8 Haziran sabahı herkes umutlu uyanacak

Genel seçim sonuçları hakkında farklı değerlendirmeler var. Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan Konda Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdırı hangi partinin seçmeni olursa olsun, herkesin kendisi açısından çılgınca sevinemeyeceğini, fakat her parti seçmeninin gelecek için sahiden umutlanacağını belirterek bir başka deyimle, herkes çokça mutlu olmasa bile, 8 Haziran sabahı herkesin umutlu uyanacağını söylüyor.

AK Parti’nin ANAP gibi parçalanacağını söylemenin hata olacağına dikkat çeken ağrıdır, 8 Haziran sonrası TBMM’de oluşacak tablo ile ilgili olarak şunları belirtiyor: “AK Parti konforlu çoğunluğunu kaybedecek. Bugünden bakınca AK Parti'nin 320-310 milletvekili olmayacak gibi gözüküyor. Bu rakam MHP ve HDP'nin alacağı her bir oy ile 300 bandının altına ve belki de daha aşağı inebilir. AK Parti iktidarını sürdürse bile 300 milletvekilini aşamayacak. HDP direkte gözüküyor, yüzde 51 ihtimalle barajı geçecek.”

Seçimin sonucunu 8 milyon kararsız seçmenin belgileyeceğini kaydeden Bekir Ağırdır, ” 7 Haziran’da kutuplaşmadan dolayı yüzde 36 ile 38 milyon aralığındaki seçmen kitlesinin tercihlerini aşağı yukarı biliyoruz. 20 milyon iktidar karşıtı, 18 milyon yandaşı var, diyebiliyoruz. Tahminen 46 milyon geçerli oy ile 7 Haziran sonuçları belirlenecek. Demek ki geri kalan 8 milyonun kararıyla seçim sonucu belirlenecek. Kutuplaşmanın dışında davranan, serinkanlı seçmenin tercihi 7 Haziran tablosunu belirleyecek” diye belirtiyor.
Anlayacağınız düğümü kararsızlar çözecek.

Provokasyon kol geziyor

Türkiye şiddetten arınmaya, huzur bulmaya başladıkça birleri bundan rahatsız oluyor. Seçim sürecini fırsat olarak değerlendiren demokrasiden korkan kutuplaşmadan beslenen karanlık güçler boş durmuyor. Özellikle HDP seçim bürolarına, seçim araçlarına ve miting alanlarına saldırıyorlar. Amaçları kaos yaratmak, toplumu tedirgin etmek, çatışma ortamı yaratmak.

Önceki gün HDP Mersin ve Adana seçim bürolarına aynı gün ve ayını saate profesyonelce ses bombasıyla saldırı yapıldı. Seçilen yerler dikkat çekicidir. Bilindiği gibi Adana ve Mersin Büyükşehir Belediyeleri MHP’li, Mersin Akdeniz Belediyesi ise DBP’li. Mersin ve Adana Türk, Kürt, Yörük, Laz, Arap başta olmak üzere her etnik kökenden insanların kardeşçe yaşadığı şehirlerdir. Bu şehirler aynı zamanda Suriye’ye yakın olan kentlerdir. Suriye’de yaşanan iç çatışmalar nedeniyle Suriyeli göçmenlerin en yoğun akın ettiği kentlerin başında Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Mersin, Adana illeri gelmektedir. Suriyeli göçmenler Adana ve Mersin gibi büyükşehirlerin en önemli sorunu haline gelmiştir. Anlayacağınız Güney’de fitne fesat için uygun sıcak bir ortam var.

HDP’ye yapılan organize saldırılar asılında demokrasiye yapılmıştır. HDP zarar görürse bütün partiler zarar görür. O nedenle ister ucu dışarıda isterse içerde olsun, saldırılar kimden, nereden yönlendirilirse yönlendirilsin alçakça girişimdir. Provokatörlere inat Türkiye’de demokrasi daha çok güçlenecek, yurttaşlar demokrasiye sandığa daha çok sahip çıkacak. Bombalar, tehditler, karanlık girişimler tedirgin eder ama artık kimseyi korkutmaz sindiremez. Türkiye demokrasinin, kardeşçe yaşamanın değerini etrafındaki ülkelerde yaşanan olaylardan sonra daha çok iyi biliyor. Bu ülkede demokrasiye, ifade özgürlüğüne inanan ve sahip çıkanlar Türkiye’nin Ortadoğu’nun kaos içinde yaşayan ülkeleri gibi olmasına izin vermeyecektir.

YYÜ McCarthy’i duyuyor mu?

Van’ın 1915’te Ruslar tarafından işgal edilmesi, yakılıp yıkılması ve 30 bin Vanlının katledilmesi üzerine kitapları, araştırmaları bulunan ve nüfus bilim alanındaki çalışmalarıyla tanınan, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemi konusunda uzman olan Prof. Dr. McCarthy, İstanbul Taksim'deki bir otelde düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada Van için önemli bir çağrıda bulundu.
McCarthy diyor ki, " Olanı biteni anlatın, Ermenilerin evlerinden ettiği 1 milyon Türk'ü ve Ermeni'yi, Van'da Müslümanların 3'te 2'sinin katledilmesini anlatın. Bazen güçlü olmanın yanı sıra yüksek sesle konuşmak da gereklidir."

Prof. Dr. McCarth “Van’da yaşananları anlatın” diyor ama anlatmakla görevli olan YYÜ 100. yılda bu çağrıyı duymuyor. Yerel tarihi araştırıp anlatmakla, yazmakla görevli olan bunun için de devletten maaş, kaynak alan YYÜ isteseydi Van’ın işgalinin 100 yılında Prof. Dr. McCarth’i Van’a davet eder bir dizi panel, konferans, sergiden oluşan etkinlik de düzenlerdi. Ama isteseydi!?

Seçimin kaderi

7 Haziran günü seçmenler sandığa gidecek. Seçimin kaderini kararsızların belirleyeceği söyleniyor. Bu seçimin kaderini asılında 20 yaşındaki liseli, üniversiteli, ilkokul mezunu çalışan ve işsiz gençler ile kadınlar belirleyecek.