İkram Kali

Çağrı yanıt bekliyor

İkram Kali

İl Milli Eğitim Müdürü Kıyasettin Kırekin, Haziran ayında 2017-2018 eğitim öğretim yılına ilişkin gazetemize açıklamalarda bulundu. Van'ın, kalbi sayılan en büyük ilçesi İpekyolu'nda okul yapacak arsa bulamıyoruz dedi.

Destek çağrısında bulundu.

Deprem sonrası hazırlanan yanlış imar planına dikkat çekti.

Depremde büyük okullar yapıldı. Büyük okullar tek başına yetmiyor. Sizin oraya ilkokul veya ortaokul yapmanız lazım ama olmuyor diyen Kırekin,"O planlamaların hatasını yaşıyoruz. Van'ın eğitimiyle ilgili iş sadece eğitimcilerle bitmiyor. STK, basın, kamuoyu, eğitimi etkileyen her türlü isimle işbirliği yapılarak eğitimi geliştirebiliriz. Bu çok önemli bir noktadır. Van'ın eğitimi için işbirliği yapmak zorundayız. Eğitime tüm desteğin sadece devletin vermesi gibi bir algı var. Oysa eğitimi ilgilendiren her kesimin eğitime destek vermesi gerekiyor" dedi ve Vanlı hayırsever iş adamlarına destek çağrısında bulundu.

Açıklamanın üzerinden 20 gün geçti.

Van Valiliği ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekilliğine atanan Murat Zorluoğlu Van'da göreve başlamasının 5. günü ilk olarak eğitim öğretim camiasıyla bir araya geldi. Eğitimle ilgili yetkililerin katıldığı toplantıda ilimizin eğitim öğretim başarısı, eğitim yatırımlarının mevcut durumu ve geleceğe dönük yatırım projeleri detaylarıyla konuşuldu.

Önemli kararların alındığı toplantıda Vali Zorluoğlu idarecilik anlayışında koordinasyonu önemsediğini, eğitim öğretim konusunda ne denli hassas, ısrarcı olduğunu verdiği talimatlarla ve iş planlamasıyla gösterdi. 

Van'ın eğitim öğretim fotoğrafından memnun olmayan Vali Zorluoğlu toplantıya katılanlara dedi ki:

300 binin üzerinde öğrencisi olan bir ilde, eğitim yatırımlarının aksaması kabul edilemez.

Makul gerekçeler dışında; ihale süreci, proje tadilatı gibi sebeplerle yatırımların uzun müddet bekletilmesini kabul etmiyorum.

Bir ay içerisinde aynı toplantı tekrar düzenlenerek, ilerleme ele alınacak.

Önümüze yeni hedefler koymalıyız.

Pek çok kriterde, il olarak Türkiye ortalamasının altındayız.

Kurumlar arasında daha etkin işbirliği ile geleceğimizi şekillendirecek eğitim öğretim konusunda, tüm kurumların bilinçle ve süratle çalışması gerekmektedir.

***

Van'ı her fırsatta çok sevdiklerini adeta haykıran, eğitim öğretimde ilimizin aldığı kötü sonuçlardan, alt sıralardaki yerinden rahatsızlık duyduğunu söyleyen iş adamlarına, hayırsever vatandaşlara çağrıda bulunan Vali Zorluoğlu eğitim kurumlarının yapımı için arsa tahsisi ve okul yapımı konusunda duyarlılık yani destek beklediğini vurguladı.

Çağrı yanıt bekliyor.

Bu çağrıya bir çağrıda biz ekleyelim.

Eren ailesi memleketleri Bitlis'e üniversite kampusu, okul, yurt, sağlık ocağı, spor salonu, kültür merkez kazandırdı. İbrahim Çeçen doğduğu Ağrı'ya üniversite kampusu, okul, sağlık ocağı yaptırdı. İzzet Baysal sevdalı oluğu Bolu'ya nerdeyse kamu yatırımlarından daha fazlasını yaparak eğitim ve sağlık alanında 141 tesis kazandırdı. Hayırsever iş adamı Kadir Has Kayseri'ye stadyum, hastane, cami, sağlık ocağı, okullar, müze, kongre merkezi, kültür sarayı ve daha onlarca tesis armağan etti.

Farklı yıllarda ilimizde okul yaptıran, arsa bağışlayan Vanlı hayırsever iş adamlarımız da oldu. Hepsine teşekkür ediyoruz. Lakin bu hayırsever yiğitlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

Yeni isimler yeni hayırseverler ortaya çıkmalı.

İş adamalarımız daha çok kazansın, daha çok başarılı olsun. Allah birlerini bin etsin, güçlerine güç katsın. Başarıları ilimizin başarısı, zenginlikleri toplumun zenginliğidir.

İlimizde bugün okul yapabilecek ekonomik gücü sahip en az 50 iş adamı, firma, vatandaş sayabilirim. İş adamlarımızın, vatandaşlarımızın güçleri oranında eğitime, sağlığa, kültüre, spora destek sağlamaları gerekir.

Van'da para kazananların Van'a karşı sorumlulukları var.

İş adamlarımızın yaşadıkları kente ve topluma karşı sosyal sorumlulukları olduğunu unutmamaları lazım. Bunun için yasal kolaylık ve desteklerde var.  Yapacakları okullarda, tesislerde  aile büyükleri ve kendi isimlerini onurla yaşatabilirler. 

Gücünüz varsa memleketinize hayırlı eserler kazandırın. Bu güzel kentin eğitim kalkınmasına bir tuğlada siz bırakın. Ölümünüzden sonra hayırla, saygıyla, minnetle hatırlanın. Eğitime kazandırılacak eserden daha hayırlı bir yatırım olamaz.

Büyük ozan  Yunus Emre'nin dediği gibi "Ne verirsen elinle; o gider (gelir) seninle"

 

 

Hep acı duydum

1915 Rus işgal ve Ermeni isyanı sırasında Van'ın, Vanlıların yaşadığı acıları yıkımları bilen biliyor, bilmeyen öğreniyor. O günleri yansıtan yeni belgeler, yeni hikayeler gün yüzüne çıkıyor.

Hüzünlü hikayelerinden birini Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim görevlisi hemşehrimiz Prof. Dr. Yakup Akgül aktardı:

"Yaklaşık üç yıl önce İstanbul Üniversitesine doçentlik jüri üyesi olarak gitmiştim. Jüri üyesi olarak katılan İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof Dr Abdülkadir Uysal ile sınav öncesi kısa bir hasbıhalimiz oldu. Daha önce Urfalı olarak bildiğim hocanın aslında Vanlı olduğunu öğrendim. Sitem ettim ve neden Vanlı olduğunu söylemediğini, merak ederek ısrarla sordum. Ve cevabını ancak öyle alabildim. Dostumuz seferberlikte bütün ailesini kaybettiğini, babası ve bir amcasının Van'dan Urfa'ya muhacir olarak gittiğini bir daha dönmediklerini anlattı. Van deyince hep acı duyduğunu ve bu nedenle gerçeği söylemekten sakındığını anlattı."

1915'de canlarını kurtarmak üzere yollara düşerek muhacir olan Vanlılar şimdi gurbet ellerde. Kimi Şanlıurfalı, kimi Diyarbakırlı, kimi de  Kahramanmaraşlı veya bulundukları şehirli biliniyor.

Kuru bir yaprak gibi uzaklara savrulan Vanlıların öz memleketleri Van, acı dolu hikayeleri aynı yaşadıkları şehirleri farklı.

Bun hüznün gerçek adı toplumsal travmadır.

 

 

Memleketinizin değerini bilin

Aslen Batmanlı olan valilikte uzun yıllar birlikte görev yaptığımız, emekli olduktan sonra memleketine yerleşen arkadaşımızla karşılaştık.

Selamlaşma, hal hatır sorduk.

-Van'a mı yerleştin dedim.

Anlattı; "Batman şu sıralar aşırı sıcak. Her yer resmen yanıyor, kavruluyor. Çoluk çocuğu alarak memleketimiz sayılan Van'a geldik. Merkezde dayalı döşeli 2+1 ev kiraladım. Ailece Van tatilimizin 2 aylık konaklama bedeli en fazla 2 bin lira. Burada doğal klima var. Geziyoruz göle giriyoruz, dinleniyoruz ve hoşça vakit geçiriyoruz. En güzeli geceleri huzurla uyuyoruz. Sıcaklar normale döndükten sonra gideceğiz."

Dostumuz kendileri gibi Batman, Siirt, Diyarbakır, Şırnak gibi illerde sıcaktan kaçan çok sayıda ailenin Van'a akın ettiğini, kiminin ev kimilerinin de yazılık kiraladığını söyledi. Sefaları olsun.

Bende diyorum ki; Sevgili Vanlılar, Van'da yaşamanın değerini bilin.

 

 

Suriyeli mağdurları anlamak

Sakarya'nın Kaynarca ilçesinde ülkemize sığınan Suriyeli mültecilerden 9 aylık hamile Emani El-Rahmun (20) ile 11 aylık oğlu Halaf El-Rahmun'in hunharca öldürülmesi yüreğimizi yaktı. Hiçbir insanlığa, vicdana sığmayan utanç verici vahşi bir cinayet ülkemizde yaşandı.

Üzüldük, kahrolduk, insanlığımızdan utandık.

Van'dan 1915'de göç etmek zorunda kalmış bir ailenin nesli, işgal edilerek yakılmış yıkılmış bir kentin insanı olarak rahmetli dedemin, annemin, babamın anlattıkları muhacirlik hikayelerini hatırladığımda Suriyeli mültecileri çok daha iyi anlıyorum.

O nedenle Türkiye'nin mazlumlara kucak açmasını saygı duyulacak, alkışlanacak  insani  yaklaşım olarak görüyorum.

Suriyeli savaş mağdurlarını anlamak yerine algı yaratır, genelleme yaparsanız, kin ve nefretin önünü alamazsınız.

Üstüne ırkçılık, ötekileştirme hastalığına tutulursanız sonunda olacağı budur.

Yazarın Diğer Yazıları