İkram Kali

ABD'nin terk ettiği coğrafyada PKK'ya silah bırakmak düşer

İkram Kali

ABD kendi ulusal çıkarları doğrultusunda dünyayı senaryolarına göre şekillendiriyor.

Bunu çocuklar dahi biliyor.

Afganistan'da, Pakistan'da Irak'ta, Suriye'de ve diğer geri kalmış ülkelerde yaşanan iç savaş, işgal ve çatışmaların arkasında ABD ve Batı ülkelerinin silahla, parayla desteklediği terörist gruplar var. Uluslararası toplum mühendisliği yaparak yeni sınır haritaları hayata geçirme hayali peşinde olan ABD, özellikle İslam ülkelerinde yaşanan gözyaşı, kan ve sefalete yol açan insan göçlerinin yegane sorumlusudur.

İslam dini ve insanlığın başına bela olan, mezhep ayrılıkları maskesiyle ideolojilerini hakim kılmaya çalışan etnik ve dinsel kökenli IŞİD/DEAŞ/DAEŞ/DAİŞ, El Kaide, Taliban, El Nusra Cephesi, Hizbullah ve PKK gibi proje terör örgütleri kurarak kullanan ABD ve Batı ülkeleridir. Ortadoğu coğrafyasını kan gölüne çevirerek milyonlarca insanı evlerinden yurtlarından eden bu örgütler yüzbinlerce insanın yaşamına son vermiş ve vermeye devam etmektedirler. Emperyalistler için hangi ülkenin bölüneceği, kimin neden ve nasıl öldüğü, kimlerin geleceğinin karardığı çok da önemli değil. Zira onlar için önemli olan ülkelerin parçalanması, toplumların zayıf düşmesi ve çıkarlarıdır.

Pozitivist, materyalist, pragmatist, emperyalist teori ve politikalarının amaca ulaşması için her türlü aracın kullanılmasını, bütün yolların denenmesini meşru ve hak sayan ABD önceki gün Suriye'den ayrılacağını açıkladı. 

Dünya şokta...

Suriye'ye binlerce TIR ağır silah nakleden (ABD Kürtleri çok sevdiği için silah ve destek sağlamıyor)  ABD'nin PYD/PKK üzerinden sınırlarımıza hakim olmaya çalıştığı bir süreçte bölgeden çekilmesini manidar karışılmak gerekir. Zira puşt emperyalistlerin ne zaman nerede ne yapacağı,  hangi grupları ve örgütleri emelleri için kullanacakları, hangi diktatörü iş başına getirecekleri, kullandıktan sonra kendi halkının elleriyle linç ederek  (Saddam, Kaddafi vb. gibi) yok edecekleri belli olmaz. İslam coğrafyasında şımarık coniler ve işbirlikçileriyle güç gösterisi yapan ABD uzun vadede de olsa mazlumların ahı olan bu topraklarda burnun sürtüleceğini, rezil rüsva olacağını anlamıştır.

ABD'nin gerekçesi ne olursa olsun, tasını tarağını toplayarak çekilmesi tarihin tekerrürüdür.

Hatırlayalım.

Osmanlı Devleti'nin son döneminde Van ve çevresinde adı Şark Meselesi olan arkasında  Rusya ve batılı devletlerin bulunduğu olaylar yaşanıyordu.  Birinci Dünya Savaşı ortamıydı. Taşnak, Hıçak, Ramgvar gibi Ermeni çetelerini silahlandırarak, destekleyerek isyana teşvik eden Rusya, 20 Mayıs 1915'te çetelerin öncülüğünde Van'ı işgal etti.  Osmanlı Devleti'nin zayıf düşmesini fırsat bilerek devlet kurma hayaline kapılan gözü dönen isyancı Ermeni çeteleri Van'ı yakıp yıkarken  yıllarca birlikte komşu olarak yaşadıkları 30 bin masum kadın, çocuk, yaşlı silahsız Vanlıyı da katletti. 1917 Ekim Devrimi Rusya'da başlayınca Rus ordusu Ermeni çetelerini yüz üstü bırakarak geldikleri gibi geri çekildi.  Ham hayalleri yerle bir olan on binlerce Ermeni Rus ordusunun arkasına takılarak  ihanetin pişmanlığı içinde Rusya'ya gitmek zorunda kaldı.  İsyandan geriye acı ve göz yaşı kayıplar kaldı.

