacak barıştan, kardeşlikten başka da çıkar yol yoktur.
Bu saatten sonra olacakları bekleyip göreceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları