İkram Kali

Atatürk'ün Vanlı arkadaşı kimdi?

İkram Kali

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Van ile ilgili düşüncelerini, hayallerinin bir kısmını daha önce "Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümü Van'ı nasıl etkiledi?" başlıklı yazımda anlatmaya çalıştım. Ancak Atatürk'ün Van ve Vanlılarla olan ilgisini ve daha birçok şeyi hala bilmiyoruz.

* Samsun'a 19 Mayıs 1919'da çıkan, Erzurum Kongresi'nin toplanması için zemin hazırlayan, Mustafa Kemal Paşa'nın Erzurum'da tutuklanması için görevlendirilen, o zorlu günlerde tutuklamak yerine Mustafa Kemal Paşa'ya 'emrinizdeyim Paşam!' diyerek destek veren, Van'da görev yapan Emin Paşa'nın oğlu,  Mustafa Kemal Paşa'nın yakın silah arkadaşı Kazım Karabekir'in çocukluk döneminin bir kısmının Van'da geçtiğini biliyoruz.

* Birinci Dünya Savaşı'nda kolordu ve ordu komutanı olarak Kafkasya ve Irak cephelerinde bulunan, 2 Nisan 1918'de Van'ı düşman işgalinden kurtaran, Ali İhsan Paşa'nın (Sabis) Erkân-ı Harbiye Mektebi'nden Mustafa Kemal Paşa'nın dönem arkadaşı olduğunu biliyoruz.

*1915'te Van'ın Ruslar ve Ermeniler tarafından işgal edilerek yakılıp yıkılması üzerine yurdun dört bir yanına dağılan on binlerce aile oldu. İstanbul'a muhacir olarak giden, Van'ın kurtuluşu sonrası  gemiyle İstanbul'dan Trabzon'a oradan karayolu ile memleketleri Van'a dönmeye çalışan, ancak Trabzon'da limanında çeşitli zorluklar yaşayan Gevaşlı bir aileye sahip çıkarak Van'a dönebilmeleri için Mustafa Kemal Atatürk'ün yetkililere, "  Yaşlı, kadın ve çocuklardan oluşan  ailenin Van'a kadar ulaşım ve iaşelerinin sağlanması"  için talimat vererek yardımcı olduğunu biliyoruz.

* Kolordu komutanı olan Rus ve Ermeni işgali altındaki Muş, Bitlis ve Van'ın kurtuluşu için kurmay heyetiyle Siverek'ten at sırtında harekete geçen, (Anı defterinde belirttiği gibi) büyük bir vahşetle karşılaşan, muhacirlerin geçtiği yolda hayvan leşleri, insan iskeletleri, ölüme terk edilmiş insanlar ve Taşnak, Hınçak örgütü vahşetinden kaçışan muhacir Vanlılar ile karşılaşan Atatürk’ün Abdurrahim isimli Vanlı bir çocuğu yanına alarak, İstanbul Beşiktaş Akaretlerdeki evindeki annesi Zübeyde hanıma gönderdiğini,  evlatlık edindiği merhum Vanlı Abdurrahim Tuncak'ı ( Ercişli Çavuşoğlu ailesinin 1915’teki göç sırasında kaybolan Abdurrahim isimli amcaları olabileceği belirtiliyor) Ankara sanayi mektebinde okutup  meslek sahibi yaptığını biliyoruz.

* Türkiye'de İstanbul'da daha yeni açılmış bir tek üniversite varken (İstanbul Üniversitesi), Atatürk'ün, 1930'da Ankara'da ve Van'da da birer üniversite kurulması talimatını verdiğini biliyoruz.

* Kalkınmanın öncelikle az gelişmiş bölgelerden, kırsaldan Doğu'dan başlamasına önem veren, 1930'lu yıllarda Van'da bir üniversite kurulmasını ve Van'ın her bakımdan kalkındırılmasını isteyen Atatürk'ün 1 Kasım 1937 tarihli Meclis açış konuşmasında: "İstanbul Üniversitesi'nde başlamış olan düzeltim programını daha kökten bir biçimde uygulayarak Cumhuriyete gerçekten çağdaş bir üniversite kazandırmak; merkez bölgesi için Ankara Üniversitesi'ni az zamanda kurmak ve Doğu bölgesi için Van gölü kıyılarının en güzel bir yerinde, her bölümünden, ilkokullarından üniversitesine varıncaya değin çağdaş bir kültür kenti yaratmak yolunda şimdiden çalışılmaya girişilmelidir" talimatı vererek çalışma başlattığını biliyoruz.

* Temel amacı kurulacak üniversite çevresinde her şeyiyle modern/çağdaş bir Van kenti yaratmak olan, bunun için Türkiye'yi batıda İstanbul, içte Ankara, doğuda ise Van olarak "üç büyük kültür bölgesi" olarak düşünerek şekillendiren…  "Ankara İstanbul ne ise Van da odur. Ankara ve İstanbul'a yapılacak yatırımlar, hatta daha fazlası Van'a yapılmalıdır" emrini vererek takip eden Atatürk'ün vefatı sonrası  hayallernin yarım; Van'ın sahipsiz, korumasız kaldığını ve haklarının gasp edildiğini biliyoruz.

* Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki demiryollarının, köprülerin, GAP'ın Atatürk'ün eseri olduğunu biliyoruz.

Gelelim bilinmeyene…

Mustafa Kemal 1898 yılı Aralık ayının ortalarında Manastır Askerî İdadisi'ni, notları kendisiyle aynı olan Selanikli Ahmet Tevfik'le birlikte birinci olarak bitirerek orta öğrenimini tamamlayarak 13 Mart 1899'da Harp Okulu'na giriyor. Mustafa Kemal birinci sınıfta öğrenci olduğu sırada, eğitim-öğretim yılında, Harbiye'de 635'i Piyade, 88'i Süvari ve 16'sı Baytar sınıflarından olmak üzere toplam 739 öğrenci eğitim görüyor.

Mustafa Kemal, birinci sınıfta bulunduğu 1899-1900 eğitim-öğretim yılında okuduğu dersler de şu notları alıyor: "Akaid-i Diniye (42), Topoğrafya Nazariyatı (33), Hendese-yi Resmiye (29), Hikmet-i Tabiye (44), Kimya (42), Kitabet (45), Talim Nazariyatı (37), Malumat-ı ve Terbiye-yi Askeriye (45), Lisan-ı Fransevî (44), Harita Tersimi (19), Hendese-yi Resmiye Eşkâli (20), Topoğrafya Ameliyatı (20), Talim Ameliyatı (20), Alman veya Rus Lisanı (44). 

Birinci sene Piyade sınıfından Mustafa Kemal toplam 610 arkadaşı arasından, toplam 484 not alarak ve 9'ncu olarak ikinci sınıfa geçiyor. Toplam 14 dersten 4 adet dersin tam numarası 20, diğer 10 dersin tam numarası 45 olduğu derslerden Mustafa Kemal, 5 dersten tam numara alıyor. Mustafa Kemal'in bulunduğu sınıfın birincisi, Üsküplü Ali Şevket Efendi ve Vanlı Müştak Efendi ( Vanlı Müştak Efendi'nin kayıtlara göre 1897 yılında öğrenci sayısı 139 olan Van Askeri Rüştiyesi'nden 1898 de mezun olduğunu düşünüyorum İ.K) oluyor.

Mustafa Kemal, üçüncü sınıfa geçtiğinde 1901-1902 eğitim-öğretim yılında 459 arkadaşı arasından ve 17.5 not olan üssü mizan ve üç yıllık notlarının toplamı üzerinden Harp Okulu'nu 8nci olarak bitiriyor. Sınıfın birincisi yine Selanikli Ahmet Tevfik; ikincisi yine Ispartalı Faik, üçüncüsü ise Vanlı Mehmet Müştak oluyor.

Hayri Paşa (Tırnovacık) sınıf arkadaşı Mustafa Kemal'i ve sınıftaki diğer öğrencilerin eğitim durumlarını gazeteci Naci Sadullah'a şöyle anlatıyor: "Gerek Harbiye'de, gerek Harp Akademisi'nde bir şey dikkatimi çekmişti. Doğu illerinden ve Anadolu'dan gelen arkadaşlar, İstanbullular gibi, yalnız dersleriyle meşguldüler. Sadece Manastır İdadisi'nden gelen arkadaşlarımız daha çok uyanık, daha çok Batı'ya dönüktüler. Onlar derslerinin dışında memleketin meselelerini de tartışıyorlar, bu konularda fikirler ileri sürüyorlardı. Mustafa Kemal de bunlardandı."

Mustafa Kemal'in Milli Mücadele'nin ateşini yakmak için 19 Mayıs'ta Samsun yolculuğuna çıkarken, kullandığı gemi Bandırma Vapuru Müzesi olarak Samsun'da kültür hizmeti veriyor.  Çeşitli eşya, belge  ve fotoğrafların yer aldığı müzede Mustafa Kemal Atatürk'ün "Kara Harp Okulu'nda Aldığı Dersler ve Notlar"  ve Vanlı Mehmet Müştak Efendi ve diğer sınıf arkadaşlarının isimlerinin  bulunduğu not çizelgesi de bulunuyor. Yolunuz düşerse gemiyi gezip, çizelgeyi mutlaka inceleyin.

Kara Harp Okulu'nu üçüncülükle bitiren Atatürk'ün başarılı sınıf arkadaşı, Vanlı hemşehrimiz merhum Mehmet Müştak Efendi hakkında bildiklerimiz şimdilik bu kadar.

Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı…

Bu aziz toprakları canları pahasına bizlere ebedi vatan yapan Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere silah arkadaşları ve şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi saygıyla anıyoruz.  

Yazarın Diğer Yazıları