İkram Kali

Biz kazanacağız

İkram Kali

15 Temmuz gecesi ABD ve bazı Batılı devletlerin FETÖ eliyle ülkemize, demokratik parlamenter sisteme, halkımızın iradesine yönelik bize ait olan uçakla, topla, tankla, helikopter ve savaş gemileriyle başlattıkları ancak püskürtülen işgal girişimi devam ediyor.

Hainin puştluğu sürüyor.

Gömleğimizin düğmesini uzaydan tespit edebilen, savaş unsurlarımızın hareketini ABD, NATO merkezlerinde anında izleyebilen sözde dost ve müttefiklerimiz 15 Temmuz gecesi kör, sağır, dilsiz oldular.  Ülkemize yaşanan kanlı görüntüleri görmezden geldiler. Darbe altı işgal ve savaş girişimleri başarısız olunca üzüntü duydular.

Darbe teşebbüsü/ işgal girişimi elinde patlayarak suç üstü yakalanan ABD, işbirlikçisi FETÖ başını Türkiye’ye iade etmemek için kırk dereden su getiriyor. Peki, FETÖ başı ne yapıyor? ABD'de başkanlık seçiminde Clinton'un seçim kampanyasına 1 milyon dolar bağışlıyor.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanı FETÖ ile işbirliği içinde olduklarını utanmadan belirterek,  kendileri için çalışan darbeci askerlerin hapiste olduğunu itiraf ediyor. Pensilvanya Milletvekili Brendan’da tutuklanan darbeci askerlerin hayatlarından endişe ettiğini söylüyor.

ABD ve Batı basını ve bazı kuruluşlar hızlarını alamayarak şimdi de ülkemize karşı iftira ve gerçek dışı iddialarla kara propaganda savaşı yürütüyorlar.

Bağımsızlığımıza, birliğimize karşı yerli işbirlikçileri eliyle topyekûn savaş açanlar, ülkemizin genleriyle oynamaya kalkanlar şunu iyi bilmeleri gerekir:  Ne yaparsanız yapın. Kimleri kullanırsanız kullanın, Türkiye’yi yenemezsiniz. Buna gücücünüz yetmez. Bu sıkıntılar bitecek sonunda biz kazanacağız.

Şimdi…  

Devletimize ve bütün yurttaşlarımıza  bazı sorumluluklar düşüyor.

Dökülenler toplanmalı, işe yaramazlar, kırılanlar çöpe atılmalı. Her şeyin en iyisi yerine konulmalıdır. “Yiğit düştüğü yerden kalkar” diyerek motivasyon fırtınası yaratılarak normalleşme süreci hızlandırılmalıdır.  

Bütün ayrılıkları, farklı değerlendirmeleri, eleştirileri bir kenara bırakarak  ülkemiz ve geleceğimiz için güç birliği yapmalıyız. Emperyalistlerin kirli ve  tehlikeli oyunlarına  gelerek siyasi çekişme ve yıpratıcı eleştirilerin içine girmek  birliğimizi bozar. Buda içerde ve dışarıdaki hain ve alçaklara yarar.

FETÖ yapılanmasının özellikle Türk Silahlı Kuvvetler ve Yargı içine sızması eğitim öğretime el atmalarının ardından fakir başarılı, zengin yetersiz öğrencileri ele geçirmeleriyle başlamıştır. Oluşturdukları sistem sayesinde bugün devleti ele geçirmeye kalkışmışlardır.

Yapılan yanlışlar düzeltilmelidir.

Bu milletin bağrından çıkan TSK’nın itibarı en kısa sürede en güçlü şekilde yeniden tesis edilmelidir. 30 Ağustos Zafer Bayramı askere moral ve güven sağlama anlamında değerlendirilmelidir.

Türkiye Cumhuriyeti’ne  ve değerlerine düşman nesilleler yetiştiren cemaatler eğimden el çektirilmelidir. Eğitim öğretim devlet eliyle verilmelidir. 

Son 30 yılın eğitim öğretim atamaları, mezuniyet puanları ile akademik, tıp sınavlarının tamamı gözden geçirilmelidir.  Kamu Personel Sınav sonuçları incelenmelidir. Başta Yargı TSK,  Bakanlıklar, TBMM, Büyükelçilikler, YÖK ve Üniversitelerde ve tüm kurumlarda sınavlı veya istisnai atanmalar mercek altına alınmalıdır. Yabancı ülkelerde kurulan FETÖ üniversitelerinin denkliği kaldırılmalıdır.

FETÖ unsurları devletten ayıklanırken mazlum, suçsuz günahsız insanlar mağdur edilmemelidir.

İnsanların dini inancına, yaşam tarzına müdahale olarak algılanacak girişimlerden kaçınılmalıdır.

Ötekileştirme yanlışına düşülmemelidir.

FETÖ nedeniyle hakları ellerinden alınan, gelecekleri karartılan kamu görevlilerinin hakları iade edilmelidir.

OHAL çerçevesinde el konulan FETÖ bağlantılı kuruluşlardan alacakları olan esnafların, şirketlerin alacakları ödenmelidir.

Atanmalarda salt sınav sistemi çözüm değildir. Liyakat, performans, geniş görüşlülük ve yaşam karnesi dikkate alınmalıdır.

İdari Maslahatçı idareciler, yöneticiler bütün kurum ve kurumlardan tasfiye edilmelidir. Yerlerine cesur, sorumluluk alan inisiyatif kullanan yetkin kişiler atanmalıdır.

 

Otuz yıllık özlemim

Van Valiliği’nde uzun yıllar komşu odalarda birlikte çalıştığımız halen Samsun Valiliği İl Planlama ve Koordinasyon Müdürü olan değerli arkadaşım Nevzat İşler, kamuda disiplin ve hizmet kalitesini bozan adaletsiz atanmalara, yükselmelere dikkat çekerek; “Kamusal görevlere atanma ve yükselmelerde ehliyet, liyakat ve kariyer ilkeleri geçerli olsun. Otuz yıllık özlemim budur. Ve ben artık umutluyum” diyor.

 Nevzat bey haklı. Umutlanmaktan başka çare yoktur.

                                            

Asimetrik Refleks Gösterecekler

Halen ABD’nin  Kuzey Karolina eyaletinin başkenti Raleigh’ta yaşayan, 15 Temmuz darbe girişiminden büyük üzüntü duyan Van’ın saygın eşraflarından Nevzat Soydan ağabey, kaleme alarak sosyal medyada paylaştığı “Asimetrik Refleks Gösterecekler”yazısında önemli uyarılarda bulunuyor. Nevzat Soydan ağabey bakın neler söylüyor:

Maalesef darbenin devamı her an başlayabilir. CIA'nın MI6'nın en iyi en tehlikeli ajanları Türkiye’ye geldi. Alevi kardeşlerimizi ve Kürt kardeşlerimizi kışkırtmak için mahalleleri her an basılabilir. Başı açık, özellikle dekolteli kadınlara, kızlara saldıracaklar.
Kendilerine dinci süsü verecekler.

Darbeye de Erdoğan'a da karşıyım diyenlere dikkat edin. Bunlar en tehlikeli, ülkemizde saklanan hücrelerin halkı kışkırtmak için kullanacakları argüman olacak. Darbe Erdoğan tiyatrosu, kurgusudur diyenler bunun altyapısına başladı bile. Atatürk'e saldırılar olacak. Küfredecekler. Heykelleri parçalanacak.

Ayrımsız ibadet yerleri zarar görecek. Cami, cemevi, kilise, sinagog fark etmeyecek.
Önce PKK'yı saldırtacaklar. Sonra da Kürtler hedef alınacak. 10 milyon vatandaşımız da ölse umurlarında bile değil. Her şey Türkiye'yi ele geçirmek için.


100 bin kişi görevden alındı.

CIA çıldırmış durumda. Bunu asla kabul etmez. Darbeye istisnasız hepimiz karşı çıktık. Ama sokakta, ama konuşmalarımızda, ama sosyal medyada, ama yazılarımızda. İstisnasız hepimiz. Atatürkçüsü, Erdoğancısı, Sünnisi, Alevisi, Laiki, Dindarı, Sağcısı, Solcucu. Herkes ama herkes karşı çıktı. Buna saldıracaklar. Çok uzun bir aradan sonra gerçekleşen bu birliğimize saldıracaklar.
Yapmamız gereken.        

Bugünlerde, kimse kimsenin yaşam biçimi hakkında en ufak bir yorum dahi yapmasın.
Yapan hangi görüşte ve inançta olursa olsun vatan hainidir.
Atatürk’ü ilahlaştıran, muhafazakarlar hakkında konuşanlar, provokatörün en şerefsizidir. Sünni Alevi kardeşliğine zarar getirtmeyin. Bu konuda yorum yapanı bile dışlayın.
Türk Kürt kardeşliğine dokundurtmayın. Kız alıp vermişiz, akraba olmuşuz. Bunu unutmayın.
Türk Kürdü, Kürt Türkü korusun. Evini, işyerini, karısına kızına, kardeşine bacısına, birbirimize sahip çıkalım.
Bugünlerde birlik olamazsak ülkeyi ele geçirenler için Sünni olmuşsunuz, Alevi olmuşsunuz, Ak Partili imişsiniz, CHP’li imişsiniz, MHP’liymişsiniz, HDP’liymişsiniz, Atatürkçü laikmişsiniz, Koyu dindar muhafazakarmışsınız,Solcuymuşsunuz,
Sağcıymışsınız, Kapitalistmişsiniz, Liberalmişsiniz, Komünist veya sosyalistmişsiniz, hiç ama hiç fark etmeyecek.Onlar için bu vatanın evladı olmanız yeterli.
Bu vatanın evladı iseniz ne olursanız olun ya ölecek ya da sürüngenler gibi esir yaşayacak.
En kısa zamanda birlik olmalıyız. En kısa zamanda beraber olmalıyız. En kısa zamanda barışmalıyız, barışmalıyız, barışmalıyız
Ve maalesef uzun bir süre uyumamalıyız. Uyuma Türkiye uyursan ölürsün. Hem uyanık kal.Hem uyanık ol...

ABD’den yazan Nevzat Soydan Ağabeyimizin dikkat çektiği konuları lütfen bir kez daha okuyun ve yakınlarınızla paylaşın.  

 

Kahrolsun…

ABD’nin FETÖ işbirliği ile Türkiye’ye karşı kanlı savaş açtığını, ülkemizi işgale kalkıştığını artık hepimiz iyi biliyoruz. Bunda hemfikirsek o zaman meydanlarda; “Kahrolsun emperyalizm, kahrolsun ABD ve yerli işbirlikçileri. Yaşasın bağımsız, demokratik Türkiye”  haykırma zamanı değil mi?

 

Yazarın Diğer Yazıları