Barış, partilerden ve hatta PKK'den de önemlidir
İkram Kali
Dizginsiz, amaçsız, savunmasız kimselere, sivillere şiddetin yönelmesi ne ahlaka, ne siyasete, ne insanlığa sığar.
Eylem yapmayın' demiyorum. Barışçıl eylem yapın.
Sadece suçlu devlet değil. Devlet bir üst yapıdır.
Hep devleti istediğimiz gibi düşünüp, düşündüğümüz gibi olmadığında da devlet anti-demokratiktir demek yanlış.
Toplum kendini yönlendirmezse, doğrultu vermezse, her şeyi devletten beklerse bu olmaz.
Devleti çok iyi tanıyacaksın. Ona göre politika yapacaksın.
İnsanlar söz verir, sözlerini yerine getirirler.
Herkesi üzerine düşeni yapmaya çağırıyorum.
Burada ne bir hesap, ne bir pazarlık, ne de bir oyun var.
Herkesten ciddiyet ve sağduyu, barış ve kardeşliğe katkı bekleniyor.
Taleplerimiz genel demokratik taleplerdir.
Dil ve kültür özgürlüğü vazgeçilmez demokratik haklardır.
Ayrı bir kimlik ve siyasi güç dayatma durumumuz yok.
Devletle barışmak, demokratik cumhuriyet ekseninde yol almak büyük bir demokratik hamledir. Barış bu biçimiyle kutsaldır.
Türkiye'nin gelişimi zorlu olacak.
Demokrasiyi içinize sindirin.
Gerçek bir demokrasi savaşçısı olun yeterli.
Demokrasi ve barış büyük çabalar ister.
Demokrasi ve barış bireyin topluma en büyük katkısıdır.
Barışa ciddi inanacaksınız. Demokrasi, barış dilini egemen kılacaksınız.
Ayrılıkçılığa kesin gerek yok. Bütünlükçü olunmalı. Bütünlük demokrasi için daha gereklidir.
Zorla ayrılmak istense de bütünlüğü savunacağız. Bu konuda inandırıcı olmak gerekir.
Kültürel kimlik sorunu vardır. Kültürel kimlik, dil hakkından taviz verilmez. Bunlar temel insan
haklarıdır.
Dar milliyetçilik tehlikelidir.
Cumhuriyeti yıkmıyoruz, cumhuriyeti demokratikleştireceğiz.
Yalnızca benim canım değil, binlerce canın, on binlerce canın, kanın dökülmemesi için barış önemlidir.
Barış, partilerden ve hatta PKK'den de önemlidir.
Bu işi küçümsemeden herkesi ciddiyetle yardımcı olmaya çağırıyorum.
Herkesi kan üzerinde siyaset yapmamaya çağırıyorum.
Bunu ahlaki buluyorum. Bundan sıkıntı ve acı duyuyorum.
Barış için yaşamaya çalışıyorum. Barış inisiyatiflerinin tam zamanıdır.
Devleti çok iyi anlamak gerekir.
Bunları kim söylüyor?
'Demokratik Modernite' adlı dergide 'Demokratik kurtuluş ve özgür yaşam' başlıklı yazısında Abdullah Öcalan tabi ki.
Önceki gün Ankara’da düzenlenen Büyükelçiler Konferansı’nda çözüm sürecini değerlendiren Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’da Abdullah Öcalan için " Beğenseniz de beğenmeseniz de Öcalan Kürtlerin lideri" dedi. Kürt kökenli olduğu söylenen Atalay 5 yıl önce bunları söyleseydi kıyamet kopardı.
Eskilerin dediği gibi ‘fikir hür, yorum serbest’ tir. Sizde okuduklarınıza yorum yapabilirsiniz.
Van’ın sıralamadaki yeri!
Bu ülkenin köyünde, şehrinde eser niteliğinde cami projeleri gerçekleştiremeyen, cami yapımında yönlendirici olamayan Diyanet İşleri Başkanlığı istatistiklerine göre Türkiye'de 84 bin 684 cami bulunduğu açıklandı. 3 bin 190 cami sayısıyla en çok caminin bulunduğu il ise İstanbul oldu. Van birçoğu mimari estetikten, cemaatin nefes alacağı yeşil alandan, çevre düzenlemesinden yoksun, çok merdivenli, biçimsiz ve zevksiz, yaşlıların merdivenlerinden çıkamadığı yüksek beton yığını olan bin 350 cami ile 20. sırada yer aldı. İnşaatı devam eden camiler hariç. Cami yapımında nüfus yoğunluğu, gelecekteki cami ihtiyacı gibi bir planlamanın, projenin olmadığı yerde çelişkilerin ortaya çıkması doğaldır. Mesela TOKİ konutlarında deprem görmüş on binlerce Müslüman insan yaşıyor. İnsanları huzurlu mutlu edecek, sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak tek bir yaşam alanı, tek bir donatı yok, ama neredeyse adım başı bir cami var. Erkekler işte kadınlar evde olunca konut alanına yapılan camiler de boş duruyor. Şimdi bu camileri değerlendirmek yerine camilerin 20 metre yakında bulunan binaların altına birde Kuran Kursu açılıyor. Bu israfı, keyfiliği kimse sormayacak mı. Kutsal kitabımız ne diyor? “Yiyin için. Fakat israf etmeyin; çünkü israf haramdır. Allah israf edenleri sevmez.”
