Van siyasilerinden hayır beklemiyoruz…

Öncelikle Milletveki seçimlerinde Van milletvekili adayı olan Beşir Atalay'ın şehrimiz için büyük bir şans olduğunu söyleyerek, hemşehrilerimden destek istediğim için üzgünüm. Tüm hemşehrilerimden özür diliyorum.

Hiç kimseden şahsi çıkarım için bir beklentim olmamıştır, olmayacatır. Tek hasretim Van gölüdür. Van gölü tüm Vanlıların ortak ve çok önemli bir sorunudur. Bu sorunu yıllardır göndeme taşırım. Herkesten yardım ve destek isterim. Hatta yalvarırım. Vanlı siyasilerin tümü bu meseleyi çok yakinen bilmektedirler. Bu konuda hiç biri için Van gölü önemli bir mesele olarak görülmez. Çok üzgünüm. Hem Vanlıların duyarsızlığına hem de siyasilerin ilgisizliğine.

Orman ve Su işleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan "Göller ve sulak alanlar eylem planı 2017- 2023" raporunda Türkiye'nin en önemli göllerinde yaşanılan kirliliğe dikkat çekiliyor. Raporda Van gölünün Türkiyenin en büyük gölü olduğu vurgulanarak şu bilgilere yer veriliyor. "Kapalı bir havza olan Van gölü havzasındaki önemli yüzeysel sular Van gölü, onu besleyen önemli dereler olan Zilan deresi, Deliçay, Bendimahi Deresi, Karasu Çayı, Akköprü Deresi, Hoşap Çayı, Erçek Gölü ve onu besleyen Özap Çayı ve Nazik Gölü olarak sayılmaktadır.

Havza genel olarak değerlendirildiğinde Van Gölünün pH, tuzluluk, PT parametreleri açısından çok kirlenmiş, organik madde ve amonyum Azotu açısından kirli su seviyesinde olması havzadaki önemli problemlerdendir. Özellikle toplam fosfor parametresinin bir çok istasyonda kirli ya da çok kirlenmiş su seviyesine düşmesi gübrelerden kaynaklanan yaylı fosfor kirlenmesine işaret etmektedir. Göle etki eden en büyük baskı kentsel atıksu deşarjları. Göl civarında yer alan Edremit, Gürpınar, Gavaş, Adilcevaz, Erciş ve Muradiye ilçeleri ve bunlara bağlı belde Belediyelerinde oluşan atık sular doğrudan veya akarsu ırmağı, Bendimahi çayı, Deliçay ve Hoşaf çayı vasıtasıyla göle deşarz edilmektedir. Van merkez, Ahlat, Tatvan, Erciş ve Muradiye ilçelerinde Atıksu arıtma tesisi olmasına rağmen arıtılmadan göle akıtılmaktadır. Gölde bulunan Balıklarda ağır metal tesbiti yapılmıştır."

Bakanlığın ülkemizdeki Göllerde yaptığı bu önemli tesbit sonunda tüm göllerimizdeki kirlilik içler acısıdır. Ancak Van Gölündeki kirlilik hiç birisi ile mukayese edilecek durumda değildir. Van gölü Devletimiz tarafından mutlaka ciddi bir şekilde gündeme alınmalıdır. Çok ciddi ve çok tehlikeli bir durumla karşı karşıyayız. Bu pislik temizlenmediği taktirde Van gölü insan sağlığını önemli ölçüde tehdit etmektedir. Kimse bu olayı ciddiye almıyor. Allah korusun yakın bir zamanda ölümlerin olmasına kimse şaşırmasın.  Balıklardan insanların zehirlenmesi an meselesidir. Yazın pis koku ve sineklerin saldırısından yaşanmaz bir durumla her an karşı karşıya gelebiliriz. Bakanlığın hazırladığı rapordan daha önce yani 2010 yılında Alman bilm adamları ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesindeki hocalarımızla ortak bir çalışma yaptık. Ankara Van Derneği Başkanı olarak ben İdris Ortakaya, Van eski Ticaret Odası Başkanı Zahir Kandaşoğlu ile birlikte Van Denizi çalıştayı düzenledik. 200 sayfalık ciddi bir rapor hazırlandı. Van Valiliği ve Van Büyükşehir Belediyesine sorun ve çözüm önerileri sunuldu. İlgisizlik nedeni ile sunduğumuz her belge adeta yerinde saydı. Belki de sunduğumuz o değerli rapor kaybolmuştur. Bu anlamda Beşir Atalayı bir kurtarıcı gibi gördüm ve güven duydum. Sorunumuzu; Başbakanımıza ve Cumhurbaşkanımıza anlatır diye umutlandım. Yanılmışım…

Bu konuda tek güvencem görevden el çektirilmiş Van Ak Parti Gençlik teşkilatı ve görevde bulunan genç kardeşlerimdir…

Onların duyarlılığı inanıyorum ki bu sorunun çözülmesine yardımcı olacaktır.

Cumhurbaşkanımızın Van'a yapacağı ziyarette AK GENÇLİK bu konuyu Cumhurbaşkanımıza mutlaka iletecektir.

Ve, her zaman olduğu gibi CUMHURBAŞKANIMIZLA, YAŞANAN BU SORUN DA ÇÖZÜMLENECEKTİR.

Saygılarımla…