İkram Kali

Bir Vanlı Ailenin Hüzünlü Muhacirlik Öyküsü 'Zavallı Bir Kuşun Feryadı'

İkram Kali

Birinci Dünya Savaşı’nda Van gibi yakılıp yıkılarak harabeye dönüp yok olan başka bir şehir, Vanlılar gibi derin acılar çekmiş, çileler yaşamış başka bir şehir ahalisi yoktur.

Osmanlı Devleti farklı cephelerde emperyalist güçlerle savaşta olduğu en zayıf bir döneminde devlet kurma hayaliyle isyan ederek bin yıllık birlikte yaşamanın sonunu getiren Ermeniler desteğinde Rus ordusu tarafından 20 Mayıs 1915’te Van işgal edildi. İşgal ve isyan sırasında 30 bini aşkın Vanlı Müslüman Ermeni çeteleri tarafından katledilerek hayatını kaybetti.

1915’te Van’daki bütün askeri birlikler ve eli silah tutan Vanlı erkeklerin çoğunluğu Doğu cephesinde silâhaltına alınarak vatan için savaşıyordu. Şehirde yok denecek kadar az muharip birlik ve yine az sayıda jandarma bulunuyordu. İşgal ve isyan sırasında geride kalan genelde kadın, yaşlı, çocuklardan oluşan on binlerce Vanlı Vali Cevdet Bey’in göç emri üzerine canlarını kurtarmak düşüncesiyle yurtlarını, evlerini terk ederek Tatvan ve Bitlis üzerinden Diyarbakır, Urfa, Maraş,  Antep, Halep, Kerkük, Adana, Konya başta olmak üzere Ankara, İstanbul ve diğer şehirlere göç etmek zorunda kaldı.

1915’te yaşanan büyük acıları, muhacirlik trajedilerini dedelerimizden, ninelerimizden, anne-baba, komşu ve şehrimizin yaşlılarından dinleme imkânı bulduk. Hikmet Ilgaz’ın Şark Yıldızı romanı, Celal Şener’in anı kitapçığı, Zeve kitapçığı, Prof. Dr. Tuncay Öğün’ün Vilayeti Şarkiye Mültecileri kitabı, Doç. Dr. Hüseyin Çelik’in Görenlerin Gözüyle Van kitabı, Osmanlı arşivlerinde bulunan Vanlı tanıkların ifadeleri, Amerikalı tarihçi Prof. Dr. Justin Mc Carthy’nin 1915 Van’da Ermeni İsyanı kitabı ve konularıyla ilgili diğer eserlerde de okuduk.

Ancak Vanlı muhacirlerin yaşadıklarını tüm boyutlarıyla anlatan eser sayısı bugün yok denilecek kadar azdır. Vanlı muhacirlerin trajik öykülerini, Van’dan göç ettikten sonra yerleştikleri yerlerdeki yaşamlarını, sonrasını bugün maalesef bilmiyoruz. Muhacir olan Vanlılar üzerine ciddi araştırmalar yapılmasına, toplumsal hafızasındaki bu ihtiyacı karşılayacak yeni eserler yazılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.

Bu topraklarda doğup büyüyen her Vanlı ailenin geçmişinde 1915’te yaşanan acılar, hüzün dolu öyküler var. Kime 1915’i sorsan acıdan, kayıptan, muhacirlikten söz eder. Muhacir olan ailelerin kimi kaybolmuş, kimi yolda ölmüş, kimi geri dönmemiş, kimilerinin de aile ve Van ile bağları kopmuştur.

Bir Türk ailesinin Van’dan 1915’te muhacirlikle başlayan hazin öyküsünü anlatan Zavallı Bir Kuşun Feryadı adlı yeni bir kitap çıktı. Kitabı bir solukta boğazım düğümlenerek hüzünle okudum.

Kitap anılardan oluşuyor. Abdulkadir Ungan 1915-1929 yılları arasında Van İsyanı ile başlayan ailesiyle birlikte yaşadığı anıları kendi el yazsıyla kaleme almış. Belge niteliğinde olan anı defteri torunu Lütfü Varoğlu’nun yakın dostları olan Dr. Koray tarafından düzenlenerek kitap olarak basılmış.

280 sayfadan oluşan, 144 sayfası günümüz Türkçesine çevrilen, fotoğrafların yer aldığı kripto yayınevinde çıkan kitapta Abdulkadir Ungan Vanlıların 1915’te ne büyük acılar çektiğini, nasıl savrulduklarını anılarında anlatıyor.   

