İkram Kali

Aramızdaki fark

İkram Kali

Bana göre iki türlü Ermeni var. Biri Allah’ın yarattığı Ermeni. Diğeri emperyalizmin yarattığı; Taşnak, Hınçak gibi örgütler ile diasporanın kin, nefret ve düşmanlıkla besleyerek büyüttüğü Türkiye karşıtı Ermeni.

Gerçeklerin anlaşılması için diğerine diyorum ki…

Sen 1915’te Ermeni Taşnak- Hınçak örgütlerinin öncülüğünde başlatılan isyan, işbirlikçiliği ve ihanetin acı sonuçlarını sözde soykırım adı altında siyasi ranta dönüştürüyorsun.  Ben Türk, Ermeni, Kürt halkının ortak geleceğini faşist Taşnak-Hınçak gibi Avrupa’nın maşası olan Ermeni örgütlerinin mahvettiğini, savaş ortamında yaşanan kayıpların mukatele, yani birbirini vurma kabul ederek geçmişten kin, nefret, düşmanlık yerine barış ve dostluk çıkaralım diyorum.

Sen Türkiye düşmanı kindar nesiller yetiştiriyorsun.  Ben, geçmişte Ermeniler güzel komşularımızdı,  benzer geleneklerimiz vardı diyerek ortak acılarımıza birlikte yas tutalım, yaralarımızı birlikte saralım diyorum.

Sen yılın 365 günü sabah akşam, Türkiye düşmanlığı propagandasına enerji ve para harcayarak seni kullanan emperyalistlerden medet umuyorsun. Ben Ermeni Taşnak, Hınçak, Ramgavar, Karahaç gibi örgütlerin 1915'te masum Ermeniler gibi Müslümanların da geleceğini karattığını hatırlatarak geçmişten ders alınması tavsiyesinde bulunuyorum.

Sen sanatı siyasete alet ederek fantezilerle kurgu hikâyeler yazıp nefret içeren filimler çekiyorsun.  Ben, ülkemizin yetiştirdiği Ermeni sanatçıların rol aldığı filmleri ilgiyle izliyor, şarkıları keyifle dinleyerek başarılarını alkışlıyorum.

 Sen 1915’te yaşananları sebep sonuç ilişkisi içinde anlatmayarak tarihte yaşananları saptırarak soykırım yalanına sığınıyorsun. Ben neden isyan, ihanet ettiniz diyerek arşivlerinizi açarak tarihle yüzleşin diyorum.

Sen Türkiye’yi bölmek, parçalamak, zayıflatmak isteyen Haçlı düşmanlarımız ve terörist gruplarla işbirliği yapıyorsun. Ben, Karabağ işgali son bulsun, sorunlar çözülerek Ermenistan kapısı açılsın, komşumuz refaha kavuşsun diyorum.

Sen düşmanlığın yanında Van’a gelip siyasi mesajlar verip, gizemli görüşmeler yaparak kilisede Ermeni bayrağı açıp gövde gösterisi yapıyorsun. Ben Türkiye'nin ancak bir şehri kadar büyüklükte olan Ermenistan’ın rüyadan uyanmasını bekliyorum.

Sen 1922 yılında Osmanlı Devletinin son Sadrazamlarından Talat Paşa'yı sırtından vuran Ermeni terörist Soğoman Teyliryan’ın düşmanlık, şiddet vahşet öğeleri taşıyan heykelini Ermenistan’da dikiyorsun. Yetmiyor, heykelde Talat Paşa’nın başını katili Teyliryan’ın ayağının altında saygısızca göstererek nefret suçu işliyorsun. Ben hoşgörümle, barışa olan inancımla Akdamar Kilisesi’nde dün 7. kez düzenlenen ayininin huzur içinde geçmesi için çaba sergiliyorum.

Sen bölücü, yıkıcı terörist faşist Taşnak, Hınçak kafasıyla geçmişte olduğu gibi bugünde masum Ermenililerin geleceğiyle oynuyorsun.  Ben Türkiye sevdalısı, vicdanın sesi, toplumsal diplomat, saygıyla andığım merhum Hırant Dink’in,“Benim geçmiş tarihimin ya da bugünkü sorunlarımın, Avrupalar'da, Amerikalar'da, kimi zaman sermaye, çoğu zaman da meze yapılması zoruma gidiyor. Bu öpmelerin ardında bir taciz, bir tecavüz seziyorum. Geleceği­mi geçmişimin içinde boğmaya çabalayan emperyalizmin, alçak hakemli­ğini, kabul etmiyorum artık…. Bunun için de, bu çağda, ne bir parlamentonun hakemliğe soyunmasını kabul ediyorum, ne de bir devletin. Gerçek hakem halklar ve onların vic­danlarıdır. Benim vicdanımda ise hiçbir devlet erkinin vicdanı, hiçbir halkın vicdanıyla boy ölçüşemez” ifadesinde hayat bulan gerçeği paylaşıyorum.

Normalleşme, dostluk ve barış için...

Öncelikle Ermeni halkı arasında ve Ermenistan’ da Taşnakların, Hınçakların faşizan baskılarından arınmış sağduyu ve aklın hakim olmasına ihtiyaç var.

 

 

Van Kent Müzesi akamete uğramamalı!

Cumhuriyet dönemi eseri olan ve temelleri 1949 yılında atılan 8 bin 494 m² arazi üzerinde 2 katlı ana bina ile tek katlı 2 atölyeden oluşan eski Endüstri Meslek Lisesi binası eski Vali ve Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu döneminde kent müzesi olarak değerlendirilmesi kararı alındı. Çalışmaları başlayan müzenin 2018 yılında açılması öngörüldü ancak açılmadı.

Vanlıların açılışını merakla beklediği kent müzesinde incelemeler yapan Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, “Kent müzesi için Bilim ve Sanayi Teknoloji Bakanlığıyla iletişime geçtik. O projenin bir kısım maliyetini Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı karşılamıştı. Tekrar değerlendirip kent müzesinin akıbetini açıklayacağız. İleriki zamanlarda onunla ilgili ne yapabileceğimizi kararlaştıracağız. DAKA ve YİKOB'un parası kullanılmış, belediyenin vereceği para kalmış ve müteahhit projeyi devam ettirmek istemiyor. Şuan 7 milyona yakın para harcanmış proje devam ederse 10 milyon daha harcanacak. Bunu konuşup tartıştıktan sonra karar vereceğiz” dedi.

Temennimiz birinci kayyım döneminde başlayan Van Kent Müzesi projesinin ikinci kayyım döneminde akamete uğramaması yönünde. Kent müzesi yapımı olurda akamete uğrayarak rafa kaldırılırsa yazık olmakla kalmaz,  kamuoyu ve basında tartışmalara neden olur. 

Tamamlanan kent müzesinin yapısını kurumsal güvenceye kavuşturarak Van’a kazandırması beklenen Vali Bilmez’in hayal kırıklıklarına, tartışmalara izin vermeyeceğine inanıyorum.

 

 

Liyakatli atamalar

Liyakat sahibi Vanlıların bürokraside bir yerlere gelemediği gerçeğini hep yazar söyleriz.  Mesela merhum Celalettin Tüfekçi dışında Vanlı bir isimin vali olmadığını hatırlatırız.

Antalya, Trabzon Karayolları Bölge Müdürlüğü, Antalya Van Vakfı Başkanlığı görevlerinde bulunan başarılı ve deneyimli bürokratlarımızdan Hulki Tuncer geçtiğimiz aylarda Kuzey Marmara Otoyolları Genel Müdürlüğüne atanmıştı.

Global Tower Eski Genel Müdürü, Türkiye Sermaye Piyasaları İleri Düzey ve Kurumsal Yönetim lisanslarına sahip olan Vanlı hemşehrimiz Nihat Narin, geçen hafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştirak şirketlerinden İSTTELKOM AŞ Genel Müdürlüğü'ne atandı.  

Liyakat, ehliyet sahibi değerli hemşehrilerimize yeni görevlerinde başarılar diliyorum.

 

 

Vanspor’a para toplamak yok!

Basın toplantısında, “Biz seçimle göreve gelmedik. Seçime de girecek değiliz. Kendimizi vatandaşlara beğendirtme gibi bir derdimiz de yok. Biz devlet memuru olduğumuz için bu görev bize tevdi edildi. İlimizin sorunlarını biliyoruz. Çözmek için gereken çalışmaları yapacağız”  diyen Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Bilmez, Vanspor’a nasıl destek sağlanacağını söylemedi.

 Ama şunları söyledi: “Belediyeye işi düşen kimseden herhangi bağış adı altında bir şey alınmayacak. Kim alırsa onunla ilgili gerekli soruşturma hemen yapılacak. Bu konuda kesinlikle taviz vermeyiz. Kimsenin bizden bağış adı altında vatandaşlardan para almamızı beklemesin.”

Vali Bey’in “kimse” dediği sanırım Vanspor’dur. Ben öyle anladım.

Yazarın Diğer Yazıları