İkram Kali

70 yıl önce Sebze Hali

İkram Kali

Van Belediye Başkanı merhum Şaban Boysan tarafından 1934 yılında karkas, tuğla ve çeşitli inşaat malzemeleri kullanılarak muhteşem bir mimariyle yapılan, ilk yıllarda çevresinde mimari görüntüsünü bozacak tek bir dükkan dahi bulunmayan, dört giriş kapısı olan, ana giriş kapısı Cumhuriyet caddesine açılan, bir bölüm dükkanlar kasaplara, ana girişteki sağlı sollu dükkanlar ise sebze, meyve ve şarküteri satan esnaflara tahsis edilen Sebze Hali'nin görkemli dönemleri olduğu gibi bakımsız düzensiz eleştirilen  dönemleri de olmuştur.

Sebze Hali yolu düşenlerin tanık olduğu esnaf şakalarıyla, keyifli  sohbetleriyle,  renkli alışveriş ortamıyla ve unutulmaz anılarıyla kentimizin tarihinde ve hafızasında önemli bir yer edinmiştir.  Sebze Hali tanınan nüktedan esnafları kadar önemli müşterileriyle de ünlüydü.

Sebze Hali bugünkü adıyla Peynirciler Çarşısı ile ilgili gazetemizin yarım asır önceki sayılarında yer alan haber ve köşe yazılarında zamanın ruhunu yansıtan  ilginç  bilgiler yer alıyor.

 

 Van'ın ilk gazetesi olan 21 Temmuz da 81 yaşına ulaşan gazetemizin 26 Temmuz 1948 tarihli sayısının kapağında, "Peri" mahlasıyla makalesi   yayınlanan  yazarımız "Sebze Hali ve kara tahtası"   başlıklı  70 yıl önceki yazısında  Sebze Hali'nin görüntüsüne çevresine, satılan  ürünlere ve  dikkat çeken ayrıntılara yer vermiş.

Sebze Hali'nin mimarisine "Abide" tanımıyla övgünün yer aldığı yazıda, belediye yetkilileri göreve davet edilirken Temmuz ayında  hal'i yanı başında kar  ve karlı su satışından,  seyyar satıcılardan, hal içinde küp çömlek satışından, sebze ve meyveleri herkesin alamamasından, fiyat istikrarsızlığından, temizlik sorunundan söz eden yazarımız makalesinin girişinde şöyle diyor: "Muhteşem bir abide halinde yükselen Sebze Hali'nin dış manzarası ve güzelliğine diyecek yoktur. Lakin yanına yaklaşmayın ve içine girmeyin çünkü temiz olan Şerefiye caddesine (Cumhuriyet)  açılan kapısına yanaştığınız vakit ayağınıza sık sık takılan gayri muntazam çakıl taşları biraz daha temkinli yürümeniz ve herşeye dikkat etmeniz icap ettiğini ihtar eder.  Memleketin et ve sebze ihtiyacını karşılamak üzere vücuda getirilen hal'de başınızı çevirdiğinizde yün çorap, yün eldiven,  el işi satan kadınları da görürsünüz…"

 Hal ve çevresinin düzensiz manzarasından şikâyet eden yazar, " Büyük kapının (giriş)  bir tarafında işportacıların kalabalığı, diğer tarafında kar ve karlı su satan satıcılar ve seyyar elbisecilere tesadüf edersiniz.   Bu karmaşık dekoru seyrettikten sonra hal'e dâhil olursunuz. İçeri attığınızda ilk adımda aynı bakımsızlık, düzensizlikle beraber muhtelif cins malların neşrettiği mütefessih (bozulmuş, kokuşmuş, çürümüş) bir havanın burnunuza kadar geldiğini hissedersiniz…"

Yazının devamında hal dahilinde bir karmaşa ve düzensizlik içinde ortalığa saçılan sandıkların ve küflerin bulunduğunu, öteberinin üst üste yığıldığını belirten yazar, bir dükkanda testi, küp, bardak, çanak çömleğin her boy ve çeşidinin tavana kadar yükseldiğini,  belirterek et sebze satılan hal'in bu görüntüsüne üslubuyla tepki gösteriyor.

Hal'in yapılış amacına uygun işletilmediğine, hijyen olmayan bir ortama sahip olduğuna işaret eden Peri mahlaslı yazarımız, " Satış mevzuuna gelince (sözüm ona)  vitrinlere konulup satışa arz edilen sebzelerin bir kısmının aylardan beri konulduğu yerde kalıp kokup çürüyen sebze olduğu görüntüsü var. Bir kısmı kıştan beri bekleyen seçilip satıldıktan sonra arta kalan çöplük namzedi ve hatta beklemesinde zarar tevlit (sebep olmak) edecek türlü türlü kalıntılar bulunuyor" ifadelerine yer veriyor.

Satılan sebze ve meyvelerin bir kısmının mevsiminde çıkmadığından hariçten yani il dışından geldiği ve pahalı olduğu,  esnafların fiyatları düşürmediği  ayrıca  iyilerini de ricası olan kişilere verdikleri belirtilen 70 yıl önceki köşe yazısında, " Bu sebzeler arasında  domates, patlıcan, karpuz, üzüm gibi çok kıymetli ve nadir  olanlar  bulunuyor ve bunların yanına (pahalı olmasından dolayı) yanaşılmıyor. Temmuz ayına gelindiğinde haldeki sebzeciler sayesinde hala domatesin kilosu 150-200 kuruşa ancak rica ile temin edilebiliyor. Çünkü hariçten (il dışından) gelen  bu kıymetli ithal malların fiyatını düşürmemek için  çeşit çeşit piyasaya sürülüyor ve  iyileri de ricası olanlara veriliyor" ifadeleri yer alıyor.

 

Sebze Hali dönemin en önemli alış veriş yeriydi.  Hal'de sebze, meyve fiyatlarının tebeşirle günlük olarak belediye görevlilerince yazıldığı dikdörtgen kara tahta yukarıdan aşağıya makara sistemiyle indirilip çıkarılarak güncellenirdi.

 Yazar yazısının sonunda Sebze Hali'ndeki ürün fiyatlarının yer aldığı kara tahtanın zamanında doğru şekilde güncellenmediğini, vatandaşların yanıltıldığını ve fiyatlarda tutarsızlık olduğunu belirterek belediye yetkililerine hal içinde ve çevresindeki düzensizliğe müdahale etmeleri çağrısında bulunuyor.

 

İnsanlardan kaynaklı sorunlar ve disiplinsizlik 70 yıl öncede aynı.

Yazarın Diğer Yazıları