Kitapta geçen ailenin öyküsü özetle şöyle…

1915’te Van’da Maliye’de memurluk yapan Abdulkadir Ungan’ın babasının yanında çalışan bir Ermeni asıllı çalışanı bir gün yanına gelerek, “Ben sizin çok ekmeğinizi yedim, yakında Ermeni çeteleri saldıracaklar. Kaçıp kurtulmanızı öneririm” diyor.   Bunun üzerine Abdulkadir Ungan’ın babası, annesi, eşini, çocuklarını ve kardeşlerini yanına alarak değerli eşyalarıyla birlikte bir kağnıya yükleyerek Van’ı terk ediyor. Yolda ilerlerken gerideki Van şehrinden yükselen yangınları ve dumanı gören Abdulkadir Ungan’ın büyükannesi” İşte şimdi muhacir olduk” sözleriyle kendileri için dönüşü olmayan zor bir sürecin başladığını belirtiyor.

Diyarbakır, Ankara üzerinden İstanbul’a uzanan zorlu yoluculuğa başlayan aile İstanbul Eyüp’te bir eve yerleşiyor. Zaman içinde yetim ve öksüz kalan çocuk yaştaki Abdulkadir Ungan çalışmaya başlıyor. Son Meclisi Mebusa‘da ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk 7 döneminde Van milletvekilliği yapan amcası Hakkı Ungan aileye yardımcı oluyor. Abdulkadir Ungan yılmayan azmi sonucunda öğretmen olurken ağabeyi Abdullah da Kimya Bölümü’nde okuyarak eczacı oluyor. Ungan Cumhuriyet’in ilk yıllarında Isparta Uluborlu da öğretmenliğe başlıyor. İdealist çağdaş bir öğretmen olan Ungan, bir yandan okulda öğrencilerine dersler verirken diğer bir yandan da yaşlılara gece okuma-yazma öğretiyor. Esnaflardan para toplayarak öğrencilerine destek olan Ungan, okulda piyesler ve müzik eğitimleri düzenleyerek, çocukları sanata yönlendiriyor.

1931 yılında eşi Hatice hanımla evlenen Abdulkadir Ungan’ın çileli yaşam serüveni hastalanması sonucu 1943 yılında gençliğinin baharında, daha 37 yaşında tedavi gördüğü İstanbul Büyükada sanatoryumunda son buluyor. 

Ungan’dan geriye ailesinin fertleri, kendi adını taşıyan torunu Başkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulkadir Varoğlu ile Van’ın hafızasına çok önemli katılar sağlayacak olan değerli anıları kalıyor.

Kitap insanın içini acıtan hazin dolu şu ifadelerle başlıyor:  “Ah şu mazi… Acı,  yeis, elem fışkıra mazi… Kalbimde kapanmayan yaralar açan, tükenmeyen zehirler döken mazi… Seni şimdi hasta kalbimle, mecalsiz hayalimden doğan sönük sözlerle şu sahifelere dökeceğim... Fakat ne yazık ki bu beyaz sahifeler üstünde bir sadet şulesi parlamayacak;  matemden, elemden, figandan başka bir şey duyulamayacak…” 

Ruhuyla, vücuduyla taş ve topraklarına bağlı bulunduğunu belirttiği mukaddes memleketi Van’da gördüğü üzücü tabloyu Abdulkadir Ungan şöyle anlatıyor: “Ne müthiş manzara, ne feci şey!... Hatıramda hala yaşayan “Kale Mahallesi”  kızıl alevlerin ortasında, kayboluyordu. Semayı kaplayan siyah bir duman sütunu, güzel Van’a matem gölgeleri serpiyordu…”

Van hafızası, kitaplığı filmlere konu olacak, roman yazılacak içerikte önemli bir eser daha kazanmıştır.

Yakılan yıkılan Van’ın 1915 gerçeklerini, muhacirliği ilk ağızdan okumak isteyenlerin, ilham almak isteyen genç öğretenlerin, Van’ın yakın tarihine ilgisi olanların, öğrencilerin “Zavallı Bir Kuşun Feryadı” kitabını mutlaka okumalarını öneririm.

Hatırlarını yazarak bir döneme ışık tutan hemşehrimiz Abdukadir Ungan’ı rahmetle, saygıyla anıyorum. Ungan’ın değerli anılarını kitap olarak bizlere kazandıran ailesine ve emeği geçenlere de teşekkür ediyorum.

Yorumlar 1
Torun Yavuz 17 Şubat 2022 22:23

Kısa ancak anlamlı ve akıcı yorumunuz için tebrik ederim. Kaleminize kuvvet dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları