İkram Kali

Askeri operasyon başlıyor

İkram Kali

Dünya'nın gözü kulağı SURİYE'de

Esad güçlerinin Şam'ın Doğu Guta banliyösüne kimyasal silahların kullanıldığı saldırıda çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 700'e yakın insan hayatını kaybetmişti. İnsan olan herkes üzülmüştü.
Suriye'de kimyasal silah kullanılmasının ispatlanmasının ardından askeri operasyon seçeneğini masaya yatıran ABD ve müttefikleri askeri hareket planı hazırlıyorlar. Suriye'deki nokta hedeflerin Pentagon tarafından çıkarılması emrini veren Obama, aynı zamanda Akdeniz'de bulunan destroyer gemilerinin sayısını da 3'ten 4'e çıkardı.
ABD, Ürdün, Suudi Arabistan, Türkiye, Katar, İngiltere ve Fransa'nın Genelkurmay Başkanları'nın 3-5 gün içinde Ürdün'de bir toplantı yapacağı bilgisi de Ürdün tarafından doğrulandı. Bu da askeri operasyon ihtimalini kuvvetlendirdi.  Washington Post gazetesi haberine göre iki günde stratejik noktalar vurularak Esad'ın işinin bitirilmesi öngörülüyor.
Askeri harekatta uzun menzilli bombardıman uçaklarının da kullanılması gündemde. Hava saldırılarında Şam rejiminin deniz, hava ve kara savunma sistemleri hedef alınacak. Başkent Şam, Humus, Halep, Hama ve Lazkiye gibi kentlerde veya yakınlarında bulunan askeri tesisler de vurulacak.
Anlayacağınız televizyonlardan canlı izleyeceğimiz hüzün veren,  askeri operasyonun daha senaryosu yazılıyor,  roller belirleniyor.
Suriye'ye karşı müdahale girişimleri sürerken Şam Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Doktor Bessam Ebu Abdullah, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Birleşmiş Milletler kararı olmaksızın askeri müdahale önerisini değerlendirdi. Bir televizyon kanalının canlı yayınında konuşan Abdullah,"Bir müdahale olması durumunda, Suriye'nin ilk hedefinin İsrail olacağını açıkladı"
Abdullah, Suriye Ordusu'nun kimyasal silah kullandığı iddialarının emperyalist bir tezgah olduğunu belirtti.
Suriye Dışişleri Bakanı Velid el-Muallim başkent Şam'da düzenlediği basın toplantısında, kimyasal silah kullandıkları iddiasını yalanladı ve Birleşmiş Milletler (BM) operasyonunun Suriye halkının maneviyatını zayıflatmak amacına matuf olarak planlandığını, böyle bir saldırının sadece İsrail'in işine yarayacağını söyledi.
Türkiye Mısır'daki olayların sorumlusu olarak İsrail'i suçladı.
 İlginç denklem.
Bütün Ortadoğu ve İran İsrail'e bir şekilde hizmet ediyor.
Esad müttefik saydığı Rusya, İran, Çin ve Hizbullah Suriye bombalanırken fazlaca müdahil olmayacaklar. Esen hava öyle. Çünkü her devletin kendine göre çıkarı ve hesabı var.
Bu gelişmeler Esad'ın akıbetinin kendi vatandaşlarına karşı meydan okuyan,  esen gürleyen, hardal gazı ile toplu katliamlar gerçekleştiren sonra da ülkesi 90 gün bombalanırken korkak bir kedi gibi delikte saklanan, tek bir savaş uçağını dahi havalandıramayan, yapayalnız kalan Saddam Hüseyin'in zavallı sonuna benzeyeceğini gösteriyor.
Suriye bombalanırken Nato üyesi Türkiye nerede duracak?
Türkiye ısrarla diplomasi argümanlarını kullanarak Esad'ın gitmesini istiyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Saud Al Faisal Bin Abdulaziz Al Saud ile görüşmek üzere dün Suudi Arabistan'a giderken TBMM Başkanı Cemil Çiçek de Suriye ve Mısır konusunda yaklaşık 50 ülke Parlamento Başkanlarına mektup gönderdi.
Yugoslavya-Kosova  benzeri olması beklenen hava harekatına Türkiye katılır mı? Uzmanlar Suriye için geri sayım sürürken, Türkiye 'gönüllüler koalisyonunda' yer alacağı ve Türkiye'nin harekata katkılarının sınırlı olabileceğini söylüyor. Operasyon başarıyla sonuçlanırsa Esad giderse Türkiye'de hükümette rahatlayacak. Sonra…!
Türkiye 1 Mart 2003 tezkeresinde hayal kırklığına uğrattığı, bu aralar Mısır ve İsrail nedeniyle ilişkileri limonu olduğu ABD ile aynı tatsız durumu bir kez daha yaşamamak için önceden  önlem alıyor. Nitekim Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç,  "Yeni bir tezkere gerekirse, o zaman CHP karşı çıkar. MHP'de umarım  karşı çıkar. Çünkü ağızlarının çalımına bakarsak onlar da böyle bir operasyonun içerisinde Türkiye'nin yer almasını istemiyor olabilirler. Gücümüz yeterse biz çıkarırız. Böyle bir koalisyonun içerisinde yer alırız" dedi.
Dünya çok sıcak bir iklim yaşarken ter yerine gözyaşı ve kan dökülüyor. Ama Müslümanlar hala akıllarını başına almıyor, kendilerine gelmiyor. Bütün Ortadoğu kan gölü. Kim kimi neden vuruyor belli değil. Cami bombalayan da, Müslüman kardeşini, çoluk çocuğu vuran da  "  Allah-Cihat"  diyor. "

Yazarın Diğer Yazıları