İkram Kali

Ben hizmetin kalitesine bakarım

İkram Kali

İnternet üzerinden taksi hizmeti veren Uber'e açtıkları davanın ertelenmesinin ardından önceki gün İstanbul Adliyesi önünde bir basın açıklaması yapan İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu, "Avrupa'daki taksiciler gibi sağı solu yakıp yıkmak istemiyoruz" sözleriyle meydan okudu ve ekledi, "Eğer meclisimiz bu konuda gerekli çalışmayı yapmazsa eğer adalet farklı bir karar verirse taksici esnafının sabrı taşar taksici esnafı ekmeği için emeği için her şeyi yapar." 

 

Başkanın tehditler içeren bu konuşmasını ibretle izledik.

 

Van gibi Anadolu kentlerinde genelde zorunlu ihtiyacı olanlar taksilere biniyor.  Ama İstanbul, Ankara, İzmir gibi anakentlerde aracı olsun veya olmasın herkes bir şekilde taksiyi mecburen kullanıyor. 

 

 

İstanbul'da yağmurlu havalarda taksiye binmek azaptır. Taksici canı isterse alır istemezse almaz.  Mesafeyi uzatarak müşteriyi kazıklamak ise zaten olağan durumdur. Uber denilen sistemin ekmeğine yağ süren, vatandaşı Uber'e yönlendiren taksici esnafının tutumudur.

 

Aksu, devleti, gazetecileri, rakibini tehdit edeceğine  Uber kalitesinde taksi hizmeti vermek için çaba gösterseydi  bugün sokağa döktüğü taksici esnafını gerçek anlamda korumuş olurdu. Bay Aksu, sözde temsilcisi olduğu taksici esnafına, "Gelin müşterilerimize rakibimizden daha iyi hizmet vererek kalitemizi de kazancımızı da artıralım" demesi gerekirken tahrik ediyor.

 

Kavga nedeni olan UBER Nedir?

Türkçe de  olağanüstü, süper anlamına gelen Uber akıllı telefondan lüks otomobil çağırma sistemidir. Telefona indirilen uygulamaya telefon numarasıyla veya e-posta adresi ile kayıt olunuyor.  Yolcu ana ekranda bulunan haritadan bir konum seçerek veya arama kutucuğuna gidilecek yeri yazarak kendisine en yakın araç şoförünü çağırıyor. Şoför yolcunun bulunduğu yere gidiyor. Yolcu taksiye binmeden önce bulundukları konum ile gidecekleri yeri uygulamaya girerek yaklaşık ne kadar ödeme yapması gerektiğini de öğrenebiliyor. Uber ulaşım hizmeti kredi kartı ile ödeme imkanı sağladığı için nakit para bulundurma zorunluluğunu da ortadan kaldırıyor. Araç arayanlar ile araç sahiplerini buluşturan Uber, dünyada hızla yaygınlaşıyor.Yaklaşık 1 yıldır İstanbul'da kullanılmakta olan Uber'i taksiciler vergisiz ve haksız kazanç elde etmekle suçlarken, Uber de bu hizmete sadece özel yazılımla aracılık ettiğini ve kendi sistemlerine bağlı olarak çalışan şoförlerin gelir vergilerini ödediklerini, bulundukları her ülkenin vergi düzenlemelerine uyduklarını söylüyor.

 

 

Bugünkü değeri 50 milyar doları bulan dev bir teknoloji şirketi olan ABD merkezli Uber, 83 ülkede ve 647 şehirde çalışıyor. Türkiye'de 2014 yılından bu yana 5 bin şoför sayısına ulaşmış. Bunların 2 bini sarı taksi şoförü olarak çalışırken, 3 bini ise müşterilerinin çoğunlukla tercih ettiği 'XL' olarak adlandırılan vıp minibüsler ile taşımacılık yapıyor. Talep yüksek olunca, İstanbul özelinde her geçen gün Uber'in araç ve sürücü sayısı da artıyor.

 

Taksici esnafı yaptıkları milyon liralık plaka yatırımına karşın Uber'in elini kolunu sallayarak kendilerine rakip olmasını hoş karşılamıyor, ama müşteri memnuniyeti adına da hiç bir şey yapmıyor. Bilgi çağında gelişen teknolojiye ayak uydurmadan, hizmet kalitesini, müşteri memnuniyetini iyileştirmeden yalnızca plaka sermayesine dayalı taksicilik yapılırsa olacağı budur.

 

İstanbul'da taksi kullanan vatandaşların  bu konuda tepkileri ve beklentileri de şöyle:

 

* UBER gelsin.

 

* Uber hizmeti yasallaşsın sorun bitsin.

 

* Sizde Uber gibi hizmet verin sizi tercih edelim. Bir kırıp dökmediğiniz vardı!

 

 

* Taksi plakası resmi kayıtta 125 bin karaborsa da iki milyon, bu vergi kaçırmak değil mi?

 

* Taksiciler yakın mesafe diye götürmüyor. Dolandırmak sizde, değişim saati demek sizde, ciddiyetsizlik sizde, yol bilmemek sizde, fahiş fiyat sizde, bide tehdit ediyorsunuz.

 

* Benim vergimle alınan hiç bir şeye zarar veremezsin, halk buna izin vermez. Uber'i bilmem ben, ona devlet karar verir ama sen devleti tehdit edemezsin.

 

* Kim ne derse desin Uber daha kaliteli daha güvenlidir. Taksileri yıllarca kullandık mecburiyetten, ama artık dönem kaliteli hizmet alma dönemidir.

 

* Demokratik bir ülkede yaşıyorsak istediğim araca binerim.  Vatandaş olarak ben aldığım hizmetin kalitesine bakarım

 

* Taksicilerde biraz sorumluluk duyarak işlerine sahip çıksın. Taksiye biniyorsun birde Uber'e arada dağ kadar fark var. Müşteri seçen taksi, dolandıran taksi vs. Uber de adam gibi muamele daha bir sürü seçenek var. Tehdit edeceğinize biraz örnek alın.

 

* Taksicilerin, servisçilerin ve minibüsçülerin trafikte nasıl araç kullandıkları malum. Bu kafayla devam ederlerse, 5-10 sene içinde hepsinin işi biter.  Kurumsal olmayan bu tip ticari yapılanmalar er geç bitecek.

 

* Şoför olarak birilerine kölelik yapacağına, sabit paraya deli gibi sömürüleceğine, git sen de Uber gibi taşıma ruhsatı d2 vs. al. Kendi arabanı sür. Uber gibi bir sisteme dahil ol. Önce taksiciler kendilerine çeki düzen versinler. Uber deki gibi taksilere puan sistemi gelsin.

 

Ülkemizde mafya tarzı ticari yapılanmaların karşısına daha kaliteli hizmet sunan kuruluşlar çıktığında  anında tehdit ediliyor.  Ancak  bu tür yasa dışı yaklaşımlar artık prim yapmıyor. 18 bin taksinin bulunduğu, taksi plakasının ortalama 1,7 milyon lira olduğu İstanbul'da yaşanan kargaşanınarkasında taksi rantını paylaşma endişesi var. Vatandaş  da ödediği para karşılığında kaliteli hizmet ve ürün satın almak istiyor.

 

İstanbul Türkiye'dir. O nedenle İstanbul'da yaşanan taksi sorunu bizleride yakından ilgilendirmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları