İkram Kali

Bomba atılmasından daha tehlikeli!

İkram Kali

7 Haziran'da HDP'ye ilk defa oy vermeyi düşünen insanlar HDP'yİ çözmekte anlamakta zorlanıyor. Çözebilseler birde yanlış üstüne yanlışlar olmasa HDP 7 Haziran'da elini kolunu sallayarak yüzde 15'e rahat ulaşır. Ama HDP içinden bir el veya bir güç buna sanki engel oluyor.
Bu köşede HDP Adana ve Mersin seçim bürolarına yapılan provokasyon amaçlı bombalı saldırıların alçakça olduğunu belirterek kınadık. Aynı zamanda bütün partilere, adaylara yönelik çirkin saldırıların, engellemelerin kimden gelirse gelsin kışkırtma, çatışma çıkarma amaçlı olduğunu olduğunu söyledik. "Aman ha" dedik.
Maalesef kamuoyundan gelen uyarılar ciddiye alınmıyor
Erciş'te bombalı saldırılardan daha tehlikeli, daha endişe verici bir olay yaşandı. 7 Haziran milletvekili seçim çalışmaları kapsamında Erciş'te bir sokağa açık tehdit içeren ifadelerin yer aldığı pankart asıldı. Reklamcıda özenle hazırlandığı belli olan pankartın üzerinde "HDP dışında başka partinin girmesi tehlikeli ve yasaktır. Yeşilova (Soli) Mahallesi sakinleri" ifadelerinin yanı sıra kanlı bir el tasvirinin üzerinde siyah renkle "Dur" yazısı ile sağ alt köşede HDP'nin "Biz'ler Meclise" seçim logosu yer aldı.
Erciş HDP Eş Başkanı pankarta gelen tepkiler üzerine "pankarttan bilgimiz yok" dedi. Türkiye'de Saadet Partisi'nden sonra mahallelere, evlere, iş yerlerine varıncaya kadar en iyi örgütlenebilen HDP'nin bu pankarttan haberinin olmaması düşündürücüdür.
Siz ne derseniz deyin.
Asılan pankart halkların demokratik anlayışına hiç yakışmadı.
Söylemlerle eylemler uyuşmadı.
Pankart HDP'nin Türkiye partisi olma çabalarına, açılımına uymuyor. HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın şiddet çağrıştıran tehdit kokan bu tür yanlışlara müdahale etmesi gerekiyor. Zira bu eylemler başkanların sempati yaratan söylemleriyle çelişki yaratıyor. En önemlisi HDP'nin seçim barajını aşma çabalarına ciddi zarar veriyor.
HDP kendi içinde şu soruları cevaplandırması gerekir:
BİR: Arkadaş Van'da kan akan musluk afişlerinden sonra şimdi de Erciş'te açık tehdit içeren pankart hangi amaca hizmet edilerek asılmıştır?
İKİ: Başka partilerin bu mahalleye girmesi tehlikeli ve yasaktır ne demektir? Tehlike nedir? Yasağı kim bırakıyor? Biz her yerde barıştan, kardeşlikten söz ederken içimizden birileri Abdullah Öcalan ve Selahattin Demirtaş'ı adeta tekzip edercesine aksine işler neden yapıyor? Ne oluyoruz?
ÜÇ: Bütün halkların partisi, temsilcisi olma siyasi iddiamıza ne oldu? Nedir bu tahammülsüzlük. Nedir bu radikal, hırçın ötekileştiren söylem ve tavırlar?
DÖRT: Arkadaşlar, burada bir yanlış var. Afiş ve pankart HDP'ye atılan bombalardan, yapılan saldırılardan daha fazla zarar verdiğinin farkında mısınız? Bir yandan yapıyoruz diğer yandan yıkıyoruz.
BEŞ: Onurlu barış, kardeşlik, demokrasi, ifade özgürlüğü, kucaklaşma gibi kulağa hoş gelen söylemlerimize böyle yapılırsa şimdi kim nasıl inanır?
ALTI: Seçime günler kalmışken yapılan bu yanlışları doğru okumalıyız, yanlışlara müdahale ederek gelen tepkileri, eleştirileri de sağlıklı değerlendirmeliyiz.
Hangi kazanım adına olursa olsun insanları tehdit etmek, tedirgin etmek, toplumda endişe yaratmak üzüntü vericidir. Toplum korkarak yaşamaktan yoruldu ve bıktı. İnsanları siyasetten ve sandıktan uzaklaştıran temel nedenlerin başında huzur, güven ve samimiyetin yer aldığını unutmayalım.

Sivil mobese iş başında

Yeri geldiğinde her biri Sivil Mobese işlevi gören kameralı cep telefonları sadece oyun oymaya, mesajlaşmaya konuşmaya yaramıyor, aynı zamanda gizli- açık köşelerde yaşananları kamu adına tespit ediyor. Sivil mobeseler sayesinde dünyanın ve ülkemizin birçok yerinde yaşanan şiddet, hırsızlık gibi çirkinliklerin failleri suçüstü görüntülenerek adaletin önüne çıkarılıyor.
Sivil mobese yani cep telefonu kamerası ile bir öğrenci Ankara'da başarılı denetçilik görevini yerine getirdi. Ankara Mamak Ali Şir Nevai Ortaokulunda, okul müdürü S.Y, derste tahtaya kaldırdığı bir öğrencisini önce azarlıyor, sonrada kafasıyla tahtayı sildiriyor. Sınıftaki uyanık bir öğrenci yaşananları dakika dakika cep telefonu kamerasıyla çekiyor. Görüntüler basına yansıyınca okul müdürü, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın talimatıyla açığa alınıyor. Teknolojiyi yerinde doğru kullanmak meselesi işte budur.

 

İşgale devam

Tuşba Abdurahman Gazi mahallesinde belediye tarafından içerisine fidan dikilen ve kaldırım çalışması yapılan parkın bitişiğinde evi bulunan vatandaş 70 bin lira harcayarak parkın çevresine iki metre yüksekliğinde duvar örerek parkı kendi mülkiyeti gibi kullanmaya başlıyor. Mahalleli de şikayetçi oluyor. Belediye iş makinelerini duvarı yıkarak işgale son veriyor.
Bu bilinen işgaldir. Birde bilmediklerimiz var. Mesela Edremit'te Van Gölü'nün kamuya ait kıyı sahilinde son 3-4 ay içinde herkesin gözü önünde işgal furyası yaşanıyor. Sahile tel çekiliyor, ağaç dikliyor, barka bırakılıyor, beton dökülüyor. Sahilde insanların gideceği yerler işgal ediliyor.
İşgaller, talanlar Van'ın içinde bulunduğu durumu net olarak anlatıyor. İleride en önemli kamu binalarına parklara, bahçelere, evlere birleri "benimdir" diyerek sahip çıkarak işgal ederse sakın şaşırmayın.


Yazarın Diğer Yazıları