Aradan 100 yıl geçti.

Türkiye-Rusya ilişkileri her alanda güçlenerek yol alıyor. Rusya vatandaşları Türkiye'ye vizesiz giriş çıkış yapıyor. Yüz yıl önce Rusya'ya güvenerek isyan eden siyasi kin ve nefretini sürdüren Ermenistan ise fakirlik yoksulluk içinde.  Türkiye Ermenistan kapısı ise hala kapalı. Anlayanlar için bundan daha gerçekçi bir ders olur mu?  

ABD'nin Irak ve Suriye'de yaptıkları ve yaşattıkları Rusya'nın Van'da  yaptıkları ve yaşattıklarının tipik bir örneğidir. Sömürgeci ABD, işgal ettiği Suriye topraklarından çıkarken Amerika'ya güvenen örgütler şaşkınlık içindeler.

 Öte taraftan ABD'nin Suriye'den çekilmesini değerlendiren uzmanlar  çekilmeyi inandırıcı, güvenilir bulmuyorlar.

Güvenlik Uzmanı Mete Yarar, "Türkiye kararlı tutumunun sonucunda ilk hedefine ulaştı. ABD belirlenen bölgenin dışına çıkartıldı. ABD 24 saat içinde belirli bölgelerden çekiliyorsa Türkiye 24 saat içinde operasyona başlayacaktır. Türkiye'den bir açıklama yok, ama ABD'nin kararı bunu gösteriyor" diyor.

TOBB-ETÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Nihat Ali Özcan  açıklamasında, bugün itibariyle Trump'ın bizzat mesaj verdiğini vurgulayarak, dolayısıyla ABD'nin Suriye'den çekileceğini düşündüğünü ancak bunun belirli bir süreç gerektirdiğini söylüyor.

ODTÜ Uluslararası İlişkiler öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı da değerlendirmesinde, ABD'nin "Çin'i engelleme politikası ve ekonomik maliyet" gerekçeleriyle Suriye'den ayrılma kararı aldığı görüşünü dile getiriyor.

Terör ve Güvenlik Uzmanı Ağar, "ABD yakın dönemde Türkiye'ye karşı sinsi bir düşman gibi davrandı. Şimdi de Suriye'den çekileceğini söylüyor. Bölgede 23 tane üssü var, hepsini toparlayıp tamamen çekilmekten mi bahsediyorlar? Bu henüz belli değil" dedi.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) internet sitesinde yer verilen iddiaya göre ise ABD'li komutanlar SDG adını kullanan YPG/PKK elebaşlarının Münbiç ve Fırat'ın doğusundaki bütün bölgelerden çekilecekleri belirttikleri kaydedildi.

ABD Başkanı Donald Trump'ın en kısa sürede Suriye'den çekilecekleri sinyalini vermesine Türkiye'deki bazı uzmanlar da, çekilme sonrasında neler olacağını görmek gerektiği ve bunun ABD tarafından PYD-YPG'ye desteği sonlandırmak anlamına gelmeyebileceği yorumunu yaptı.

Bence…

Eli kanlı ABD'nin bölgeden çekilme kararına PKK da Türkiye topraklarında silah bıraktığını açıklayarak katılabilir. Olmaz demeyin. Olası bu karar bölgede 40 yıldır yaşanan gözyaşı ve kanlı süreci tersine çevirebilir.Yeni bir iklimin doğmasına neden olabilir.

Kürt halkına gözyaşı, kan, ölüm ve sefaletten başka bir şey vermeyen, Türkiye'nin kaynaklarının büyük bölümünü  yıllardır terörle mücadeleye harcamasına neden olan, ABD ve Batı ülkelerinin desteklediği PKK bugün silah bırakmayacaksa ne zaman silah bırakacak? Tam zamanıdır.

Yazarın Diğer Yazıları