İkram Kali

Beyler Van’ın huzura ihtiyacı var

İkram Kali

 

Siz.

Van’ı yönetmeye,

Van’ı huzurlu, yaşanılabilir kent yapmaya,

Van’ın eksikliklerini gidermeye,

Van’ı kardeşçe, bütün farklılıklarıyla kucaklamaya karalı olanlar.

Van’ı örnek bir kent yapmak üzere yola çıkanlar lütfen kavga etmeyin. Kavga seçim yarışına gölge düşürüyor.

Daha yolun başında yaşanan, kavga gürültü, saldırı, tehdit, sertleşme, meydan okuma, gerginlik hiç hoş olmadı. Seçmenlerden sarı kart gördünüz. Haberiniz olsun. Yaşanan tablo çözüm sürecine, normalleşmeye, kardeşliğimize yakışmadı.

Olaylar sonrası Van’da bütün toplum ama başta esnaflar gerildi, tedirgin oldu. Ekonomik darboğazdan geçen esnaflar olaylardan en çok etkilenen kesimlerdir.  İnsanlarımız bu ilde artık kuşlar gibi ürkek davranıyor. Küçük bir olay endişe yaratıyor. Evden dışarı çıkmıyor. İçeriye kapanıyor. Anlayacağınız yaşamın rengi griye,  siyaha dönüyor.  Depremde birbirimizi kucaklarken şimdi ne oldu? İnanın zaman geçtiğinde yaşanan çok pişmanlıklar olacak, keşkeler dile gelecek. Gelin bunları demeden makul olanı yapın.

Buna gerek var mı?

Buna hakkınız var mı?

Bu nasıl bir mantıktır? Van için, Vanlılar için yola çıktığınızı söylüyorsunuz sonra yolda siz kavga ediyorsunuz. Hatırlatalım. Seçim süreçlerinin havasını partiler, adaylar ve partilere gönül verenlerin söz, üslup ve davranışları belirler. Cami ve cemaat meselesi gibi.

Beyler Van’ın huzura ihtiyacı var.

Seçmenleri küstürmeyin, ürkütmeyin.

Zararı hepimiz çekeriz.

Seçimi kazanalım derken Van’ı ve vatandaşların sevgisini desteğini tümünden kaybedebilirsiniz. Lütfen özenli, sabırlı, sakin olun. Makul tepkilerinizde dahi ölçülü davranın. Demokrasinin sağladığı hakları herkesin kullanmasına rıza gösterin. Damarında kanı durmayan gençlerinize sağduyulu olmayı, karşıdakine saygıyı telkin edin.

Partilerinizin isimleriyle yola çıkarsak yaşananların iki partiye de yakışmadığını rahatlıkla söylemek mümkündür.

Biri; Adalet, Kalkınma

Diğeri: Barış ve Demokrasi

Bunları yan yana getirirsek, toplarsak ne olur?

“Adalet, Kalkınma, Barış ve Demokrasi”

Kavganın, adına ne derseniz diyin. Yaşananları bu başlıkların hangisine sığdırabiliriz?  Hiçbirine.

O zaman ya bu başlıklar size uymuyor, ya da siz bu başlıkların, tanımlamaların anlamına uymuyorsunuz. Kafanıza göre aykırı davranıyorsunuz.  

 

Köşemi takip eden değerli okurlarımız hatırlayacaklar. “ Van siyasetinde tehlikeli üslup “ başlığıyla

 

06 Ocak 2014 Pazartesi günü yaşanan olayları öngören bir yazı kaleme almıştım o yazıda şunları söylemiştim:”

 

“ Siyaset yaparken adayların karşılıklı olarak eksikliklerini, başarısızlıklarını, yetersizliklerini dile getirmesi, hesap sorması, eleştirilerde bulunması gayet normaldir.  Bu siyasetin doğasında var. Siyaseti zevkli ve cazip hale getiren de bu yönü değil mi?  Ancak rakibinizi demokratik kültür hukuk ve toplum değerleriyle bağdaşmayan bir şekilde eleştiri ötesine geçerek rencide etmek yakışık almıyor. Bunu kim yaparsa yapsın toplum asla hoş görmüyor, onaylamıyor.

Adaylar kendi taraftarlarının nabzını, heyecanlarını, davranışlarını makul seviyede tutmak ve kontrol etmek zorundadırlar. Bunu adaylardan, partilerden beklemek vatandaşın hakkıdır. Adaylar seçimlerin barış ve huzur içinde geçmesi yönünde kişisel sorumlulukları vardır. Siyasetin dilini sertleştirmek en başta Van’a ve seçim ortamına zarar verir.

Aman ha.

Seçimi kazanayım derken huzurumuzu, kardeşliğimizi, umudumuzu kaybetmeyelim.  Özellikle BDP Başkan Adayı Bekir Kaya ve AK Parti Adayı Osman Nuri Gülaçar’ın açıklamalarında, konuşmalarında,  eleştirilerinde duygudaşlık yapmaları gerekir. Kaya’nın hukukçu, Gülaçar’ın din adamlığı kimliği kendilerine siyaset ötesinde artı sorumluluk yüklemektedir. Duruşları, tavırları, söylemleri kişilikleriyle, meslekleriyle bağdaşmalıdır.

Sosyal medyada veya başka alanlarda kışkırtıcıların, yangına benzin dökenlerin, sorumluluk sahibi olmayanların tahrik edici, çirkin söylemlerine, mesajlarına takılmadan, ortamı savaş alanı haline dönüştürmeden siyasi mücadele yapılmalıdır.  Yoksa seviyesi düşen, insan kişiliğine, başkan adaylığına yakışmayan ucu açık ithamlar, iddialar devam ederse sonuç tehlikeli olur.  AK Parti ve BDP vatandaşın zihninde soru işareti yaratan her sorunun cevabını gerçek boyutlarıyla ortaya koymaları gerekir. Bunu kimsenin itirazı olamaz. Aksine hesaplaşmak Van’a ve belediyeye yarar sağlar.

Sözün özü şudur: Kavga, gerginlik, kırgınlık istemiyoruz. Yorgun düşen Van’ın gerginliğe, çekişmeye tahammülü yoktur. Yapmayın, etmeyin.”

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları